WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden ... davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan "dürüst davranma kuralı" ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Mahkemece yerinde yapılan keşif ve keşifte dinlenen tanıkların beyanlarından anlaşılacağı üzere davacı dava konusu yerin satış vaadi sözleşmesi ile satın alınmasından sonra bu yerin sınırlarını belirleyerek çit ve tel örgü ile muhafaza altına alınmıştır. Davacı, satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı yeri çevirerek çit ve tel örgü ile sınırladığından eylemli olarak taşınmazın bu bölümüne zilyet olmuştur....

    Esas sayılı dosyası, Satış Vaadi Sözleşmesi ve davacı tarafından dosyaya sunulan ödeme dekontları üzerinden yapılabildiği, bunların dışında davalı banka kayıt ve belgelerinin incelenemediği ve davacı borçluya kullandırılan ve ödenmeyerek icra takibine uğrayan borçla ilgili icra takip dosyalarına ulaşılamaması nedeniyle yapılandırma ve satış vaadi sözleşmesi tarihinde 290.000,00-TL'ye ulaşan borçla ilgili olarak davacı iddialarının rakamsal teyidinin mümkün olmadığını, bununla birlikte davalı banka tarafından Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine konu taşınmazların Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 1999/......

      Somut olaya gelince; davacı 29/06/2006 tarinde davalı ... vekili ile aralarında düzenlenmiş olan geçerli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanarak 31/05/2013 tarihinde açtığı davada tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. ... ile ... arasındaki 2607 ada 26 parsel sayılı tapulu taşınmazın harici satış sözleşmesi ile satımına dayalı olarak açılan ve yukarıda açıklandığı gibi Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/216 Esas, 2013/156 Karar sayılı dosyasında görülen cebri tescil davasında, satış vaadi sözleşmesi borçlusu davalı ...'ın açılan davayı kabul etmesinin, ... ile ...'ün dava konusu olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davacının tescil talebini sonuçsuz bırakmaya yönelik danışıklı bir işlem olduğu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde bellidir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.04.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkillerinin murisi ... ile davalı arasında satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, satış bedelinin tamamı alınarak fiili kullanımının da devredildiği halde tapu kaydının devredilmediğini belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Noterliğinde 12.02.2008 günü düzenledikleri satış vaadi sözleşmesi uyarınca 741 ada 15 parsel sayılı taşınmazın satışının vaat edildiğini, edimini yerine getirdiğini ancak tapu kaydının devredilmediğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini veya taşınmaz rayiç değerinin alınmasını istemiş, 28.06.2012 günü dava değerini 114.639,00 TL bedele yükseltmiştir. Birleştirilen davada davacı ..., davalı ... vekili ... ile davalı ... arasında ... Noterliğinde 30.03.2005 günü düzenlenen satış vaadi sözleşmesi uyarınca 116 ada 14 parsel sayılı taşınmazın satışının vaat edildiğini, ...'ın da bu hakkını ... Noterliğinde 16.03.2006 günü düzenledikleri satış vaadi sözleşmesi ile tarafına temlik ettiğini, edimini yerine getirdiğini ancak tapu kaydının devredilmediğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini veya taşınmaz rayiç değerinin alınmasını istemiş, 04.06.2014 günlü ıslah dilekçesi ile de bedeli 183.860,00 TL'ye yükseltmiştir. Yine birleştirilen davada davacı ..., davalı ... ile ......

            birlikte çaba unsurunu içermemesi nedeniyle adi ortaklık sözleşmesi olmadığı, diğer bir anlatımla “Ayni Paylaşım Koşulunu İçeren Gelir Paylaşımlı İnşaat Sözleşmesi” olduğu ve buna bağlı olarak uyuşmazlıkta eser sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davacı yanın satış vaadi sözleşmesi ile işbu taşınmazı aldığını iddia ettiğini, TBK. 183. maddesi gereğince yüklenicinin 3. kişi ile yaptığı satış vaadi sözleşmesi alacağın temliki niteliğinde olduğunu, bu anlamda 3. kişi, yüklenicinin haklarına halef olacağını, bu nedenle 3....

              Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi, Hasılat Paylaşım Esaslı İnşaat Sözleşmesi, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi istinaden TMK 1009....

                Sözleşmenin taraflar arasında imzalandığı, çekin davalılara verildiği ve karşılıksız çıktığı, davacılara satış vaadi sözleşmesi kapsamında herhangi bir tapu devrinin gerçekleştirilmediği sabit olmakla birlikte dava konusu araç satışına ilişkin borca karşılık değil, satış vaadi sözleşmesi kapsamında davalılara verildiği hususunun yazılı delille ispat edilmesi gerekmekle, dava dosyasında bu iddiayı ispata yarar herhangi bir delilin bulunmadığı, davacılarca da hatırlatılan yemin deliline dayanılmadığı anlaşılmakla, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir....

                  satış vaadi şerhinin fekkine/kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                  Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında tanzim olunan 25/10/2015 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 25.10.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasında 25.10.2014 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, davacının süresinde cayma bildiriminde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu