Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

II-Kabule göre de; 1-Davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığı, buna bağlı olarak alacakların tümüne dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında ihtilaf bulunmaktadır. Belirsiz alacak davası 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile öngörülen ve alacaklıya bazı avantajlar sağlayan yeni bir dava türüdür. Sözü edilen hükme göre “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir”. Şu hale göre davanın açıldığı tarihte alacak miktarının belirlenmesi imkansız ise belirsiz alacak davası açılabilir. Öte yandan alacaklı tarafından alacağın miktar veya değerinin tam olarak belirlenmesi beklenemez ise yine belirsiz alacak davası açılabilir....

    II-Kabule göre de; 1-Davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığı, buna bağlı olarak alacakların tümüne dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında ihtilaf bulunmaktadır. Belirsiz alacak davası 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile öngörülen ve alacaklıya bazı avantajlar sağlayan yeni bir dava türüdür. Sözü edilen hükme göre “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir”. Şu hale göre davanın açıldığı tarihte alacak miktarının belirlenmesi imkansız ise belirsiz alacak davası açılabilir. Öte yandan alacaklı tarafından alacağın miktar veya değerinin tam olarak belirlenmesi beklenemez ise yine belirsiz alacak davası açılabilir....

      Toplu rehinde, tek bir alacağın tamamı, birden fazla taşınmaz ile teminata alınmış olup, birden fazla taşınmaz üzerinde kurulu rehinler arasında hukuki bağlılık vardır ve bu bağ içerisinde alacaklının alacağını tahsil etmesi asıldır. Rehin alacaklısının, teminat ne denli fazla olursa olsun, temelde alacağını, ancak bir kere elde edebileceğinin de unutulmaması gerekir. Böylece rehinli taşınmazlardan birisinin paraya çevrilmesi halinde, rehin alacaklısı alacağını tahsil etmişse, artık diğer taşınmaz üzerindeki rehnin konusu kalmayacak ve sona erecektir. Kısacası, alacaklı, alacağının tutarını bir kez isteyebilir. Alacağı tümüyle karşılandığında, bütün taşınmazlar hakkındaki rehin hakkının sona ermesi gerekir. 4721 Sayılı TMK'nın 873/3. maddesinde; "Aynı alacak için birden fazla gayrimenkul üzerinde rehin tesis edilmiş ise, alacaklı bunların aynı zamanda satılmasını talep etmeye mecburdur. Bununla beraber, icra memuru ancak gerektiği kadarını satar" hükmüne yer verilmiştir....

        T3 03/06/2021 tarih ve 24687673- 00171 sayılı cevabi yazısı ve ekindeki belgelerden şikayete konu taşınmaz üzerinde davacı borçlunun genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcu nedeniyle ipotek bulunduğu, taşınmaz üzerinde konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden bulunmadığı, zorunlu olarak kurulmuş ipotekler dışında borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin borçlunun daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasına engel teşkil edeceği, somut olayda; şikayete konu taşınmaz üzerinde borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ve zorunlu ipoteklerden olmayan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı ipotek bulunduğu ve ipoteğe konu borcun da devam ettiği bankaca bildirilmekle haciz tarihi itibariyle ipoteğe konu borcun da ödenmemiş olduğu, bu durumda borçlunun serbest iradesi ile tesis ettiği genel kredi sözleşmesinden kaynaklı ipoteğe konu borcun haciz tarihi itibariyle ödenmemiş olması nedeniyle şikayete konu taşınmaz yönünden meskeniyet...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/63 Esas KARAR NO : 2021/1191 DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) DAVA TARİHİ : 19/01/2021 KARAR TARİHİ : 29/12/2021 KARARIN YAZILMA TARİHİ : Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalının konkordato başvurusunda bulunduğu, müvekillerine olan borcu için alacak kaydı yapıldığı, mahkeme tarafından borcun 491.583,51 TL'sinin reddedildiğini belirterek kabul edilmeyen alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir. CEVAP Davalı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde ÖZETLE; davacnın belirttiği alacak iddiasını gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

          ESAS SAYILI TAKİP DOSYASINA VAKİ İTİRAZININ; Çek Tazmin Kredisinden Kaynaklı 2.820,00 TL Asıl alacak, 24,80 TL İşlemiş faiz, 1,24 TL BSMV olmak üzere toplam 2.846,04 TL yönünden, Teminat Mektubu Komisyon Kredisinden Kaynaklı 525,00 TL Asıl alacak, 5,11 TL İşlemiş faiz, 0,25 TL BSMV olmak üzere toplam 530,36 TL yönünden, Kredili Ticari Mevduat Hesabından Kaynaklı 4.902,82 TL Asıl alacak, 126,57 TL Kat öncesi işlemiş faiz ve ferileri, 129,98 TL Kat sonrası işlemiş faiz, 6,49 TL BSMV olmak üzere toplam 5.165,86 TL yönünden olmak üzere TOPLAM 8.542,26 TL ALACAK YÖNÜNDEN İPTALİNE, TAKİBİN BU TOPLAM MİKTAR ÜZERİNDEN VE Çek Tazmin Kredisinden Kaynaklı 2.820,00 TL Asıl alacağa veTeminat Mektubu Komisyon Kredisinden Kaynaklı 525,00 TL Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranında avans faizi ve faizin %5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle, Kredili Ticari Mevduat Hesabından Kaynaklı 4.902,82 TL Asıl alacağa takip tarihinden itibaren TCMB tarafından belirlenen yıllık % 28,08 ve...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/1023 Esas KARAR NO : 2021/42 DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/10/2016 KARAR TARİHİ : 10/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Müvekkili şirket ile davalılardan ... Ltd. Şti. Arasında ...'ün maliki olduğu, ......

              DAVA : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 02/06/2023 KARAR TARİHİ : 06/06/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında sözleşme yapıldığını, davalının sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, arabuluculuk sonucu anlaşma sağlanamadığını, şimdilik 100,00-TL cezai şart bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini, şimdilik 100,00-TL asgari ödeme garantisi bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ve asgari ödeme garantisi bedelinin tahsili talebine ilişkindir....

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; , yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiğini, davacının kaçak elektrik kullanımının müvekkili şirket çalışanlarınca düzenlenen tutanaklar ile sabit olduğunu, son ödeme tarihinde belirtilen borcun ödenmediğini, alacağın muaccel olduğunu, rehin ile de temin edilmediğini, işbu davanın sonuçlanması ve icra takibinin kesinleşmesi beklenildiği takdirde, "kamu alacağı" niteliğinde olan kaçak elektrik bedelinin tahsilinin tehlikeye gireceğini, alacak miktarı düşünüldüğünde ciddi bir kamu zararı oluşacağını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; İİK'nun İhtiyati haciz şartları başlıklı 257.maddesinde; " Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tesicli isteminden kaynaklı olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 07.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu