Mahkemece; davacının 415.68 TL normal elektrik tüketiminden kaynaklı alacaktan dolayı açılan davanın bu dosyadan ayrılarak “ tüketici Mahkemesine”gönderilmesine, kaçak tüketimden kaynaklı alacak hakkında açılan itirazın iptali davasında davalının borçlu sıfatı olmadığından davanın reddine karar verilmiş olup, hükmü davacı vekili temyiz etmektedir. Dava konusu taşınmaz mesken olup, davacı ile davalı arasında elektrik kullanımına ilişkin mesken abone sözleşmesi vardır. Davacı, bu taşınmazda "normal elektrik tüketimi" ve “kaçak kullanım” nedeniyle alacağının tahsili için başlatılan takibe, itirazın iptalini istemektedir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/173 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Bağıştan Dönme Kaynaklı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babasına ait taşınmazın müvekkilinin babası tarafından 1/2 hissesinin müvekkiline, 1/2 hissesinin ise müvekkilinin kardeşine bağışlanmak istediğini, ancak o dönemde müvekkilinin ekonomik anlamda sıkıntılarının olması sebebi ile müvekkiline verilecek 1/2 hissesinin eşi olması sebebi ile davalı adına tescil edildiğini, işbu taşınmaz için tasfiye davası açılamayacağından ve bu taşınmazdaki hissenin müvekkilinin kişisel malı olduğundan hisse bedeline karşılık 30.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda evde tespit edilen bir kısım eşya yönünden 6.275,00 TL katılma alacağına hükmedilmiş ise de; davacı lehine hükmolunan 6.275,00- TL alacak bedeli içinde yer alan Jakuzi (750- TL) daha önce tarafların birlikte oturduğu ve mal rejimine konu olan taşınmaz içinde demirbaş eşya olduğu ve evin demirbaş eşyası olarak taşınmaz ile birlikte satıldığı, evden kaynaklı mal rejimi dosyasında evin değeri hesaplanırken demirbaş olan eşyanın değeri gözetilerek değer belirlenip alacak hesaplandığı, davacı erkeğin evden kaynaklı alacağını da aldığı görülmekle, jakuzi (750- TL) yönünden yeniden hüküm kurulması hatalı olmuştur....
Maddesi "Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler. " hükmünü içerdiği, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Görevli mahkeme başlıklı Ek Madde 1 – (Ek: 13/4/1983-2814/15 md.) "Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir." hükmünü içerdiği görülmüştür....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davasıdır....
Mahkemece, davanın evlilik birliğinin devam ettiği döneme ilişkin kira alacağı talebi olduğu, davacının boşanma sonrası almış olduğu katkı payı oranında evlilik birliği içindeki dönemlerle ilgili ecrimisil talebinin kabul edilemeyeceği, çünkü evlilik birliği içinde hem taşınmaz davalıya ait olduğu hem de davalının haksız zilyetliğinden bahsedilemeyeceği, katkı alacağının ancak boşanmadan sonra ortaya çıktığı ve bunun geriye dönük istenemeyeceği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; davalı kadın adına kayıtlı meskeni davalının kiraya vermesi nedeniyle elde ettiği kira geliri üzerinde davacının da hakkı olduğu iddiası ile açılan, mal rejiminin tasfiyesine dair düzenlemeler ile genel hükümlerden kaynaklı alacak isteğine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kira sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında 25.02.2018 tarihli iş yeri kira ve alt kira sözleşmesi akdedilmiştir. HMK. madde 4'de Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevinin belirtildiği, buna göre dava konusunun değer ve tutarına bakılmaksızın “a” bendinde kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıklara konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların da belirtildiği anlaşılmıştır. İşbu dava konusu kira sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olup uyuşmazlığın kira hükümleri kapsamında hal ve çözümü gerekmektedir....
sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1.500,00 TL'nin gelirin onay tarihinden, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 500,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren, kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 200,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş..." gerekçesiyle, "1- Davacının davasının KABULÜ ile, Davalının % 50 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 27.495,91 TL, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacağının 2.254,70 TL ve yapılan masraflardan kaynaklı isteyebileceği alacağının 387,08 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Hak sahibine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1.500,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Hak sahibine ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 500,00 TL'nin...
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bette açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin maddi hata kaynaklı düzeltim talebinin kabul edilerek "Bu taşınmaz payı üzerinde davacıya İstanbul 6. İcra Müdürlüğü'nün 2005/10265 sayılı dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi tanınmasına," bendindeki 2005/10265 sayılı yerine 2005/10261 olarak düzeltilerek "Bu taşınmaz payı üzerinde davacıya .... İcra Müdürlüğü'nün 2005/10261 sayılı dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi tanınmasına," şelinde hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 7.684,88 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 29/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, zorunlu deprem sigorta sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacı taraf, söz konusu hasarın depremden kaynaklandığını ve poliçe teminatı kapsamı içinde olduğunu iddia etmiş, davalı taraf ise söz konusu hasarın zemin oturmasından kaynaklı olup depremden kaynaklı olan hasar ödemesinin yapıldığını savunmuş, mahkemece hukukçu bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi davalı tarafın ekspertiz raporunu esas alarak raporunu düzenlemiştir. Uyuşmazlık konusu hususlar ve hasar bedelinin belirlenmesi özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği halde HMK'nın 266 md hükmüne göre dosya kapsamında teknik bilirkişi raporuna rastlanmamıştır. Eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir....