WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Daha önceki bozma ilamımızda, Fon Kurulunun davanın dayanağı olan satış vaadi sözleşmesinin 01.03.2007 tarihli ve 93 sayılı kararıyla Fon yönünden geçersiz sayılmasına ve satış vaadi sözleşmesi şerhinin terkinine dair vermiş olduğu kararların iptali için davacının idare mahkemesinde açtığı davanın reddine karar verildiği ve kararın Danıştay’ca onanarak kesinleşmesi nedeniyle davaya konu satış vaadi sözleşmesinin alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak düzenlenmiş olduğu hususunun kesinleşmiş yargı kararlarıyla belirlendiği, Ayrıca, satış vaadine konu taşınmazın mülkiyetinin davacı şirket üzerine geçirilmesi halinde TMSF’nin dava konusu taşınmaz üzerinden alacağını elde etme olanağının kalmayacağı, bu durumda daha önceki bozma ilamımızda yer verilen “Fon Kurulunun satış vaadi sözleşmesinin geçersiz sayılmasına ve satış vaadi şerhinin terkinine ilişkin kararı ile bu kararların iptali için idare mahkemesinde açılan davanın reddine ve ret kararının onanmasına ilişkin Danıştay...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki Sebepsiz Zenginleşmeye nedeniyle alacak istemine ilişkin davada Kocaeli Asliye 2. Hukuk ve Kocaeli 3. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın evli oldukları ve aralarında yaptıkları satış vaadi sözleşmesinin yerine getirilmemesi nedeniyle haksız zenginleşmeye ilişkin olduğu, tarafların halen evli oldukları ve bu haliyle taraflar arasındaki ihtilafın Aile Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

      Noterliğinde düzenlenen 13.02.2007 tarihli satış vaadi sözleşmesinin ikrah nedeniyle iptalini istemiştir. Mahkemece asıl davanın sübut bulmaması nedeniyle reddine, birleştirilen davanın ise hak düşürücü süre dolduktan sonra açılmış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve birleştirilen dava davacısı ... vekili temyiz etmiştir. 1)Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre birleştirilen davada davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2)Asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

        Davacı,davalı şirketin dava dışı arsa sahipleri ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği davalıya kalan 17 numaralı bağımsız bölümü 18.10.2000 tarihli taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi başlıklı sözleşme ile 65.000 YTL satış bedeli ile satın alması,inşaatın 22 ... içinde tamamlanıp teslim edilmesi ,aksi halde günün koşullarına göre kira ödenmesi kararlaştırılmıştır.Taraflar daha sonra aynı taşınmaz için 18.10.2000 tarihinde noterde yapılan düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazın satışı kararlaştırılmış,teslim tarihi ve cezai şart olarak kira bedeli ödenmesine ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır....

          Takip dayanağı ... 43.Noterliğinin 14.06.2016 tarih ve ... yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat ... sözleşmesi incelendiğinde, davalı şirket ile dava dışı ... ... A.Ş. Arasında bir adet ofis satışının, ödeme şartlarının ve gecikme cezasının düzenlendiği görülmüştür. ....İcra Müdürlüğünün 2018/... Esas sayılı dosyası incelendiğinde; ... 17.Noterliğinin 27.12.2017 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 16.06.2016 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanak gösterilerek davacı tarafından davalı aleyhine toplam 30.000 USD gecikme cezasının tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı davalının itirazı ile takibin durduğu görülmüştür. Taraflar arasındaki ihtilaf davacının husumet ehliyeti, alacağın varlığı ve miktarı noktalarında toplanmaktadır. Davacı tarafından icra takip dosyasının dayanağı olarak taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gösterilmiştir. Yine dava dilekçesinde delil olarak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gösterilmiştir....

            Noterliği 19/12/2011 tarih 41818 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi yapıldığı gün olan 20/12/2011 tarihinde 20531 yevmiye ile tapu siciline şerh edildiğini, şufa hakkı kullanarak şufa davası açan davalılar bu haklarını satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edildikten sonra kullandıklarını, tapudaki hisse devir tarihleri ve mahkemece verilen önalım kararlarının tarihi taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verildiği 20/12/2011 tarihinden sonraya denk geldiğini, Tapu Kanunu gereğince taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmesi nedeniyle davacı T1'ın sözleşmeyle kazandığı şahsi hakkını taşınmazı sonradan malik olanlara karşı ileri sürülme olanağı olduğunu, her ne kadar asli müdahiller T6, T7 ve T8 ön alım hakkını kullanarak taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu hisseyi adlarına tescil ettirmiş iseler de devraldıkları hisseler üzerinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile ilgili tapudaki şerh nedeniyle davacı T1'a karşı sorumlulukları bulunduğunu, Tapu kaydında Satış...

            Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ileride asıl akit olan satış sözleşmesi yapılmak üzere düzenlenen ön sözleşmelerdendir. Noterlik Kanununun 74. maddesine göre, Türkçe bilmeyen kişi için yeminli tercüman bulundurulması gerekir....

              Noterliği'nin 29/05/2012 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince 140.000,00TL bedel karşılığında taşınmazın davacıya devretmeyi vaad etmiştir. Davacı sözleşmede belirtildiği şekilde satış bedelini nakden ve peşine davalıya ödendiğini iddia etmektedir. Davalı ise satış bedelinin ödenmediğine, satış bedeline karşılık verilen 51.000,00 TL bedelli çekin sahte çıktığını ödemenin yapılmadığını savunmuştur. Yanlar arasında imzalanan her iki resmi nitelikte gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi incelendiğinde,satış vaadi sözleşmesi içeriğine göre davalı satış bedelini tamamen aldığını açıkça ifade etmektedir....

              Mahkemece, davanın gayriresmi gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi nedeniyle sözleşmenin geçersizliği iddiasına dayalı olarak ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olduğu, alacağın dayanağı olan sözleşmede ihtilafların halli için İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili kılınmış olması nedeniyle davalının yetki itirazının reddedildiği, taraflar arasında 05.12.2007 tarihinde davalının davacıya bir dükkan satımıyla ilgili olarak gayriresmi şekilde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşme nedeniyle davacının toplam 485.000,00 TL ödeme yaptığı, ancak taşınmazın tapuda davacıya devrinin yapılmadığı, davacının satış işleminden vazgeçerek 12.11.2008, 02.12.2009, 08.04.2010 tarihlerinde maddi sıkıntıda olduğunu, dükkanı bu nedenle iade etmek istediğini davalıya bildirdiği, ödenen bedelin iadesi içinde sonrasında icra takibine başladığı, taşınmazın devrine ilişkin sözleşmenin şekil şartına uygun biçimde yapılmadığından taraflar yönünden bir bağlayıcılığı olmadığı (MK. 706...

                Tapu Kanununun 26 maddesi uyarınca usulüne uygun yapılmış geçerli bir satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilebilir. Tapu kütüğüne şerh edilmekle de o taşınmaz üzerinde ilişkin bulunduğu hukuki duruma alaniyet kazandırılmış ve sonradan hak kazanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelmiştir. Başka bir deyişle, satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne şerh edilmekle lehine şerh konan kişi satış vaadi sözleşmesi ile edindiği kişisel hakkını güçlendirir ve bu şerhle kazandığı hakkını sonraki maliklere karşı da ileri sürebilir. Somut olayda; davacının dayanağı16.09.2005 tarihli satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne 19.09.2005 tarihinde şerh edilmiştir. Taşınmazın son maliki dahili davalı ... ... taşınmazı şerhle yükümlü olarak 13.11.2006 tarihinde satın almıştır....

                  UYAP Entegrasyonu