Mahkemece, Davanın KABULÜNE, 23/04/2014 tarihli İD02064 sözleşme nolu devremülk satış vaadi sözleşmesinin FESHİNE, Söz konusu sözleşme nedeniyle davacıdan alınan senetlerin İPTALİ ile, davacıya iadesine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 23.04.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasında 23.04.2014 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, davacının süresinde cayma bildiriminde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında tanzim olunan 29/10/2014 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 29.10.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasında 29.10.2014 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, davacının süresinde cayma bildiriminde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın tarafları arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin şekli yönden usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiği, sözleşmede kararlaştırılan bedelin nakden ve tamamen ödendiğinin zabıt altına alındığı, şekli anlamda usulüne uygun düzenlense de, ehliyetsizlik nedeniyle sözleşmenin hükümsüz olduğunun mahkeme ilamıyla tespit edildiği, hükümsüz satış vaadi sözleşmesi ile davalı taraf lehine bir sebepsiz zenginleşme gerçekleştiği, bu nedenle ödenen bedelin güncel değerinin tespit edilerek davacı tarafa iade edilmesi gerektiği, satış vaadi sözleşmesi murise vekaleten yapıldığından gerçekleşen sebepsiz zenginleşmeden de tüm mirasçıların sorumlu olduğu, bilirkişi raporları ile dava konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücünün 35.005,88 TL olarak belirlendiği, her ne kadar davacı vekilince bu tutar doğrultusunda dava ıslah edilmiş ise de, bozmadan sonra ıslah söz...
Tic ve San A.Ş. ile 17.04.2017 tarihinde 47 nolu bağımsız bölümün 1.550.000 USD bedelle satışı için satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, müvekkilince davalıya gönderilen 05.05.2017 tarihli yazı ile aracılık edilen sözleşme kapsamında taşınmaz satış bedelinin % 25’nin müvekkiline henüz ödenmemiş olmasına rağmen iyi niyet göstergesi olarak hak kazanılacak % 3 oranındaki komisyon bedelinin % 43’ünü 12.05.2017 tarihinde, kalan % 57’sinin de 30.03.2018 tarihinde ödeneceğinin bildirildiğini ve 12.05.2017 tarihinde 19.995 USD komisyon bedelinin ödendiğini, ancak kalan miktarın ödeme tarihi gelmeden dava dışı alıcının keşide etiği 06.12.2017 tarihli ihtarla satış vaadi sözleşmesinin feshedilmesi ile taraflarca satış vaadi sözleşmesinin sonlandırıldığını, davalıyla olan aracılık sözleşmesinin 4.6 maddesi gereğince aracılık yapılan sözleşmenin zaman sınırlaması olmaksızın feshi halinde simsarın ücrete hak kazanmayacağının ve aldığı ücreti iade etmesi gerektiğinin hükme bağlandığını, komisyonun 30.01.2018...
Dava; üçüncü kişi adına tescilli taşınmazın davalı tarafından davacıya adi yazılı satış vaadi sözleşmesi ile satılan taşınmaza ilişkin, sözleşmenin davacı tarafından feshedilmesi nedeniyle itirazın iptali davasıdır. TBK m. 237/ f. II hükmüne göre taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, resmî şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz. TBK m. 29/ f. II uyarınca, “Kanunlarda öngörülen istisnalar dışında, önsözleşmenin geçerliliği ileride kurulacak olan sözleşmenin geçerliliğine bağlıdır’’ Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, taşınmaz satış sözleşmesinin önsözleşmesi niteliğindedir. TMK m. 706 uyarınca “Taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması, resmî şekilde düzenlenmiş olmalarına bağlıdır’’ Resmî şekilden ne anlaşılması gerektiği Tapu Kanun'u m. 26’ da düzenlenmiştir. Söz konusu hükme göre, taşınmaz mülkiyetini devir borcu doğuran sözleşmeler, tapu sicil memuru tarafından yapılır....
Nitekim az yukarda belirtilen satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılan aynı mahkemeye ait 2005/117 E. 2005/396 K. sayılı tapu iptal ve tescil davasında da, satış vaadi sözleşmesi kapsamında kalan ve kamulaştırılmayan taşınmazların ½ oranında davacı ... adına tesciline karar verildiği ve bu kararın 27.6.2005 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kamulaştırılan taşınmazlar yönünden ise, hükmüne uyulan Dairemize ait bozma ilamında da belirtildiği gibi, 18.2.2002 tarihli satış vaadi sözleşmesi, satış vaadine konu olan taşınmazların kamulaştırılmasından sonra düzenlendiği için Kamulaştırma Kanununun 31/b maddesi gereğince geçersizdir. Bu nedenle satış vaadi sözleşmesine dayanılarak kamulaştırma bedeli üzerinde hak talep edilmesi mümkün değildir....
Bilindiği gibi, Türk Medeni Kanununun 1009.maddesi uyarınca tapuya şerh edilecek kişisel haklar arasında satış vaadi sayılmıştır. Dava konusu taşınmazın kaydının şerhlerle ilgili sütununda davalı ... lehine “4.giriş 5.katta dubleks meskenin tamamı ... oğlu ... lehine satış vaadi” şeklinde kayıt mevcuttur. Anılan şerh 28.5.2001 tarihinde 4.giriş 5.kattaki bağımsız bölümün ... tarafından 15.12.2000 tarihinde noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile satışının vaad edilmesinden sonra ...’nin talebi üzerine taşınmaz arsa niteliğinde kayıtlı iken tescil edilmiştir. Taşınmazda kat mülkiyetine geçirilirken satış vaadi şerhi Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından tüm bağımsız bölümlere taşınmıştır. Daha sonra satış vaadine konu taşınmaz hükmen ... adına tescil edilmiştir. Mahkemece de şerhin bu nedenlerle işlevsiz kaldığı gerekçesiyle dava kabul edilmiştir. Bu kabulde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Tüm bu açıklamalardan sonra, tarafların temyiz nedenlerine gelince; 1- Davalı ......
Davalı Hasan Lafçı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki savunmalarını tekrarla, 'Ceren Yapı İnşaat Daire Satış Sözleşmesi''nin adı ve içeriğinden anlaşılacağı üzere bir taşınmaz satış vaadi olduğunu, iş bu sözleşmenin adi yazılı olarak düzenlenmiş olup bir bağlayıcılığı olmayan geçersiz bir sözleşme olduğunu, taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan bütün sözleşmelerin geçerliliği resmi şekilde yapılmasına bağlı olduğunu, resmi şekilde yapılmayan gayrimenkul satış sözleşmeleri geçersiz olup taraflar arasında hiçbir bağlayıcılıkları olmadığını, Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi de ileride taşınmaz mülkiyetinin tapuda devrini yapmayı taahhüt eden bir ön sözleşme olduğunu, taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin de resmi senet şeklinde düzenlenmesi ve noter huzurunda iki tarafça imzalanması suretiyle geçerlilik kazanacağını, sözleşmenin şekil şartı kamu düzeni ile ilgili olup noter tarafından düzenleme şeklinde yapılması zorunlu olduğunu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin noter...
Noterliği'nin 06/10/2006 tarih 41763 yevmiye numaralı ve 14/11/2006 tarih 46890 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin imzalandığı, davaya konu taşınmazları satmayı vaad eden sözleşmenin tarafı olan davacıların satış vaadi bedelini nakden ve tamamen aldığına ilişkin sözleşmenin tarafı oldukları, davacı T2 ile davalı T7 arasında taşınmaz satış vaadi sözleşmesi bulunması bile Foça Tapu Müdürlüğünün 27/06/2011 tarih 2495 yevmiye numaralı resmi satış akdi ile satış bedelini nakden ve tamamen aldığına ilişkin sözleşmenin tarafı olduğu, davacıların davalılardan herhangi bir alacağının kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar hakkında davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davalı/ Birleşen dosya davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görevli olduğunu, davada talebin sadece satış vaadi sözleşmesinin iptaline ilişkin olduğunu, satış vaadi sözleşmesinin resmi olarak yasanın emrettiği biçimde noterlik huzurunda düzenleme şekilinde düzenlenmiş olup, yasanın aradığı iptal sebeplerinin olayda mevcut olmadığını, Avukatlık ücret sözleşmesi şeklinde düzenlenmediğini, Avukatlık ücret sözleşmesi ayrıca düzenlendiğini, satış vaadi sözleşmeleri gereğince davalıya vaat edilen taşınmaz paylarının davalı tarafından dava dışı Falez Gayrimenkul A.Ş'ye satış vaadi sözleşmesi ile devredildiğini, satış vaadi sözleşmeleri gereğince Antalya 8....