K A R A R Davacı dava dilekçesinde; davalının, dava dışı kişilerle yapmış olduğu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, davalının payına düşecek olan zemin kat 8 nolu dükkanı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satmayı vaad ettiğini, davacı ve davalı arasında 27.03.2007 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını, ancak davalının vaadini yerine getirmediğini ve dava konusu taşınmazın 3. bir kişiye satıldığını belirterek ifanin imkansız hale gelmesi sebebiyle 125.000,00 TL taşınmaz bedeli ve 45.000,00 TL kira kaybı bedeli olmak üzere toplam 170.000,00 TL alacağın yasal faizi ile ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu gayrimenkulün arsa sahibi tarafından, 3. bir kişiye satıldığını, kendisinin kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Mahkeme bu olgu kabul edilmiş ve ancak dava dışı şahıs adına düzenlenen satış vaadi sözleşmesindeki 1.500 YTL’na itibar edilerek 1.500 YTL’nın tahsiline karar verilmiştir. Dava dışı şahsın 19.11.1999 tarihli düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesi ile davalı ...’ın hissesini satın aldığı, davalı ...’ın buna rağmen bu taşınmazdaki hissesini davacılara bedeli karşılığı satıp 23.9.2002 tarihinde devir ettiği ve davacılarında davalarını ispat zımnında dava dışı şahısca düzenlenen belgeye dayandıkları ve bu belgedede satış vaadi şerhinin kaldırılması için davacılardan 3.500 YTL alındığının yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Resmi senetle satış vaadi sözleşmesinin bedelinin 1.500 YTL olduğu kararlaştırılmış isede, satış vaadi sözleşmesinden uzunca bir süre sonra davacılara satışın yapıldığı gözönüne alındığında davacıların belge karşılığı dava dışı ... ’a ödedikleri 3.500 YTL’nın davalı ...’tan tahsiline karar verilmesi gerekir....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle amaçlanan ileride bir taşınmazın satış işlemlerinin yapılmasıdır. Başka bir anlatımla taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaad borçlusu ileride taşınmaz mal mülkiyetini vaad alacaklısına geçirme taahhüdünde bulunur. İleride yapılması taahhüt edilen akit ise taşınmaz mal satımıdır. O yüzden taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinin esaslı unsurlarını ihtiva etmelidir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
Maddesi uyarınca "Noterlik Kanununun 44 üncü maddesinin (B) bendi mucibince noterler tarafından tanzim edilen gayrimenkul satış vadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri de taraflardan biri isterse ----- siciline şerh verilir." şeklinde düzenlendiği, ------ adına kayıtlı olduğu, davacı tarafından ikame edilen davanın tapu maliki olan davalı ---- satış vaadi sözleşmesinin tarafı davalı --- ----- Şirketi'ne yöneltilmesinin yerinde olduğu, davalılar arasındaki ---- Taşınmaz Satış Vaadi, Hasılat Paylaşım Esaslı İnşaat Sözleşmesi, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi hükümlerine göre satış vaadi sözleşmesinin yapılabileceğinin düzenlendiği, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin --- şerh edilebileceği anlaşılmakla; davanın kabulü ile davalılar arasında yapılan ----yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi, Hasılat Paylaşım Esaslı İnşaat Sözleşmesi, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi istinaden TMK 1009. Maddesi ve Tapu Kanunu 26....
Şti. tarafından düzenlenen İD 06670 sözleşme nolu devremülk satış vaadi sözleşmesi başlıklı sözleşmenin İPTALİNE, bu sözleşme nedeniyle ödenen 7.500,00 TL bedelin dava tarihi olan 25/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aynı sözleşme nedeniyle davacının davalıya 3.500 TL borcu olmadığının TESPİTİNE, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 27.11.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıların murisi olan ....'dan düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile .... ili, ........
Dosya içerisindeki 05.05.1970 tarihli davacılar ile davalılar ..., ... ile tarafların müşterek murisleri ... ve ... arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesi geçerli bir sözleşmedir.Satış vaadi sözleşmesi incelendiğinde satış vaadinde bulunanlar ... ve ...’dır. 2001/76 esas sayılı dosyada davacı ... tarafından satış vaadi borçlularından sadece ... aleyhine dava açılmıştır. Diğer satış vaadi borçlusu ... 31.12.1998 tarihinde ölmüş olup mirasçıları aleyhine açılmış bir dava yoktur. Aleyhine dava açılan ... dava tarihinde tapuda iştirakli paydaş ise de satış vaadi sözleşmesinde satış vaadinde bulunanlar arasında yer almamaktadır. Nitekim mahkemece de ...’ın sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/150 ESAS 2020/179 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Satış Vaadi Sözleşmesi Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı T1 ile T4 Ve Tic. A.Ş.'...
Davacı asıl davada, davalı şirketin müteahhit olarak inşa edeceği binadan davalının hissesine düşen 7 adet daireyi satın almak için davalı ile noterde 24.1.2002 tarihli taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme gereğince davalıya 337.000 TL ödediğini, davalının tapuları vermemesi üzerine açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddedildiğini, tescil imkanının kalmadığını ileri sürerek, 337.000 TL’nin faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini istemiştir. Davalı şirket, davanın reddini dilemiş, birleşen karşı davasında, gerçek bir satış vaadi iradelerinin bulunmadığını, şirket yetkilisi olan davalı ...’ın davacı-birleşen davanın davalısı ...’ten aldığı borç paralara teminat olmak üzere dava konusu satış vaadi sözleşmesini imzaladığını, ödendiği iddia edilen 337.000 TL’nin şirket kayıtlarına girmediğini, sözleşmenin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, 24.1.2002 tarihli taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin bedelsizlik ve muvazaa nedeniyle iptalini istemiştir....
Ltd Şti yönünden davanın vazgeçme nedeniyle açılmamış sayılmasına; 2. Davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine; 3. Davacının alacak talebinin davalılar Muhammedün Emin, Zeynep, Mehmet, Müzeyyen ve Hümeyra yönünden kısmen kabul, kısmen reddi ile; a) 05.04.2002 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yönünden açılan davanın kabulü ile; 80.000,00 TL'sinin davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına; b) 15.07.2004 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yönünden açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; 1. 6.200,29 TL.'nin davalı ...'dan; 2. 3.720,17 'şer TL'nin davalılar ...'den ayrı ayrı alınarak davacıya verilmesine; 3. Bu sözleşme yönünden davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine; c) 20/12/2006 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yönünden açılan davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile; 1. 56.609,00 TL.'nin davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, 2....