Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a satılması sebebiyle, artık bu aşamada ipotek konusu taşınmaz üzerinde yeniden ipotek tesis edilemeyeceğinin anlaşılmakta olduğu; Bu nedenle, uyuşmazlık konusu olayda "sonraki kusurlu İmkansızlık" kavramından bahsetmek gerekmekte olup; Taraflar arasında akdedilen 29.07.2019 tarihli sözleşmede, tarafların yerine getirmesi gerektiği edimlerin düzenlenmiş olduğu, bu doğrultuda, dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelere göre, davacının 238.920,89 TL ödeme yapmış olup sözleşmeden kaynaklı edimini yerine getirmiş olduğu, ne var ki, davalı tarafın işbu sözleşmeden kaynaklı ipotek hakkının devrini gerçekleştirmemiş olduğu, tarafların da kabulünde olduğu üzere, mezkur taşınmaz üzerindeki ipotek fek edilmiş, sonrasında ise taşınmaz üçüncü kişiye satılmış olduğu, hal böyle olunca, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı edimlerin yerine getirilmesinin davalının kusuru nedeniyle hukuken imkansız hale gelmiş olduğu, bu hususta nihai değerlendirmenin elbette Sayın Mahkemeye ait olduğu; TBK m. 117...

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki iş ticari bir iş olduğundan avans faizi istenebileceğini, sözleşmeden kaynaklı bakiye alacak ve faiz farkı talep edilmiş ise de; alacak yönünden hüküm kurulmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 1-Taraflar arasında aynı sözleşmeden kaynaklanan Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/429 esas ve 2019/261 karar sayılı dava dosyasının bulunduğu, davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27....

      Tahkim itirazının kabulü halinde, mahkeme davayı usulden reddeder.Yargılama sırasında tarafların tahkim yoluna başvurma konusunda anlaşmaları halinde,dava dosyası mahkemece ilgili hakem veya hakem kuruluna gönderilir"şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, takibe konu alacağın davacı-alacaklı ve davalı borçlu arasında akdedilen 20/04/2018 tarihli alım-satım sözleşmeye istinaden kesilen faturadan kaynaklı alacak olduğu, bu sözleşmenin Genel Hükümler (General Conditions) başlıklı maddesinin "Diğer tüm şarklar ve bu sözleşmeden doğan olumsuzluklar için G.A.F.T.A. 48/125 maddelerine göre hareket edilecektir" şeklinde taraflar arasında tahkim şartına ilişkin düzenleme yapıldığı, ilk itirazlara ilişkin düzenlemenin; HMK'nın 116. ve 117....

        fes edildiğini, yine sözleşmenin 4.2 Maddesinde "yer teslimi sözleşmeden sonra 10 gün içerisinde yapılacaktır." denildiğini, ancak yer teslim tutanağı incelendiğinde sözleşme imzalandıktan 35 gün sonra yer teslimi yapıldığını, davalıların sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, sözleşmeden sonra davalı şirket sahiplerinin müvekkiline şirket kurması gerektiğini sözleşmeleri yeni kurulan şirket ile yenilenemesi konusunda baskı yaptığını, müvekkilinin 25/01/2018 tarihinde Ticaret Siciline tescili yapılan .......

          DAVA : Alacak DAVA TARİHİ : 01/11/2021 KARAR TARİHİ : 03/11/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında imzalanan 3.06.2016 tarihli 15.000 baş kesimlik sığır tedarik sözleşmesinden kaynaklanan 1.086.316,39 EURO ceza bedelinin şimdilik 100 EURO ve 15.000 TL tahliye bedelinin şimdilik 1000 TL'sinin temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 2/II.maddesi kapsamında işlenen avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, ayrıca davacı kurum ile davalı firma arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklı gümrük giderleri konulu davanın 23.09.2021 tarihinde Ankara ... Ticaret Mahkemesi'nin 2021/555 E. sayılı dosyası üzerinden açılmış olduğunu belirterek, iş bu davanın Ankara ......

            Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesi’nin yargı çevresinde kalan Mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan Adlî Yargı İlk Derece Hukuk Mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, ayıplı mal nedeniyle belirsiz alacak istemine ilişkindir. Merzifon 1. Asliye Hukuk Mahkemesince dava, araç satış sözleşmesinden kaynaklı zarar tazmini talebine ilişkin olup uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklandığı, davacının yerleşim yerinin .. İli, ... İlçesi, davalının yerleşim yerinin ......

              Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, yargılama sırasında icra takibine konu borcun ödendiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, HMK'nın 331 maddesi uyarınca davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmemesi durumunda davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedileceği, haklılık durumunun tespiti açısından takip tarihinden itibaren sadece 12.02.2017 tarihli sözleşmeden kaynaklı alacağın tespitinin gerektiği, davalıların 9.847,92 TL ile sorumlu olduklarının tespit edildiği, dava açıldığında davacının 9.847,92 TL asıl alacak bakımından haklı olduğu ve alacağın belirlenebilir olması sebebiyle likid nitelikte olduğu, itirazın haksız olduğu, İİK'nın 67 maddesindeki şartların mevcut olduğu, davacı bankanın takibinde kötüniyetli olduğuna ilişkin delil sunulmadığı, asıl olanının iyiniyet olduğu aksinin davalı tarafça ispat edilmesinin gerektiği, davacının icra...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, yapılan kontrollerde davalının 24.03.2008 ve 10.09.2008 tarihinde kaçak su kullandığının tespit edildiği, bu nedenle kaçak su kullanmaktan ve 1405606-3 nolu sözleşmeden doğan borcunu ödemediğinden toplam 1734,04 TL' nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davacı ...'...

                  - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında taşınmaz kira sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin bu sözleşmeden kaynaklı olarak alacaklı olduğunu, alacakları için icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı bütün sorumluluklarını yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia savunma ve dosya kaspamında; beyanlardan davacı tarafından davalıya bir ödeme yapılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine, davalının % 20 kötü niyet tazminat talebinin kabülüne kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir....

                    Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda, davacının ilk sözleşmede kefilliğinin bulunduğu, bu sözleşmeden sonra akdedilen dava konusu kredi sözleşmesinde kefilliğinin bulunmadığı, dolayısıyla bu sözleşmeden kaynaklı borçtan sorumlu tutulamayacağı, davalı bankanın takibinde kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin davacı yönünden iptaline, kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu