"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Dava, ihale öncesi alınan geçici teminatın sehven iade edilmesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu davaların temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olup, dosyanın incelenmek üzere Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu alacak, ödenmemesi gereken denetim tazminatının ödenmesi nedeniyle davalıya yapılan fazla ödemenin tahsiline ilişkindir. Dava konusu fazla ödemenin, idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. TBK. m.77/1'e göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. m. 79 ve 80'de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir....
DAVANIN KONUSU : ALACAK KARAR TARİHİ : 30/04/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 05/05/2021 .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/12/2018 tarih, .... E-K sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde; TALEP : Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında mal alışverişi olduğunu, malların karşılığı olarak bonoların verildiğini, kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını kullanamayan davacının, aleyhine sebepsiz zenginleşen davalılar hakkında temel ilişkiye dayanarak talepte bulunacağını, TBK’nın 77. maddesine göre, sebepsiz zenginleşenin, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olduğunu, davacı zamanaşımı nedeniyle kambiyodan haklarını kullanamadığından temelde yer alan sözleşme ilişkisine istinaden, aksi takdirde sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde alacak talep ettiklerini ileri sürerek, 7.000 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, sebepsiz zenginleşmeden bahsedilemeyeceğini belirterek, davanın reddini istemiştir....
Hamil, zamanaşımına uğramış çek nedeniyle keşideci aleyhine somut olayda uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nun 644. maddesine göre sebepsiz zenginleşme hükmü çerçevesinde talepte bulunabilir ve bu talep yönünden zamanaşımı, çek zamanaşımı süresi olan 6 aylık süreye 1 (bir) yıllık sebepsiz zenginleşme zamanaşımı süresinin eklenmesi sureti ile değerlendirilir. Dava konusu çek 25.12.2007 tarihinde bankaya ibraz edildiğine göre bu tarihten itibaren 6 aylık çek zamanaşımı süresinin sonu 25.06.2008’dir. Bu tarihten itibaren 1 yıl içinde sebepsiz zenginleşmeye dayanılarak keşideci aleyhine takip ve dava açılabilir....
Hukuk Dairesi 2020/3570 esas 2021/125 karar numaralı kararı bu hususu şöyle ifade etmiştir: “ Dava, kıymetli evrak niteliğinde bulunan ve ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz edilmeyen çek nedeniyle alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesi uyarınca, süresinde ibraz edilmeyen çekler yönünden taraflar arasında temel ilişki bulunmaması halinde yetkili hamil sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciden alacağın tahsilini isteyebilir. Sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükümlülüğü keşidecide olup, keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamalıdır. Somut olayda davalı keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ispatlaması gerekmekte olup, mahkemece ispat külfetinde yanılgıya düşülerek davacı tarafın bilirkişi ücretini yatırmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.”...
Dava, ortak taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların BK'nun 61.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir....
Mahkemece, toplanan delilere göre davalının icra takibi sırasında yaptığı zamanaşını itirazının yerinde ve geçerli bir def'i olduğu, keşidecinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yetkili hamile karşı sorumlu olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması açısından davanın süresinde açıldığı, keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmesi gerektiği, alım satım ilişkisinin kabul edildiği, malların teslimi yönünden ihtilaf olduğu, senetlerin temel ilişkide yazılı delil başlangıcı olduğu, bu nedenle davacının tanıklarının dinlendiği, senette malen kaydının bulunduğu, malın teslim edilmediğini iddia eden davalının bunu ispat etmesi gerektiği, davalının malların teslim edilmediğine dair delil ibraz edemediği, davalının itirazının haksız olduğu, davalı vekilinin işlemiş faizden feragat ettiği gerekçesiyle davanın asıl alacak olan 3.625,00 TL yönünden kısmen kabulune, fazlaya ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine, asıl alacak üzerinden % 40 oranında icra inkar tazminatına...
Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. TBK'nun 77- 82.(BK'nun 61- 66.) maddeleri gereğince, haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur....
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....
Bu durumda hamil ya doğrudan temel borç ilişkisine dayanarak tahsil davası ya da TTK'nın 730/14. bendi yollamasıyla çeklerde de uygulama alanı bulan, aynı Yasa'nın 644. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme davası açmalıdır. Somut uyuşmazlıkta da davacı hamil, temel borç ilişkisine dayanmamış ve sebepsiz zenginleşme davası açmıştır. Konuyu özel olarak düzenleyen sözü edilen maddede, bu türden bir alacak davasında hangi tarihten itibaren temerrüt faizi talep edilebileceği hakkında açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, davanın sebepsiz zenginleşme ilkelerine dayalı olduğu kuşkusuz bulunmaktadır. O halde, uyuşmazlığın çözümünde bu hukuki dayanağın ilkelerinden yararlanılması gerekir. Nitekim doktrinde de bu davada faizin genel hükümlere göre istenebileceği vurgulanmıştır....