Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

muş gibi kimlik ibraz eeden kişi olduğunu, bu kişinin olayda ağır kusurlu olduğunu, Noterlik Kanununun 162.maddesi uyarınca noterlerin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğunu ancak, kusursuz sorumluluğun tüm hallerinde illiyet bağının ....kişinin ağır kusuru ile ve beklenilmeyen bir halin varlığı durumunda kesileceğini, bu nedenle ....kişinin ağır kusur nedeniyle illiyet bağı kesildiğinden davalı noter yönünden davanın subut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... yönünden kurulan hükümde bir isabetsizlik olmayıp, temyiz itirazlarının reddine, ...- Diğer davalı Noter yönünden ise; Noterlik Yasası'nın 162.maddesi gereğince, noterler yaptıkları işlemden doğan zararlardan dolayı kusursuz sorumlu olup zarar gören, noterin kusurlu olduğunu kanıtlamak zorunda değildir...

    Borçlar Kanununun 58.maddesi uyarınca (6098 Sayılı BK'nun 69.maddesi) bina malikinin binanın gereği gibi yapılmamasından (fena yapılmasından) veya bakım eksikliğinden (muhafazasındaki kusurdan) dolayı kusursuz sorumluluğu vardır. Bu maddedeki sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan “ağırlaştırılmış” bir kusursuz sorumluluk halidir. Binaya ait pencere (ve takılı cam) maddede açıklanan “imal olunan şey” kavramına dahildir. Diğer yandan özel hukuk sorumluluğu bakımından her zaman kusur (kast veya ihmal) unsurlarının bulunması zorunlu değildir. Bu gibi hallerde, zararın, hukuka aykırı bir davranıştan doğması yani objektif koşulu gerçekleşmesi yeterli olup, ayrıca sübjektif koşula diğer anlatımla kusura ihtiyaç yoktur. Özellikle kusursuz sorumluluk hallerinde durum böyledir. Zarar, ihmalden de kaynaklanabilir ve ihmali yapan sorumlu olur....

      Bu maddeye göre noterlerin sorumluluğu Kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumlulukta ise, zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur, aksine kusursuz sorumlu olan davalının (noterin) olayla zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını kanıtlaması gerekir. Sorumluluk Hukukunun önemli ögelerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur. Diğer taraftan Noterlik Yasası'nın 72.maddesi gereğince noter; iş yaptıracak kişilerin kimlik ve adresleri ile gerçek isteklerini tam öğrenmekle yükümlüdür. Noterin sahte belgeler ile işlem yapması ve gerçek maliki iyi tespit edememesi, hatalı ve eksik bir işlemdir....

      Görevi belge ve işlemlere resmîyet kazandırmak olan noterlerin yaptıkları işlemler dolayısıyla meydana gelecek zararlardan ötürü sorumlu tutulması bir zorunluluk olarak kendini göstermektedir. Noterlerin yaptıkları hizmet dolayısıyla sorumlulukları, hâlen yürürlükte bulunan 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Buna göre: ''Stajyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile noterler, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar. Noter, birinci fıkra gereğince ödediği miktar için, işin yapılmaması, hatalı yahut eksik yapılmasına sebep olan stajyer veya noterlik personeline rücu edebilir.' Buradaki sorumluluğun 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 66. (818 sayılı Borçlar Kanunu 55) maddesindeki sorumluluğun ağırlaştırılmış şekli olduğu sonucuna varılmaktadır....

      Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu - tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu - özen (sebep) sorumluluğu - tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz. Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği TBK'nın 69. maddesi gereğince "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlüdür." TBK.'nun 71/1.maddesine göre de; "Önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur." hükmü getirilmiştir....

      Yapı sahibinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğunu kapsamaktadır. Bu sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan "ağırlaştırılmış" bir kusursuz sorumluluk hali olup, sorumlu olabilecek malik, gerçek hukuk veya özel hukuk tüzel kişisi olabileceği gibi, kamu hukuku tüzel kişisi de olabilir. Söz konusu sorumluluğun doğması için yapı eserinin yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden dolayı bir zararın doğması gerekmektedir. Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk halleri olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutulurken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz....

        Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu - tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu - özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz. Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği TBK'nın 69. maddesi gereğince "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlüdür." TBK.'nun 71/1.maddesine göre de; "Önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur." hükmü getirilmiştir....

        Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Eldeki dava sigorta sözleşmesi gereği rücuan alacak tahsiline ilişkindir. Davacı vekili müvekkilinin ... sigortası çerçevesinde dava dışı sigortalısının zararını giderdiğini, bu zararın sorumlusunun davalı ... olduğunu öne sürmüş davalı ise davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... şirketi olmakla bu hizmeti yüklendiği sözleşmeye göre kaliteli şekilde sunmak durumundadır. ... dağıtımı sırasında bununla bağlantılı şekilde ortaya çıkan zarardan ise sorumludur. Bu sorumluluğu nitelik olarak kusursuz sorumluluktur. Zira yüklenilen bu hizmetle bağlantılı olarak ortaya çıkan zararlarda dağıtım şirketinin kusurlu olmadığını öne sürerek sorumluluktan kurtulması kullanıcıların zararlarının telafisiz kalmasına neden olacaktır. Kusursuz sorumluluk sunulan hizmetin niteliği gereğidir....

          Davacı esasen davalı noterin hukuka aykırı olarak yapmış olduğu satış işleminden kaynaklı olarak zararının doğduğu ve noter olan davalı Mehmet Özmen yönünden Noterlik Kanunu'nun 162.maddesine göre kusursuz sorumluluğu iddiasına dayanmakta olup, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2022 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK'nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, noterlerin hukuki sorumluluğundan kaynaklı uyuşmazlıklara ilişkin dava şeklindeki uyuşmazlıkta HSK'nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesine aittir....

          Mahkemenin görevi belirlenirken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığının tespiti gerekmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 69.maddesinde yer alan yapı malikinin sorumluluğu, “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Yapı sahibinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamaktadır....

            UYAP Entegrasyonu