CEVAP:Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yerleşim yerine göre İstanbul mahkemelerinin yetkili bulunduğunu, davacı ile münhasarlık anlaşmasının bulunmadığını,davacının aracılığı ile kurulmuş bir sözleşmenin bulunmadığından davacının alacak hakkı bulunmadığını, müvekkilinin dava dışı ... ile yaptığı 02/02/2018 tarihli sözleşme ile hissenin ...’ye satıldığını, davacının borsada işlem yapmaya ehil ve yetkili de olmadığını savunarak davanın reddine ve %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ticari satımdan kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının komisyon sözleşmesinden dolayı davalılardan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise takip miktarı kadar alacaklı olup olmadığı, mahkememizin yetkili bulunup bulunmadığı hususlarındandır....
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada davacı şirket, vekili olan davalı Sabri ile karşı taraf vekili olan davalı Süleyman'ın kusurları nedeniyle fazladan ödemek durumunda kaldığı tutarın tahsilini istemiştir. Davacı, ticari şirket olup 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici vasfını taşımamaktadır. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların da 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı şirket, tüketici yasasında tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır....
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.Eldeki davada, davacı davalının davadışı şirketteki hisselerinin satışına komisyoncu olarak aracılık ettiğinden bahisle alacak ve cezai şartın tahsilini istemiştir. Davalı, ticari şirket ortağı olup, 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici vasfını taşımamaktadır. Komisyon sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların da 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı tüketici yasasında tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir....
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada davacı avukat, müvekkili olan davalıdan ödenmeyen vekalet ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, ticari şirket olup 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici vasfını taşımamaktadır. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların da 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı şirket, tüketici yasasında tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO ": 2020/683 Esas KARAR NO : 2022/594 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/12/2020 KARAR TARİHİ : 12/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı borçludan taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince ve müvekkili şirket tarafından verilen hizmetlerin bedeli olarak 02.09.2019 tarihli ve ... seri nolu 74.967,89-₺ bedelli fatura tanzim edildiğini, davalı tarafın fatura bedelini ödememesi nedeniyle .......
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.,13.,14. veya 43. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.,13.,14. veya 43. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dair; HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 08/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile aralarında konut inşaatı için yapılan yazılı sözleşme gereğince yapılan işler için davalı iş sahibinin iş bedelini ödediğini ancak daha sonra yaptırılan ilave işlerin bedelini ödemediğini belirterek ödenmeyen bedelin tahsilini talep etmiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece her aşamada nazara alınması gerekir. Somut olayda; dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptâli davasıdır. Dava asliye hukuk mahkemesinde açılmıştır....
Dava, taraflar arasında mevcut profosyonel futbolcu sözleşmesinden kaynaklanan ve ödenmeyen ücret alacağının tahsili ile sözleşmenin haklı nedenle feshinden kaynaklı uğranılan zararın tespiti ve tahsili isteklerine ilişkindir....
Davacı bankanın alacağı, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda tüketici işlemi niteliğindeki kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemiyle ilgili olarak dava tarihi itibariyle tüketici mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, ....... gününde oybirliğiyle karar verildi....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak İsteğine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12., 13., 14. veya 43.. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12., 13., 14. veya 43. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dair; HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 28/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....