Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki alacak devre mülk sözleşmesinden kaynaklı olup, davalı tacir veya bir meslek amacı olmayan bir yapı olup tüketici olarak kabul edilmelidir. Davalı 6502 sayılı yasada belirtilen tüketici tanımına girdiğinden ve dolayısıyla taraflar arasındaki ilişki de tüketici işlemi olduğundan davaya Tüketici Mahkemeleri tarafından bakılmalıdır. Bu nedenle, mahkememizin görevsizliği ile davanın usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    DAVA KONUSU : Alacak (Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklı) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşınmaz satın almak için emlak komisyoncusu olan davalı ile tanıştığını, davalının komisyoncu olarak inşaatı devam eden bir taşınmazın devir işlemlerine aracılık ederek, taşınmazı ayıpsız bir şekilde teslimini sağlayacağını taahhüt ettiğini, simsarlık görevi için talep edilen 20.000 TL'nin avans olarak davalı hesabına gönderildiğini, ancak taraflar arasında yazılı bir sözleşme yapılmadığı gibi davalının da edimini yerine getirmemesi nedeniyle ücrete hak kazanmadığını, inşaatın yapımında aksilikler yaşandığını ve müvekkilinin konu ile ilgili davalıdan hiçbir bilgi ve destek alamadığını, taşınmaz tellallığına ilişkin sözleşmenin yazılı şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğundan ödenen avansın iadesi gerektiğini ileri sürerek, 20.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 520. maddesinde tanımı yapılan simsarlık sözleşmesinden kaynaklı alacak isteğine ilişkindir. Her ne kadar, mahkemece, davacının satış işlemine aracılık yaptığı tarihte emlak danışmanlığı yapma yetkisinin bulunmadığı gerekçesi ile ücrete hak kazanamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacının, davalı tarafça imza inkarında bulunulmayan 19/10/2011 tarihli yer gösterme belgesi ile hizmet verdiği ortadadır. Sözleşme gereğince hizmet bedelinin ödenmesi gerekir. Öyle olunca mahkemece Sözleşme değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; ''...Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 02/04/2018 tarihli Gayrimenkul Gösterme Komisyonu imzalandığını, davalıya gösterilen taşınmazlardan İzmir Buca 7056 Ada 8 Parsel 2 nolu bağımsız bölümün davalının eşi Işılay Tunalı adına satın alındığını, sözleşmenin 2. maddesi gereğince davalının sözleşmede belirtilen 265.000,00 TL satış bedeli üzerinden %3 komisyon ücretini ödemediğinden bahisle 7.950,00 TL simsarlık ücretinin davalıdan yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça kendisine formun imzalatıldığını, formda herhangi bir ev ve adres yazmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2022/387 Esas KARAR NO : 2022/509 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/11/2021 KARAR TARİHİ : 14/09/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 22/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 14/03/2021 tarihinde ... plakalı 2016/ model ... ... marka aracını müvekkil firmaya bakım için getirildiğini, aracın yağ değişimi, bakım ve onarım ve gerekli kontrollerin yapıldığını ve aracın davalıya teslim edildiğini, davalı tarafından aracın kullanıldığını, davalının beyanına göre araçta sorun oluştuğunu ancak sistemlerin tehlikeli uyarı vermiş olmasına rağmen kullanmaya devam ettiğini, daha sonradan davalının müvekkil şirket ile irtibata geçerek aracın hasarlı olduğunu servise çekilmesini talep ettiğini, müvekkil firmanın çekici marifetiyle...

        Dava, taraflar arasında imzalanan 21.04.2022 tarihli sözleşme gereği ödenmesi gereken ceza-i şart alacağının tahsili talebiyle davalı tarafından davacı borçlu aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle takibe konu sözleşmeden kaynaklı borçlu olmadığının tesbiti talebiyle açılan menfi tesbit davasıdır.Mahkemece, davanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Taraflar arasındaki somut uyuşmazlığın, taraflar arasında imzalanan 21.04.2022 tarihli simsarlık sözleşmesi gereği ödenmesi gereken ceza-i şart alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibi nedeniyle takibe dayanak simsarlık sözleşmesinden kaynaklı borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Davalı tacir olsa bile davacı dernek olup tacir olmadığı ve davanın TTK. 4 maddesinde düzenlenen mutlak ticari dava da olmadığı anlaşılmaktadır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalılara yer gösterme hizmeti sunduğunu ve davalı ile 07/07/2020 tarihli Yer Gösterme Belgesi imzalandığını, taşınmazın 01/01/2021 tarihinde davalı tarafından malikinden kiralandığını, davalıların tellallık hizmet bedelini ödemediklerini ileri sürerek, tellallık hizmet bedelinin davalılardan tahsili talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Yerel mahkemece davanın davalı Tarımkredi Birlik A.Ş yöünden kabulüne, davalı T6 yönünden reddine dair verilen karar davacı ve davalı tarafından istinaf edilmiştir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, davacı tarafından davalı Tarımkredi Birlik A.Ş.'...

          Maddesi uyarınca simsarlık sözleşmesinden doğan borcuna aykırı davrandığını ve aynı kanunun öngördüğü açık yaptırıma göre simsarlık sözleşmesinden doğan ücret hakkını kaybettiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, Davacı tarafın uluslararası bir gayrimenkul şirketinin ismini kullanmakta olduğunu (Coldwcll Banker Maya Gayrimenkul), 03.10.2016 tarihli Komisyon Paylaşım Sözleşmesinde davacının komisyon paylaşımı yaptığı ... ... Limited Şirketi isimli firmanın da aynı uluslararası gayrimenkul şirketinin çatısı altında faaliyet gösterdiğini, 6098 saydı TBK 523....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/545 Esas KARAR NO : 2021/351 DAVA : Alacak ( Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/11/2020 KARAR TARİHİ : 08/06/2021 Mahkememize açılan Alacak ( Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında; davalı şirketin faaliyet konusu olan reklam, pano baskı, tanıtım gibi mal ve hizmetlere ilişkin olarak, ......

              DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder....

              UYAP Entegrasyonu