Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tahkim itirazının kabulü halinde, mahkeme davayı usulden reddeder.Yargılama sırasında tarafların tahkim yoluna başvurma konusunda anlaşmaları halinde,dava dosyası mahkemece ilgili hakem veya hakem kuruluna gönderilir"şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, takibe konu alacağın davacı-alacaklı ve davalı borçlu arasında akdedilen 20/04/2018 tarihli alım-satım sözleşmeye istinaden kesilen faturadan kaynaklı alacak olduğu, bu sözleşmenin Genel Hükümler (General Conditions) başlıklı maddesinin "Diğer tüm şarklar ve bu sözleşmeden doğan olumsuzluklar için G.A.F.T.A. 48/125 maddelerine göre hareket edilecektir" şeklinde taraflar arasında tahkim şartına ilişkin düzenleme yapıldığı, ilk itirazlara ilişkin düzenlemenin; HMK'nın 116. ve 117....

    fes edildiğini, yine sözleşmenin 4.2 Maddesinde "yer teslimi sözleşmeden sonra 10 gün içerisinde yapılacaktır." denildiğini, ancak yer teslim tutanağı incelendiğinde sözleşme imzalandıktan 35 gün sonra yer teslimi yapıldığını, davalıların sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, sözleşmeden sonra davalı şirket sahiplerinin müvekkiline şirket kurması gerektiğini sözleşmeleri yeni kurulan şirket ile yenilenemesi konusunda baskı yaptığını, müvekkilinin 25/01/2018 tarihinde Ticaret Siciline tescili yapılan .......

      DAVA : Alacak DAVA TARİHİ : 01/11/2021 KARAR TARİHİ : 03/11/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında imzalanan 3.06.2016 tarihli 15.000 baş kesimlik sığır tedarik sözleşmesinden kaynaklanan 1.086.316,39 EURO ceza bedelinin şimdilik 100 EURO ve 15.000 TL tahliye bedelinin şimdilik 1000 TL'sinin temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 2/II.maddesi kapsamında işlenen avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, ayrıca davacı kurum ile davalı firma arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklı gümrük giderleri konulu davanın 23.09.2021 tarihinde Ankara ... Ticaret Mahkemesi'nin 2021/555 E. sayılı dosyası üzerinden açılmış olduğunu belirterek, iş bu davanın Ankara ......

        Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesi’nin yargı çevresinde kalan Mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan Adlî Yargı İlk Derece Hukuk Mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, ayıplı mal nedeniyle belirsiz alacak istemine ilişkindir. Merzifon 1. Asliye Hukuk Mahkemesince dava, araç satış sözleşmesinden kaynaklı zarar tazmini talebine ilişkin olup uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklandığı, davacının yerleşim yerinin .. İli, ... İlçesi, davalının yerleşim yerinin ......

          Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, yargılama sırasında icra takibine konu borcun ödendiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, HMK'nın 331 maddesi uyarınca davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmemesi durumunda davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedileceği, haklılık durumunun tespiti açısından takip tarihinden itibaren sadece 12.02.2017 tarihli sözleşmeden kaynaklı alacağın tespitinin gerektiği, davalıların 9.847,92 TL ile sorumlu olduklarının tespit edildiği, dava açıldığında davacının 9.847,92 TL asıl alacak bakımından haklı olduğu ve alacağın belirlenebilir olması sebebiyle likid nitelikte olduğu, itirazın haksız olduğu, İİK'nın 67 maddesindeki şartların mevcut olduğu, davacı bankanın takibinde kötüniyetli olduğuna ilişkin delil sunulmadığı, asıl olanının iyiniyet olduğu aksinin davalı tarafça ispat edilmesinin gerektiği, davacının icra...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, yapılan kontrollerde davalının 24.03.2008 ve 10.09.2008 tarihinde kaçak su kullandığının tespit edildiği, bu nedenle kaçak su kullanmaktan ve 1405606-3 nolu sözleşmeden doğan borcunu ödemediğinden toplam 1734,04 TL' nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davacı ...'...

              - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında taşınmaz kira sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin bu sözleşmeden kaynaklı olarak alacaklı olduğunu, alacakları için icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı bütün sorumluluklarını yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia savunma ve dosya kaspamında; beyanlardan davacı tarafından davalıya bir ödeme yapılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine, davalının % 20 kötü niyet tazminat talebinin kabülüne kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir....

                Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda, davacının ilk sözleşmede kefilliğinin bulunduğu, bu sözleşmeden sonra akdedilen dava konusu kredi sözleşmesinde kefilliğinin bulunmadığı, dolayısıyla bu sözleşmeden kaynaklı borçtan sorumlu tutulamayacağı, davalı bankanın takibinde kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin davacı yönünden iptaline, kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İcra Müdürlüğüne ait 2015/4695 E sayılı takip dosyası suretinin eksik olduğu ve mahkeme incelemesine göre, alacaklısının davacı, borçlusunun davalılar olduğu, sözleşmeden ötürü;1.077,059,64.-TL toplam alacak, sözleşmeden ötürü 44.592,27.-TL toplam alacak, sözleşmeden ötürü 10.315,00.-TL toplam alacak, sözleşmeden ötürü 10.315,00.-TL toplam alacak, 1.213,23.-TL toplam alacak üzerinden takibe geçildiği, takip dayanağının 27.03.2015 tarihli 4 adet sözleşmeden kaynaklı bakiye alacak olarak gösterildiği, 06.04.2015 tarihinde borçluların mal beyanında bulundukları ve başka bir dilekçe ile işlemiş faizin tümüne, işleyecek faize ve faiz oranına itiraz edildiği, davanın İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Ancak, takip talebi, itiraz dilekçesinin 2.sayfası, ödeme emri, icra md.nün durdurma kararı, itirazdan sonra yapılan işlemler dosyada bulunmadığı gibi, mahkemece incelenmemiştir....

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 28/04/2021 NUMARASI: 2020/715 Esas, 2021/297 Karar DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 17/02/2022 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı şirketle yapılmış bulunan "Elektronik ofis hizmeti" alım sözleşmesi gereğince davalıya hizmet verildiğini, davalının sözleşmeden kaynaklı edimini yerine getirmediğini, haksız yere sözleşmenin feshedildiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL'nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafla yapılan sözleşme gereğince verilecek hizmetin niteliği itibariyle kira sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin kendileri tarafından usulünce feshedildiğini, davacı taleplerinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu