Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sebepsiz zenginleşme, ortaklığın giderilmesi yoluyla satışın yapıldığı ve bina dahil satış bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. Kural olarak davacı, taşınmaz üzerinde yaptıkları muhtesat ve faydalı giderler (bina) nedeniyle taşınmazın satış bedelinde bir artış olmuş ise, bu artan değeri davalılardan (paylarına isabet eden miktarı) sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca isteyebilir....

    Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

    Mal varlığı henüz zenginleşene verilmeden, davalının sebepsiz iktisabından ve bunun doğal sonucu olarak geri almaya ilişkin dava hakkından bahsedilemez. Dava hakkının doğmadığı hallerde ise zamanaşımının uygulanması düşünülemez. Bu bağlamda, sebepsiz zenginleşme olgusunun ve zamanaşımı def’i yönünden de iade borcunun muaccel olduğu anın dolayısıyla sebepsiz zenginleşme anının tespiti önemlidir. Uyuşmazlık ise; dava konusu alacak nedeniyle davalı T3' nun taşınır ve taşınmaz malları ile 3. şahıslardaki alacak ve haklarından haczi kabil olan tüm malları üzerine ihtiyati haciz konulmasına ilişkin mahkeme ara kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İcra İflas Kanunu'nun (İİK) 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yerinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, davacıya ait aracın kullanılmasından kaynaklanan sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay .... Hukuk Dairesine gönderilmesine, 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hamilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı davalarda ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini veya senet bedelini cirantalardan birine veya hamile ödediğini savunan keşideciye aittir. Diğer bir deyişle keşideci, ancak bu ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde sorumluluktan kurtulabilir. Zira, hamilden temel ilişkiyi ve bu temel ilişkiden ötürü keşidecinin bir borcunun bulunmadığını ispat etmesi beklenemez. Bu nedenle keşidecinin, sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını ispat etmesi gerekir....

        Davalı vekili ,öncelikle zaman aşımı def'i ve itirazlarının dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini, davalının davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını ve sebepsiz zenginleşme şartlarının da gerçekleşmediğini beyan ederek kötü niyetle açılan davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama ve hükme esas alınan bilirkişi raporun göre davanın çalınma nedeniyle süresinde bankaya ibraz olunamayan ve istirdat davası ile davacıya iadesine karar verilen çek nedeniyle TTK nın 818/1 maddesi yollaması ile 732. maddesine göre sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı olarak açılan itirazın iptali davası olduğu,çeke dayalı müracaat hakkı düşmüş olan hamilin alacağına dava yolu ile kavuşabilmesi için ya doğrudan temel borç ilişkisine dayanarak tahsil davası ya da çekler hakkında da uygulanması mümkün bulunan TTK nın 732. maddesinde düzenlenmiş bulunan sebepsiz iktisap davası açması gerektiği, davaya konu takipteki çekin hamiline yazılı olup davacının ciro yolu ile hamili olduğu,...

          Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde Erzurum 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan 2016/374 esas sayılı dosyanın halen derdest olduğu, karar verilmediği gibi satışın da henüz gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Davacı henüz kendisinin yaptığını iddia ettiği muhtesatı ve iyileştirmeyi davalıya teslim etmemiş, yani fakirleşmemiş, davaya konu taşınmaz satılarak bedeli taraflar arasında paylaşılmadığı için davalı da henüz zenginleşmemiştir....

          DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ : 10/06/2021 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilinin mahkememize verdiği 13.04.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; "Davalı şirketin, dava dışı borçlu şirketten alacaklı olduğu çekler nedeniyle müvekkili şirket merkezinde hacizler uygulandığını, fiili hacizler sırasında haciz ve muhafaza tehdidi altında, iade ve talep hakla saklı kalmak kaydı ve istihkak iddiası ileri sürülerek dosyaya ödemeler yapıldığını, davanın konusunun sebepsiz zenginleşme yaratan bu ödemelerin istirdadının talebi olduğu, davalının aynı borçlunun birden fazla kambiyo senedine dayanarak birden faiz haciz uyguladığını, bu nedenle dava konusu istirdat talebinin de birden farklı tarihlerde yapılan ödemelerin toplamından ibaret olduğu, istihkak davalarında verilen tedbir kararlarının müvekkilinin lehine olduğu, müvekkili şirketin...

            İcra Müdürlüğü'nün 2017/3697 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, kendilerine usulüne uygun şekilde ödeme emri tebliği yapılamadığını, haklarında takip yapıldığını 10.07.2017 tarihinde öğrendiklerini, takip dosyasını incelediklerinde toplam 27.903,66 TL'nin haksız olarak alındığının belirtildiğini, davalı kurum çalışanları ile Ziraat Bankası çalışanlarının açık kusurunun bulunduğunu, 5510 sayılı Kanun'un 96. maddesinde geri alma işleminin düzenlendiğini ancak 506 sayılı Kanun'da bir düzenleme bulunmadığını, zamanaşımı süresinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiğini belirterek Ankara 24. İcra Müdürlüğü'nün 2017/3697 esas sayılı dosyasında asıl alacağın zamanaşımına uğraması nedeniyle takibe konu alacak aslı ve fer’ileri yönünden borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı; davanın reddini dilemiştir....

              Mahkemece, davanın kabulüne, 6.970,51 TL alacağın davalı tarafın temerrüt tarihi olan 13.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava konusu uyuşmazlık, davalıya haksız yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme esaslarına göre iadesi talebine ilişkindir. 818 sayılı BK 66.maddesinde; sebepsiz zenginleşme davasının, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 1 yılın geçmesi ile, 6098 sayılı TBK 82.maddesinde ise 2 yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK gibi 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6101 sayılı TBK Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 5/1.maddesinde; "TBK yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder "düzenlemesi yeralmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu