"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava,simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK - KARAR- Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacak isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan nitelendirmesine göre 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 15. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine 13.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, ödünç sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında herhangi bir kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 10/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Eldeki davada davacı emlak komisyoncusu, davalıların sahibi oldukları dükkanların satışına aracılık yaptığından bahisle ücretinin tahsilini istemiş olup, davalıların 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici vasfını taşımadıkları belirgindir. 6502 sayılı yasada belirtilen simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarında 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalılar, tüketici yasasında tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir. Eldeki davada Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunmadığından mahkemenin işin esasına girerek hasıl olacak sonuca uygun karar vermesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasında ... 16. Tüketici ve ... 23. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. ... 16. Tüketici Mahkemesi, davalının işçi statüsünde olduğu ve taraflar arasında vekalet sözleşmesine konu davaların işçilik alacağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. ... 23. Asliye Hukuk Mahkemesi ise uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Emlak Komisyonculuğu Sözleşmesi, Simsarlık Sözleşmesi adı altında Borçlar Kanunun 520-525 maddelerinde düzenlenen sözleşme türü olup Ticaret Kanununda düzenlenmemiştir. Bu kapsamda Simsarlık Sözleşmesine ilişin bu iş ticari dava niteliğinde değildir. Yine tarafların her ikisinin de tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Simsarlık Sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere davacının yaptığı emlak komisyonculuğu bir esnaf işletmesi olup davacı Ticaret Kanunu bakımından tacir değildir. Yine davalnın tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Yalnızca Simsarlık Sözleşmesine konu taşınmazın iş yeri niteliğinde olması uyuşmazlığın ticari davaya konu olduğunu göstermez. Tüketici Mahkemesince Asliye Hukuk Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken mahkememize görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır....
Dava, harici taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklı ödenmiş olan bedelin istirdatına yönelik olarak başlatılan takibe karşı açılan itirazın iptali davasıdır. 1- 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda "Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler arasında veya tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder." şeklinde tanımlanmıştır."...
Sayılı, 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 2016/3855 Esas 2019/2224 Karar, 2016/13104 Esas 2019/7230 Karar ve 2013/15789 Esas 2014/16309 Karar sayılı içtihatlarında futbolcu temsilciliği sözleşmelerinin simsarlık sözleşmesi olduğu kabul edilmektedir. Simsarlık sözleşmesi, vekalet sözleşmesinin konusu belirli (akit yapma hususunda aracılık faaliyetinde bulunma) ve simsarın her zaman ücrete hak kazandığı özel bir çeşididir. Bu sebeple TBK. m. 520/2'ye göre "simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekalete ilişkin hükümler uygulanır" denilmiştir....
Davacı ile dava dışı kiralayan arasında geçerli bir sözleşmenin kurulduğu sabittir. 6098 sayılı TBK'nun simsarlık sözleşmesini düzenleyen 520. maddesi; "(1)Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. (2) Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekalete ilişkin hükümler uygulanır. (3) Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz." hükmüne havidir. Somut olayda, yukarıda anılan düzenleme gereği taraflar arasında yazılı bir sözleşme olması gerektiği ancak davacı ile davalı arasında yazılı bir simsarlık sözleşmesi olmadığı sabittir. Kanunda yer alan sözleşmenin yazılı yapılması şartı, ispat değil sözleşmenin geçerlilik şartı olup emredici nitelikte bir düzenlemedir....
alacak ve ferilerine itiraz ediyorum'' şeklinde itiraz ettiği, süresinde yapılan itirazla takibin durduğu, iş bu davanın da 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.Mahkememizin ----- dosyasında da yine aynı taraflar arasında ve yine aynı kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak değişik bir takip kolu ile başlatılan icra takibinden kaynaklı itirazın iptali davası mevcut olup; davadaki tarafların aynı oluşu, takip konusu alacakların aynı kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta oluşu nazara alınarak her iki dosyadan tek bir rapor alınmakla yargılamanın yürütülebileceği bu nedenle usul ekonomisinin mevcut olduğu, HMK 166 madde gereğince de aynı mahkemede açılan davaların re'sen her aşamada birleştirilebileceği nazara alınarak dosyaların birleştirilmesine karar verilmiş aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur....