Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluk olduğunu, bu sorumluluk türünün tehlike sorumluluğu olarak da isimlendirilmekte olup, sorumluluk türlerinin en ağırını oluşturduğunu, sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip olmadığını, Elektrik direği ve havai elektrik hattı, BK. 69....

, davalı noterin bu şekli ile söz konusu sahte nüfus cüzdanının iğfal kabiliyetinin bulunduğu iddiasını ispat edemediği, noterlerin sorumluluğunun da kusursuz sorumluluk olduğu, bu nedenle de davalı noterin meydana gelen zarardan sorumlu olduğu kabul edilip, davacının uğradığı maddi kayıpların belirlenmesi ve belirlenecek bu maddi kaybın davalı noterden tazminine karar verilmesi gerektiği" belirtilmek suretiyle bozulmasına karar verilmiştir....

    Yapı malikinin yapının verdiği zarardan sorumluluğu, yapı dolayısıyla kabul edilen bir sorumluluk olduğundan niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden olan ''olağan sebep sorumluluğu''dur. Burada malike kurtluluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Bu nedenle malik zararın meydana gelmemesi için gerekli özen ve dikkati gösterdiğini ispat etse dahi sorumluluktan kurtulamaz, Bu nedenle buradaki sorumluluk ağırlaştırılmış sebep sorumluluğudur. Ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. (....., Haksız Fiil Sorumluluğu ve Tazminat Hukuku, ....baskı, syf 327) Somut olayda; davalı ...'ın davaya konu patlamanın olduğu boru hattının maliki olması sıfatıyla, meydana gelen zarardan TBK'nun 69.maddesi anlamında kusursuz olarak sorumlu olacağı açıktır....

      HMK 355. maddesi uyarınca taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonucu; Dava, TBK 69. maddesi uyarınca yapı malikinin sorumluluğu nedeniyle tazminat talebidir. 07/01/2015 tarihinde davacının aracına park halindeyken davalı kuruma ait lojmandan dış cephe straforlarından blok halinde birinin koparak düşmesi sonucu araçta meydana gelen hasar ile değer kaybı talebi ve aracın tamir sürecince kullanılamaması nedeniyle tazminat talebidir, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 69. maddesinde yapı malikinin sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre; "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür" Yapı malikinin yapının verdiği zarardan sorumluluğu, yapı dolayısıyla kabul edilen bir sorumluluk olduğundan niteliği itibarıyla kusursuz sorumluluk türlerinden olan "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır....

      Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür (TBK m.69).Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Dava, kusursuz sorumluluk ilkesine dayalı olup, bu sorumluluk halinin irdelenmesi gerekmektedir. Bu tür sorumluluklar zarar gören davacı davalının kusurunu kanıtlamak zorunda olmadığı gibi davalı da kusursuzluğu ötesinde uygun illiyet bağının kesildiğini kanıtlamak zorundadır....

      Davacı vekili davalılara ait binanın duvarının kasko sigortalı araçlar üzerine yıkıldığını, davalıların BK.nun 58. maddesi gereğince bina maliki olarak kusursuz olarak sorumlu olduklarını belirtmiştir. Bina sahibinin kusursuz sorumluluğu, uygun illiyet bağının varlığıyla mümkündür. Kusursuz sorumluluğun tüm hallerinde, uygun illiyet bağının zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusuru ile beklenmeyen bir halin varlığı durumunda kesileceği, gerek teoride ve gerekse yargısal kararlarla kabul edilmiş bulunmaktadır. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,25 TL kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına 17.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Yerel mahkemece davacının yaralanmasının davalının kusurlu fiilinden kaynaklanmadığı, illiyet bağının kesilmesi nedeniyle de davalının kusursuz sorumluluğundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı şirket, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur. Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk halleri olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutulurken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz....

        İdaresi tarafından kesilen ağaç bedelinin tazminine yönelik alacak istemli olup, dava dilekçesinde alacak istemine ilişkin dava değeri 1.000 TL olarak gösterilmiş, mahallinde yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişi raporunda taşınmazların zemin değeri + kesilen ağaç bedeli toplamı 34.839,12 TL olarak belirlenmiştir. Davacılar vekili 26.10.2017 tarihli duruşmada, tapu iptali ve tescil istemleri reddedildiği takdirde TMK’nin 1007. maddesine göre tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiş, 05.01.2018 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile dava değerini raporda belirlenen bedel üzerinden ıslah etmiş ancak ıslah dilekçesinde dava sebebini de değiştirecek şekilde, TMK’nin 1007. maddesi gereğince mülkiyet haklarının ihlal edildiğinden bahsederek, devletin kusursuz sorumluluğu bulunduğundan tazminat ödemekle yükümlü olduğuna da değinmiştir....

          Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu olayda, yangın antrepoda meydana geldiği ve hem yangının çıkış yeri nedeniyle hem de emtiaların istiflenmesi ve korunmasında özensizlik gösterilmesi nedeniyle davalı antrepo işletmecisinin kusurlu bulunması sebebiyle meydana gelen zarardan tam bir sorumluluğu bulunduğu, dava dışıve bina malikinin kusurlarının bulunması durumunda, bu durumun antrepo işletmecisi ile bu şahıslar arasında değerlendirilmesi gerektiği, davalı antrepo işletmecisinin kendisi dışında başka şahısların da kusuru bulunduğunu belirtip, bunu davacıya karşı ileri sürmesi vedia akdi hükümleri gereğince mümkün olmadığı, zira antrepo işletmecisinin emtianın saklanması korunması hususunda kusursuz, tam bir özen sorumluluğu bulunduğu, gerekçesi ile davanın kabulüne, 11.488,63 TL'nin 27/06/2007 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin poliçe bedeli ve diğer...

            Yapı maliklerin kusursuz sorumluluğu ilkesine göre, illiyet bağının kuvvetli rüzgar şekline göre sorumluluğu ortadan kaldıracak şekilde kabul edilemeyeceği, bina veya yapı-eser malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıracak, zarar-neden arası illiyet bağını kesecek mücbir sebep, zarar görenin veya 3. kişinin kusurunun bulunmadığı, her doğa olayının mücbir sebep sayılamayacağı, somut olayda da zararın nedeninin şiddetli rüzgar değil,çatıda rüzgar bağlantı elemanının bulunmadığı ve çatının tekniğine uygun yapılmadığı ve çatıda rüzgar önlemlerinin alınmaması sebebiyle , bu doğal etkiyle dayanıksız olacak şekilde yapılmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Olayda hukuki sorumluluk açısından , TBK 69.madde gereği bina maliki olarak binanın yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlü olarak kusursuz sorumlu olduğu ve bina bakım eksikliklerinden kusursuz sorumluluğunu kaldıracak kurtuluş beyinnesi getiremediği görülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu