DAVA KONUSU : Alacak (Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, akrabası Ferhat Koç'un ölümü ile mirasçılarına intikal eden Maltepe ilçesi 6432 ada 2 parsel üzerinde arsa payı karşılığı inşaat yapı imişin davalıya verilmesi karşılığı tarafların 100.000....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/902 KARAR NO : 2022/487 DAVA : Alacak (Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/12/2021 KARAR TARİHİ : 24/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; yıllardır .... adresinde bulunan ... kurumsal, markası adı altında ... ... ofisi olarak tüm kanun ve yönetmeliklere uygun olarak müşterilerine hizmet veren müvekkili ile davalıya ait/davalının yetkili olduğu .... no’lu bağımsız bölümde mukim bulunan Dört Mevsim Konutlarında bulunan taşınmazın satışının müvekkili şirket tarafından yapılması amacıyla “Taşınmazın Satılması Hakkında Pazarlama Yetki Belgesi” sözleşmesinin müvekkili şirket ile .... San....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 11.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Temyize konu mahkeme kararında ise uyuşmazlık, simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan alacak şeklinde nitelendirilmiştir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 26.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 520/1. maddesinde simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşme, olarak düzenlenmiştir. TBK'nın 520/son maddesinde ise taşınmazlar hakkındaki simsarlık sözleşmelerinin yazılı yapılması şartıyla geçerli olacağı düzenlenmiş olup TBK'nın 521/1. maddesine göre ise simsarın ücrete hak kazanabilmesi için yaptığı faaliyet sonucunda sözleşmenin kurulması gerekir. Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının simsarlık sözleşmesinden kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesince, talep dayanağı senedin kambiyo senedi olduğu, senet üzerinde açıkça teminat senedi olduğuna dair ibare bulunmadığına göre mutlak ticari dava niteliğinde olan uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, tarafların tacir olmadığı ve aralarındaki sözleşmenin simsarlık sözleşmesi olduğu, söz konusu sözleşmenin ve de dava konusu senedin sözleşme kapsamında düzenlendiği iki tarafında kabulünde olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir....
Dosya üzerinde yapılan incelemede, taraflar arasındaki borç-alacak ilişkisinin simsarlık sözleşmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın sözleşme ilişkisini kabul ettiği, ihtilafın sözleşmedeki cezai şart koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK. m. 520/1'e göre simsarlık; "Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir" tanımlanmıştır. Bu hüküm, mehaza uygun olarak simsarlık, simsarın bir ücret karşılığında ya diğer tarafa bir sözleşmenin kurulması fırsatını göstermeyi ya da ona bir sözleşme görüşmesi için aracılık etmeyi borçlandığı bir sözleşmedir. Simsar ile iş sahibi arasında sürekli bir hukuki bağlantı yoktur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kredi genel sözleşmesinden kaynaklı alacak nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi' nin ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının A.Ş, borçlusunun Veysel Topal olduğu, 71.042,97-TL toplam alacak üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 20/03/2023 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 20/03/2023 tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 23/03/2021 NUMARASI: 2020/446 Esas, 2021/250 Karar DAVA: ALACAK (Uluslarası Hava Taşımacılığından Kaynaklı) KARAR TARİHİ: 17/05/2021 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/446 Esas, 2021/250 Karar ve 23/03/2021 tarihli kararına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiştir....
Eldeki davada davacı avukat vekalet sözleşmesinden kaynaklı alacak isteminde bulunmuştur. Davalı, 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici vasfını taşımamaktadır. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı, tüketici yasasında tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir. Öyle olunca mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri sorulup toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....