Mine Sokak No:15'de bulunan 807 Ada 6 Parseldeki tapu tahsis belgeli taşınmazın mirasçılar arasında yapılan miras taksim sözleşmesi ile müvekkili Müyesser'e bırakıldığını, muris Mersim'den kalan tüm taşınmazlar ile ilgili kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmak amacı ile Hüseyin Albayrak'a tüm mirasçılar olarak vekaletname verdiklerini, vekil Hüseyin'in de yetkilerini T6 devrettiğini, T6 İstanbul 31.Noterliği'nin 30/04/2012 tarihli 04629 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile miras taksim sözleşmesi ile müvekkiline bırakılan Pazariçi 3.Mine Sokak No:15'de bulunan 807 Ada 6 Parseldeki taşınmaz ile ilgili T4 ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlediğini, müvekkilinin bu satıştan haberi olmadığını, başka bir dava esnasında söz konusu satış vaadi sözleşmesini öğrendiğini, satış vaadi sözleşmesinde satışa konu taşınmazın değerinin 15.000,00 TL olarak belirlendiğini, müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını belirtmiştir....
Hükmü, davalı vasisi temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; ıslah ile de alacak istemlerine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil veya tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06.10.2009 gün ve 2009/7138-10406 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı ...'ın 7.5.1969 tarihli miras taksim sözleşmesi uyarınca 1946 tarihli ve 21 numaralı, 1947 tarihli ve 33 numaralı tapu kayıtları kapsamında kalan yerleri ...'e satış vaadi sözleşmesi ile sattığını, kendisinin de yine satış vaadi sözmleşmesi ile ...'...
Noterliğinin 26.10.1999 tanzim tarihli " Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi'' akdedildiğini, bu sözleşmeye dayanarak davacı tarafından açılan tescil davasında, davalının söz konusu satış vaadi sözleşmesine annesi adına vekaletle fakat annesi vefat ettikten sonra imza attığı anlaşıldığından geçersiz vekaletname ile imza edildiği gerçeğinin ortaya çıkması neticesinde davanın sonuçsuz kaldığını, taraflar arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinde yüksek harçtan kaçınmak için 1.000 TL bedel gösterilmiş ise de taşınmazın 23.500 ... Doları bedel konusunda anlaşıp bu paranın davalıya aynı gün ödendiğini belirterek sözleşme günü taşınmaz için ödenmiş olunan 23.500 ...'nin sözleşme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi’nin 1.3.2004 T., K.2004/1301 sayılı kararında, “…Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet geçirim borcu yüklenen satıcıdan, edimini yerine getirmediğinde dava tarihinde yürürlükte bulunan Medeni Kanunun 716. maddesi uyarınca açılacak tapu iptali ve tescil davası ile edimin hükmen yerine getirilmesini isteyebilir” şeklinde vaad alacaklısına, vaad borçlusunun edimini yerine getirmediğinde taşınmazın hükmen tescili için dava hakkı tanıdığını, Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, taraf iradeleriyle herhangi bir şekilde karşılıklı sona erdirilebileceğini, diğer sözleşmelerde olduğu gibi taşınmaz satış vaadi sözleşmesi Sözleşmenin ifa edilmesi, sözleşmede belirlenen edimin ifasının zamanaşımına uğraması, sözleşmenin feshedilmesi hallerinde sona ereceğini, somut duruma bakıldığında bekletici mesele yapılan Kozan 2. Asl. Huk. Mah. 1998/333 E....
ın yeni veraset belgesi oluşturulduğundan davalılara intikalin yolsuz tescil niteliği taşıdığı, ne var ki bu arada davalıların ... lehine gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapmış olması ve sözleşmenin tapunun beyanlar hanesine tescil edilmişse de dosya kapsamına göre davalıların muvazaalı ya da hileli şekilde taşınmazı ...'e satış vaadi yaptıkları yönünde bir delil elde edilememiş, ... 'ün davalıların akrabası da olmaması nedeniyle tapuya güven ilkesi gereğince ... yönünden tapu kütüklerinin beyanlar hanesindeki mirasçılardan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile edindiği hakların devamına, dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki malik hanesinin iptali ile ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/1017 Esas, 2008/482 Karar sayılı kararı ile oluşturulan veraset ilamına göre miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A....
Bu durumda, satış vaadi sözleşmesi uyarınca, satışa konu edilen tüm taşınmazların davacı adına yatırılan satış bedellerini bankadan çekme yetkisinin tamamen davalı da olması gerektiği halde; davacının davalıya verdiği 30/11/2011 tarihli vekaleti 08/05/2014 tarihinde azletmesi nedeniyle bu hisse bedellerini tahsil edemediği gibi davacının satış bedellerini değişik tarihlerde tahsil ettiği; böylece davalıya bedelini alarak sattığı taşınmazların ortaklığın giderilmesi kararı sonrası satılması sonrası hissesine düşen miktarları tahsil ederek, davalı aleyhine haksız zenginleştiği anlaşılmıştır....
Davacılar, murisleri anneleri ...’ün 27.12.1979 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalıların ve bir kısım davalıların murislerinin dava konusu 24, 25, 40, 47, 48, 210 ve 217 parsellerdeki tüm hisselerini satın aldığını, sözleşme tarihinden bu yana taşınmazları kullandıklarını ancak satış vaadi sözleşmesine hisse miktarlarının yanlış yazıldığını kendilerinin davalılara ait tüm hisseleri kullandıklarını, bunun davalıların anne ve babalarından intikalen gelen tüm hisseleri satmış oldukları anlamına geldiğini, sözleşmede satılan hisselerin anneden gelen hisseler mi yoksa babadan gelen hisseler mi olduğunun açık biçimde yazılı olmadığını belirterek dava konusu parsellerdeki davalılar adına kayıtlı payların iptali ile adlarına tescili için dava açmışlardır. Davacıların davalarına dayanak yapmış oldukları geçerli bir satış vaadi sözleşmesi mevcut olup uyuşmazlık satış vaadi sözleşmesi ile satışı vaat edilen hisse miktarına ilişkindir....
KARAR Davacılar, davalıların 17 nolu parseldeki hisselerini 5.5.1997 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile murisleri Osman Şükrü Balkaya'ya sattığını, aynı sözleşme ile 19 nolu parselle ilgili tapu ferağ takriri verilmesine rağmen 17 nolu parselin kök muris İsmail adına kayıtlı olması, tapuda iştirak halindeki mülkiyetin devam etmesi nedeni ile bugüne kadar tapu ferağının verilemediğini, 17 nolu parselle ilgili kamulaştırma kararı alınması ve bu yönde acele el koyma kararı verilmesi sonucu tapu iptal ve tescil davası açmalarında da hukuki yarar kalmadığını ileri sürerek, satış vaadi sözleşmesine konu hisselerin dava tarihi itibariyle bedelinin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar zamanaşımı nedeniyle ve esastan davanın reddini dilemişlerdir....
Arazi Geliştirme İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında akdedilen "Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi" başlıklı 25/08/2017 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi Fesih ve Devir Protokolü” başlıklı 23/03/2018 tarihli devir sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine,200.000,00 TL'nin muacceliyet tarihi olan 16/07/2018 'den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ./.. ......