Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı muris Ayşe Aksoğan’ın vekiliyken, murisin 11.04.2016 tarihinde vefatı ile davacı ile muris arasındaki vekalet ilişkisi kendiliğinden sona ermiştir. Yukarıda açıklandığı üzere davacı ile muris arasındaki vekalet ilişkisi 11.04.2016 tarihinde murisin vefatı ile kendiliğinden son bulmuş, davalı mirasçı davacıyı ayrıca verilecek vekaletname ile vekil olarak tayin etmemiştir. Her ne kadar davacı ile davalı mirasçı arasında vekalet ilişkisi kurulmamış ise de, davalı mirasçı murisin borçlarından müteselsilen sorumlu olduğundan, murisin davacıya karşı ödemekle yükümlü olduğu vekalet ücretlerinden de müteselsilen sorumludur. Avukat, ölüm tarihi itibariyle kesinleşen dosyalar bakımından vekalet ücretlerinin tamamını, ölüm tarihi itibariyle devam edip henüz kesinleşmeyen dosyalar bakımından ise, sarf etmiş olduğu emek ve mesaiye, hak ve nesafete göre belirlenecek akdi vekalet ücretini talep edebilir....

Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur....

    Mahkemece, murisin 01.08.1997 tarihinde öldüğü, ölüm ile sözleşme ilişkisinin sona erdiği, takip konusu alacağın murisin ölümünden sonra tahakkuk eden birikmiş elektrik borçlarına ilişkin olduğunu, borcun murise ait olmadığı bu nedenle mirasçıların sorumlu olmadıkları, elektrik tüketiminin davalılardan ... tarafından yapıldığı, ancak takibin tüm mirasçılara karşı yapılmış olması, davalı ... hakkındaki takibin murisin borcundan dolayı yasal mirasçı sıfatı ile yapıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, elektrik aboneliğine ilişkin fatura bedeline dayalı tahakkuk bakımından itirazın iptali istemine ilişkindir....

      itibaren ödenen 10.106,64 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesini, murisin ödediği kredi miktarı 68.219,82 TL’nin kredinin tamamının hayat sigortası kapsamında kaldığından ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir....

        (TMK m. 605/2) Mirasçılar Türk Medeni Kanun'un 610. Maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespiti istenebilir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıların murisinin vefat tarihi itibari ile terekesinin borca batık olduğundan bahisle TMK' nın 605/2. maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir....

        Davalı ... cevap dilekçesinde, iddiaların yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, hak düşürücü süre ve zamanaşımının geçtiğini, taşınmazları bedelini nakden murise ödeyerek satın aldığını, murisin borçları nedeniyle taşınmazlarını satmak istediğini, aldığı para ile borçlarını ödediğini ve hacca gittiğini, murisin adına kayıtlı başkaca değerli taşınmazlar da bulunduğunu, taşınmazı alacak ekonomik gücü olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. 2. Davalı ... cevap dilekçesinde, zamanaşımının geçtiğini, taşınmazları bedelini nakden murise ödeyerek satın aldığını, murisin borçları nedeniyle taşınmazlarını satmak istediğini, aldığı para ile borçlarını ödediğini ve hacca gittiğini, murisin adına kayıtlı başkaca değerli taşınmazlar da bulunduğunu, taşınmazı alacak ekonomik gücü olduğunu, mal kaçırma kastıyla hareket edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. III....

          Dava, vekalet sözleşmesinin kötüye kullanılmasından kaynaklı alacak talebine ilişkindir. Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklı davacı tarafından ispatlanan alacak miktarı üzerinden davanın kısmen kabulüne ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının ve davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının ve davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

          Davalılardan ...; davalı ile davacının kardeş olduğunu, ortak mirasbırakan babalarının ... olduğunu, davacının ... adına vekaletname çıkardığını ve hasaplarını yönetmesini talep ettiğini, ancak davacının sözünü ettiği ve kendisine ait olduğunu iddia ettiği meblağın murisin kendi tasarrufu olup davacıyla bir ilgisinin olmadığını, murisin ölümünden önce kendi tasarruflarını da banka hesabında değerlendirdiğini, murisin ölümüyle mirasçıların tamamının yurt dışında olması hasebiyle mirasçılar arasından davacının seçilerek ve yetkilendirilerek bankadaki paranın çekilip mirasçılar arasında taksim edilmesinin amaçlandığını, davacının para üzerinde hakkından fazlasını talep ettiğini anlayınca davacının elinden bu yetkiyi aldıklarını, davacının iddia ettiği gibi davalıların haksız elde ettiği bir paranın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalılar; muris ...'in kendi adına olan Türkiye İş Bankası ... şubesindeki Euro hesabındaki paranın ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı.... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, murisleri...un davalı bankadan kredi kullandığın, bu kredi nedeniyle davalı...Emeklilik tarafından hayat sigortası yapıldığını, murisin ölümünden sonra ödenmesi gereken taksit tutarlarının sigorta tarafından ödenmesi ve ölüm tarihine kadar yapılan ödemelerin de iadesine karar verilmesi gerekirken ödenmediğini ileri sürerek ödenmesi gereken kredi borcundan dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile murisin ölüm tarihine kadar ödenen 3.692 TL nin davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....

              UYAP Entegrasyonu