Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya arasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dosya arasındaki bilirkişi raporu ve icra dosyaları içeriğine göre muris Mehmet Mehdi Uyan'ın Diyarbakır 9....

Mahkemenin nitelendirilmesine göre, uyuşmazlık, iş kazası sonucu ödenen tazminata ilişkin rucuen alacak istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek (9.) Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı vekili davacı mirasçının murisinin borcundan sorumlu olduğunu, mirasın reddi davasının samimi olup olmadığının araştırılması gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacı ve dava dışı mirasçılar tarafından açılan mirasın reddi davasının kabul edilerek kesinleştiğinin saptandığı, mirası reddeden mirasçılar bakımından murisin borçlarının eksik borç niteliğinde bulunduğu ve cebri icra yoluna başvurulamayacağı ve böylece davacının murisinin borçlarından sorumlu tutulamayacağından bahisle davanın kabulüne davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 08.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin murisi...Soysal ile davalı şirket arasında akdedilen acentelik sözleşmesinin muvazaalı olduğunu, muvazaalı sözleşme nedeni ile yapılan bir kısım ödemelerden murisin sorumlu olmadığını, esasında bu ödemelerden davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek murisin sorumlu olmamasına rağmen yaptığı ödemelerin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, açılan davanın reddini savunmuştur....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/165 Esas KARAR NO : 2023/358 DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) DAVA TARİHİ : 17/05/2018 KARAR TARİHİ : 06/06/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi ...'ın davalı ...'ın ... Bankası ... şubesinden çekmiş olduğu genel kredi sözleşmesinde davalı lehine kefil olduğunu ve aynı zamanda şirketin ortağı olduğunu, çekilen kredinin ticari kredi niteliğinde olduğunu, davacıların murisinin o tarihte davalı şirket ortağı olduğunu, mirasçılar murisin ölümünden sonra hisselerini devrettiklerini, ferdi kaza sigortasından sonra murisin vefatı yani riskin gerçekleşmesi sonucunda murisin genel kredi sözleşmesindeki kefilliğinden dolayı ... A.Ş tarafından ... tarihinde ... Bankası ... Şubesi ... hesap nolu hesabına ... nolu dosya ödemesi olarak ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil, mal rejiminden kaynaklanan alacak davasında tapu iptali ve tescil talebinin reddine, katılma alacağı tahsil talebinin reddine, davacının edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklı 1/2 oranında alacağı bulunduğunun tespitine dair ... 3....

            Çünkü mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahiptirler ve terekeye ait bütün mal ve haklar üzerinde birlikte tasarruf edebilirler.(TMK m. 640, 702). (b) Tereke ile ilgili olup konusu para alacağı olan davaların bütün mirasçılara (mirasçıların hepsine) karşı açılması zorunlu değildir; bir mirasçıya karşı da alacak davası açılabilir. Çünkü mirasçılar murisin borçlarından müteselsilen sorumludur (TMK m.641) ve alacaklı müteselsil borçluların birinden borcun tamamını isteyebilir (TBK m.163). (Bakınız: Prof. Dr. Baki KURU, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, s.116-117.) Bu itibarla yapılan takipte ve mahkeme kararında ululen bir yanlışlık bulunmamaktadır. Dairemizce davacı temyizinin incelenmesi gerekirken yazılı şekilde bozma kararı verilmesini doğru bulmadığımdan saygıdeğer çoğunluğun bozma kararına muhalifim. 07.05.2019 Başkan ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalıların murisinin kredi borcu nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece toplanan delillere göre, davalıların murisinin, davalı bankaca muristen olan kredi alacağının tahsili için başlattığı takip esnasında öldüğünden takibin mirasçılara yöneltildiği, murisin borcu kabul ettiği, murisin alacak ve borçlarından davalıların sorumlu olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, ......

                Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü vb. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir....

                Asliye Hukuk Mahkmesi'nin 2015/291 Esas sayılı dosyasında açtıkları davanın derdest olduğunu, bu halde TMK'nun 605/2. maddesi hükmü uyarınca mirasbırakanın mirasını reddetmiş sayıldıklarından murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 68/4. maddesinde; "Borçlu murisine ait bir alacak için takibedilmekte olup da, terekenin borca batık olduğunu ileri sürerse bu hususta ilam getirmesi için kendisine münasip bir mühlet verilir " hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, icra takibi kendilerine yöneltilen mirasçılar, murislerinin terekesinin borca batık olduğunu ve bu durumda miras bırakanın mirasını hükmen reddetmiş sayıldıklarını iddia ettiklerine göre, yukarıda değinilen yasal düzenleme uyarınca icra mahkemesince, mirasçılara genel mahkemede açacakları dava yolu ile terekenin borca batık olduğunun tespitine dair ilam getirmeleri için uygun bir süre verilmesi gerektiği açıktır....

                  UYAP Entegrasyonu