Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Soruşturma dosyasında aldırılan ATK raporuna göre motorsiklet sürücüsü küçük muris hemzemin geçide dikkatsiz ve tedbirsiz yaklaşmak, hemzemin geçide yaklaştığında hızını güvenli bir düzeye düşürmemek, tren yolunu etkin şekilde kontrol etmemekten tam kusurlu, dava dışı makinistler kusursuz bulunmuş ve şüpheli makinistler hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan kusursuz olduklarından bahisle 11.03.2013 tarihinde kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Kaza tespit tutanağında motorsiklet sürücüsü küçük murisin kavşaklarda geçiş önceliğine uyma kuralını ihlal ettiği, makinistlerin kusursuz olduğu, kaza yerinde trafik ışık sistemi olmadığı, ‘dur’ ve ‘demiryolu’ işaret levhalarının mevcut olduğu belirtilmiştir....

    a çarparak ölümüne neden olduğunu ve davacıların destekten yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik her bir davacı için ayrı ayrı 500,00'er TL olmak üzere 2.000,00 TL belirsiz alacak davası niteliğindeki destekten yoksun kalma tazminatının davalı ... şirketinden olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili, 06.06.2014 tarihinde dava değerini toplam 96.678,00 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı ... şirketi vekili; sorumluluğun araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsü kusursuz olduğu için sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Kamu hizmeti yapan noterlerin gerekli tüm dikkat ve özeni göstermeleri gerekir. Olayımızda davalı noter tarafından, dayanak vekaletnamenin doğruluğu ilgili noterlikten (... 1.Noterliğinden) teyit ettirilmeden vekaletname düzenlendiği, davalı noter tarafından kamu hizmetinin gerektirdiği özenin ve dikkatin gösterilmemiş olması sonucu sahte vekaletnameye dayanılarak yapılan oto satış vekaletnamesine dayanılarak çalıntı bir aracın davacıya satılmasına ve böylece davacının zarara uğramasına neden olunduğu anlaşılmaktadır. Davalı, görevini yerine getirirken yeterli dikkat ve özeni göstermemiş olması nedeniyle kusurludur. O halde davalı, bu nedenle ortaya çıkacak zarardan sorumlu tutulmalıdır....

        Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur. Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (... gereği, kusur unsur olarak aranmaz. ... sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği Borçlar Yasası'nın 58. maddesi gereğince "… ... olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur." ( TBK .69. maddesi )....

          Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücuu eder." hükmü yer almakta olup burada, devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devlet, gerçeğe aykırı ve dayanıksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, devletin sorumluluğu için önem taşımayıp sadece, Devletin memuruna rücuu sırasındaki iç ilişkide önemlidir. Açıklanan nedenlerle, TMK.'nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK.'...

            Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücuu eder." hükmü yer almakta olup burada, devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, devletin sorumluluğu için önem taşımayıp sadece, Devletin memuruna rücuu sırasındaki iç ilişkide önemlidir. Açıklanan nedenlerle, TMK.'nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK.'...

              Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücuu eder." hükmü yer almakta olup burada, devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, devletin sorumluluğu için önem taşımayıp sadece, Devletin memuruna rücuu sırasındaki iç ilişkide önemlidir. Açıklanan nedenlerle, TMK.'nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK.'...

                Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücuu eder." hükmü yer almakta olup burada, devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, devletin sorumluluğu için önem taşımayıp sadece, Devletin memuruna rücuu sırasındaki iç ilişkide önemlidir. Açıklanan nedenlerle, TMK.'nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK.'...

                  Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur. Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz. Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği Borçlar Yasası'nın 58. maddesi gereğince "…imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur." ( TBK .69. maddesi )....

                    Noterlerin, Noterlik Kanunu'nun 162.maddesi gereğince, sorumlu olmaları için kusurlu olmalarının gerekmediği tartışmasızdır. Diğer bir anlatımla, tüm kusursuz sorumluluk hallerinde olduğu üzere, zarar gören, davalının kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Kusursuz sorumluluğun, kusurlu sorumluluktan tek farkı bu noktada toplanmaktadır. Buna göre zarar gören, kusurlu sorumlulukta zararını, zararla eylem arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamak zorundadır. Noterlik Kanunu'nun 90.maddesinde, hukuki işlemlerin altındaki imzanın onaylanmasının imzayı atan şahsa ait olduğunun bir şerhle belgelendirilmesi şeklinde yapılacağı, 92.maddesinde ise, onaylanma şerhinin işlemin yapıldığı yer ve tarihi, ilgilinin kimliği, adresi ve vergi kimlik numarasını, noter ilgiliyi tanımıyorsa, kimliği hakkında gösterilen ispat belgesini ve işleme katılan ile noterin imza ve mührünü taşıması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Sahte ruhsat ile davalı noter tarafından imza onayı yapıldığı anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu