Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhbar Olunan vekili cevap dilekçesinde ve yargılama sırasındaki beyanında özetle; T7 herhangi bir sorumluluğu ve kusurunun olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Davalı, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur. Bu sorumluluk türü tehlike sorumluluğu olarak da isimlendirilmekte olup, sorumluluk türlerinin en ağırını oluşturur. Burada tehlikeli nesne veya işletme ile gerçekleşen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması sorumluluk için gerekli olup hareket unsurunu haksız fiilin sonuç unsuruyla birlikte değerlendirmek gerekir (Doç. Dr. A. Akartepe TBK. Haksız fiilden doğan borç ilişkileri - Porf Dr. Pierre Tercier sorumluluk hukuku S....

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, aksi halde ise müvekkilinin sigorta poliçesinin tarafı olmadığını, bu nedenle sorumluluğu olmadığı gibi zarar doğuran eylemi yapan noter ya da noter yardımcılarının kusurlarından da sorumlu olamayacağını, kamu hizmeti yapan kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve cevap vermiştir. DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davalı Noterler Birliği kamu kurumu olarak faaliyet göstermekte olup, tüzel kişiliğe sahiptir. Noterlerin gözetim ve denetimi 1512 Sayılı Noterlik Kanunu' nun 121-122.maddeleri uyarınca Adalet Bakanlığına ve Türkiye Noterler Birliği'nin görevleri arasındadır....

    CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, aksi halde ise müvekkilinin sigorta poliçesinin tarafı olmadığını, bu nedenle sorumluluğu olmadığı gibi zarar doğuran eylemi yapan noter ya da noter yardımcılarının kusurlarından da sorumlu olamayacağını, kamu hizmeti yapan kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve cevap vermiştir. DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davalı Noterler Birliği kamu kurumu olarak faaliyet göstermekte olup, tüzel kişiliğe sahiptir. Noterlerin gözetim ve denetimi 1512 Sayılı Noterlik Kanunu' nun 121-122.maddeleri uyarınca Adalet Bakanlığına ve Türkiye Noterler Birliği'nin görevleri arasındadır....

      Kusura dayanmayan sorumlulukta; sorumluluğu doğuran olay, zarar ve zararla söz konusu olay arasında bir illiyet bağı bulunması sorumluluğu doğurmak için yeterlidir (Tandoğan, Hâluk: Kusura Dayanmayan Sözleşme Dışı Sorumluluk Hukuku, Ankara 1981, s. 3-10). Kusursuz sorumluluk, genellikle olumsuz bir biçimde sorumlu kişinin kusurunu gerektirmeyen bir sorumluluk olarak tanımlanır. 15. Öğretide kusursuz sorumluluk hâlleri; olağan sebep sorumluluğu ve tehlike sorumluluğu gibi ikili ayırıma tabi tutulduğu gibi, hakkaniyet sorumluluğu, nezaret ve ihtimam gösterme yükümünden doğan sorumluluk ve tehlike sorumluğu şeklinde üçlü ayırıma da tabi tutulmaktadır (Tekinay, Selahattin Sulhi/ Akman, Sermet/ Burcuoğlu, Hâluk/ Altop, Atilla: Tekinay Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul, 1993, s.498)....

        Yine olağan sebep sorumluluğunda yeterli özen ve dikkatin gösterilmiş olması durumunda dahi zararlandırıcı olayın meydana geleceğinin ispatı halinde tazmin yükümlülüğünden kurtulmak mümkün iken, tehlike sorumluluğunda sorumluluktan kurtulma şartları kusursuz sorumlu aleyhine ağırlaştırılmıştır. Adam çalıştıranın sorumluluğu (TBK 66), hayvan bulunduranın sorumluluğu (TBK 67), yapı malikinin sorumluluğu (TBK 69), aile başkanının sorumluluğu (TMK 369) olağan sebep sorumluluğuna; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na göre motorlu araç işletenin sorumluluğu, 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunun'na göre sivil hava aracı işletenin sorumluluğu ile 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu'na göre devletin askeri manevralar ve atışlardan doğan sorumluluğu tehlike sorumluluğuna örnek olarak gösterilebilir....

          Yapı maliklerin kusursuz sorumluluğu ilkesine göre, illiyet bağının kuvvetli rüzgar şekline göre sorumluluğu ortadan kaldıracak şekilde kabul edilemeyeceği, bina veya yapı-eser malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıracak, zarar-neden arası illiyet bağını kesecek mücbir sebep, zarar görenin veya 3. kişinin kusurunun bulunmadığı, her doğa olayının mücbir sebep sayılamayacağı, somut olayda da zararın nedeninin şiddetli rüzgar değil, plan ve projesi olmayan davalıya ait binanın inşaat yapımında çatının mukavemetli ve sağlam malzeme ve işçilikle tekniğine uygun yapılmadığı ve çatıda rüzgar önlemlerinin alınmaması sebebiyle , bu doğal etkiyle dayanıksız olacak şekilde yapılmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davalı bina maliki kaçak binanın yapımın nedeniyle davacı aracına uçan çatı zararından sorumludur....

          Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Telefonla iletişim hatları da yapı eseri niteliğinde olup, davalı şirket, bölgede telefon iletişimini yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur. Kusursuz sorumlulukta zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur....

          Genel Müdürlüğüne ait olduğunu, borunun patlamasında davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davalının kusursuz sorumluluğu ortadan kalmayacağını, tasdikli projeye göre de bordum katın imalathane olarak düzenlenmiş bulunduğunu, dolayısı ile davacıya ait işyerinin bodrum katına su sızmasında davacıya atfedilebilecek herhangi bir müterafik kusur bulunmadığını, hasar bedelinin 30.916,00 TL olduğu belirtilmiş olup bilirkişi kurulu raporu denetime açık olup karar ve hüküm kurumaya elverişli olduğu kanaat ve sonucuna ulaşılarak, Davanın kısmen kabulü ile, davalının, Ankara .......

            Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 17.07.2007 gün ve 61-314 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Noterlerin hukuki sorumluluğuna ilişkin olmakla kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: "Somut olayda, davaya konu aracın kimliğinin değiştirilmesi(change) işlemi dava dışı üçüncü kişiler tarafından yapılması mümkün olan bir işlem olup davalının bu konuda kusurlu yahut kusursuz herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Davacının bu konudaki davasını, aracı satın aldığı ve kendi akidi olan dava dışı önceki araç malikine yönelterek açması gerekirken change işleminde kusuru bulunmayan ve change otodan kaynaklı sözleşmeden veya kanundan doğan kusursuz bir sorumluluğu bulunmayan davalıya eldeki davanın yöneltilmesinde davalının pasif husumetinin bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine", şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu