Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesi ve tüm dosya incelendiğinde; davacının isteminin haksız fiilden kaynaklandığı, ancak mahkemece olayın yanılgılı olarak sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirilip sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karar verildiği anlaşılmaktadır. Davaya konu olay incelendiğinde; dava dışı banka müşterisinin hesabından, davalılardan ...'nin yönlendirmesi ile davalı ...'ün hesabına 39.000,00 TL'nin EFT yapıldığı, bu paranın davalı ... tarafından çekildikten sonra davalı ...'ye verildiği, ...'nin ise bu parayı diğer davalı ...'ye verdiği taraf beyanları ve ceza dosyası içeriğinden anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen kanun maddeleri uyarınca haksız fiilden dolayı davacının uğradığı zarardan davalılar müteselsilen sorumludur....

    Davacı, izin ve bilgisi olmadan üçüncü kişilere ait araçların sigortalanmasına ilişkin poliçe bedellerinin de mail order sistemi ile şirketi ait kredi kartı bilgileri girilerek haksız yere tahsilat yapıldığını, haksız fiilden kaynaklanan sorumluluk nedeniyle sigorta şirket acentesi tarafından gerçekleştirilen haksız fiilden dolayı davalının sorumlu olduğunu belirtmiştir. Davacının kredi kartlarından üçüncü kişilere ait araçların sigorta poliçe bedellerinin haksız olarak ödendiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık üçüncü kişi acentenin işlemiş olduğu haksız fiilden dolayı davalının hukuken sorumlu olup olmadığı hususundadır. Haksız fiili sorumluluğu unsurları şunlardır; 1)Eylem 2)Hukuka aykırılık 3)Zarar 4)İlliyet bağı 5)Kusur -Olayımızda tartışılması gereken meydana gelen zarar ile davalı arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususudur....

      TBK'nın 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2011 tarih ve 2010/3-727 E. ve 2011/75 K; Dairemizin 12.03.2014 gün ve 2013/8037 E., 2014/1827 K.; 07.09.2015 tarih ve 2014/9969 E., 2015/5634 K; 19.10.2015 tarih ve 2014/9196 E., 2015/6667 K. sayılı ilamlarında açıklandığı üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'ndaki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin maddelerdeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

        Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.06.2015 tarihli ve 2015/282 E., 2015/469 K. sayılı kararı ile, önceki gerekçenin yanında, Hukuk Genel Kurulu ve öğretideki baskın görüşe göre sebepsiz zenginleşme ve haksız fiilden kaynaklanan borçlarda ayrı bir ihtara gerek olmaksızın zenginleşmenin ve haksız fiilin oluştuğu tarihte borçlunun temerrüde düştüğünün kabul edildiği, bu nedenle Özel Dairenin bozmasına uyulmadığı, davalının da sebepsiz zenginleştiğini öğrendiği, davalının ayrıca bir ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düştüğünün kabul edildiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. 10. Mahkemenin direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekilinin temyiz isteminde bulunması üzerine Hukuk Genel Kurulunun 20.12.2018 tarihli ve 2017/3-962 E., 2018/2026 K. sayılı kararı ile; usulün aradığı nitelikleri haiz kısa karar kurulmadığı gerekçesiyle hükmün usulden bozulmasına karar verilmiştir. 11....

          Borcun kaynaklarından olan sözleşme ilişkisi bulunmadığına göre sebepsiz zenginleşme ve haksız fiil hükümlerinden hangisinin uygulanacağına bakmak gerekir. Yukarıda da belirtildiği gibi malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemeyeceğinden haksız fiile dayalı bir talep hakkı bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekir. Haksız fiil ve sebepsiz zenginleşmede zamanaşımı süreleri benzerdir. Ancak haksız fiilde ceza davası açılmamış olsa bile eylem suç teşkil ediyorsa uzamış ceza zamanaşımı süresi uygulanacağından yine de farklılık vardır. Somut olayda zararın öğrenildiği rapor tarihinin üzerinden bir yıl geçmeden dava açılmış olup dava açma konusunda emir vermeye yetkili makamın ve bu makamın fiil ve zararı öğrenme tarihinin araştırılmasına gerek yoktur....

            Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür. Sebepsiz zenginleşme kurumunun varlık sebebinde haksız değer kaymalarının önlenmesi amaçlanmıştır. Nitekim aynı mahiyette olan Yargıtay 10 HD nin 10.Hukuk Dairesi esas 2017/3376 esas 2017/5524 karar, 2019/1922 esas 2020/4310 karar, 13. Hukuk Dairesi'nin 2009/6943 esas2009/13740 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere; "........ davanın özü itibariyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine ilişkin olup, 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir....

            Yerel Mahkeme, gerek bozulan ilk kararında ve gerekse direnme kararında, davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğini kabul etmiştir. Bu noktada, önce sebepsiz zenginleşme kavramı ve hukuksal işlemlerden doğan borçlardan farkının açıklanması gerekmektedir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanununun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

              Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Nitekim, sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde taraflar sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunamazlar. Nedensiz zenginleşmede haksız iktisap tarihinden itibaren temerrüt faizi istenebilir ise de, somut olayda, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin uygulanmasından kaynaklanan alacağın tahsili kapsamında bir bedel talep edildiğinden borçlunun bir ihtar ile temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren faiz istenebilir. Somut olayda, hüküm altına alınan asıl alacak tutarı 6.233.603,35 TL yönünden davalı borçlunun dava tarihinden önce TBK'nın 117. (BK'nın 101.) maddesine uygun şekilde miktar ve ödeme talebi içeren 16.08.2012 tarih ve 1509 sayılı yazı (ihtar) ile temerrüde düşürüldüğü ve davalı tarafça, bu talebe 18.09.2012 tarihli yazıyla olumsuz cevap verildiği anlaşılmaktadır....

                MAHKEMESİ Dava, haksız eylemden(dolandırıcılık) kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, (sebepsiz zenginleşme nitelendirilmesinin olmasına göre) kararın temyiz inceleme görevi .... ... Dairesine aittir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Somut olayda davalının haksız fiil teşkil edecek bir eylemi bulunmadığı gibi,uğranılan bir kamu zararı da bulunmamaktadır Somut olayda hatalı intibak ve hatalı terfi gibi şart tasarrufun yanlış yapılmasının bulunup bulunmadığı veya herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan hatalı ödemenin, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde istenip istenemeyeceğinin değerlendirmesi ilgili daireye ait olup,dairemizin görev alanı dışındadır Bu halde Sebepsiz zenginleşme, BK.nun 61- 66.maddeleri (TBK.nun 72- 82.maddeleri) gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu