Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince murisin verdiği ipoteğin geçerli kabul edilerek mirasçıların ipotek limiti kadar sorumlu oldukları ,asıl borçlu şirketin borcunun ipotek limitini aştığı gözetildiğinde davalı mirasçılar vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiş,istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

    Davalı cevap dilekçesinde özetle; kendisinin satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının muhatabı olmadığını, satımda alıcı tarafta değil, satıcı tarafta olduğunu, kendisinden para talep edilemeyeceğini, alıcı Mustafa Bataray tarafından ödenen 50.000,00 TL nin dava konusu taşınmazdaki 1/6 hissesinin bedeli olduğunu, davacının talebinin dayanağı olarak ileri sürdüğü anlaşmaların hiçbir zaman hayata geçirilmediğini, HMK 200 vd maddelerine göre 50.000,00 TL lik alacak talebini içeren bu davanın senetle ispatlanması gerektiğini, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Açıklanan yasa hükümleri gereğince, murisin temsilcisi olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan temsilcisi olarak da şahsi sorumluluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2019 NUMARASI : 2018/459 2019/203 DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; annesinin 21/04/2012 tarihinde vefat ettiğini, annesinin ölümü ile geriye mirasçı olarak kendisi ile altı kardeşinin kaldığını, yasal mirasçılar aleyhine murisin Ziraat Bankası bireysel kredisi nedeniyle borçlu olduğu 27.000,00 TL asıl alacak için Gaziantep 13. İcra Müdürlüğü'nün 2013/4332 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, murisin borcunu karşılayacak aktif malvarlığının olmadığını ve terekenin borca batık olduğunu belirterek mirasın hükmen reddine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur. Birleşen Gaziantep 1....

      Yukarıda açıklanan husus değerlendirilerek, mahkemece, taraflar arasındaki Kredi Sözleşmesinin getirtilerek, ilişkinin niteliği belirlendikten sonra davanın tamamı yönünden işin esasına girilmesi gerekirken aksi şekilde Genel Mahkeme Sıfatıyla davaya devam olunması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2- Davacı, murisin malvarlığına ilişkin olarak tek bir mirasçı olarak eldeki davayı açmış olup, miras ortaklığı hükümleri gereğince murisin malvarlığına ilişkin olarak açılmış olan davalara tüm mirasçılar tarafından birlikte devam edilmesi gerekecektir. Zira, miras ortaklığında tüm mirasçılar arasında elbirliği (iştirak) mülkiyet hükümleri geçerli olup, tüm mirasçılar zorunlu dava arkadaşı konumundadır (TMK 640, 702). Bu durumda, mahkemece, muris ...'...

        DEĞERLENDİRME-GEREKÇE: Dava, su borcundan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı muris babası adına tahakkuk ettirilen su faturalarını ödediğini, fiili kullanıcının davalı Sami olması nedeniyle ödenilen fatura bedellerin davalı Sami'den rücuen tahsili ile murisin vefatından sonraki faturaların mirasçıdan istenemeyeceğini ileri sürerek bu şekilde ödenen fatura bedellerinin de davalı Aski'den istirdadını talep ettiği anlaşılmıştır....

        Savcı : … Düşüncesi : Temyize konu karar; V.U.K.nun 12 nci maddesine göre, murisin vergi borcundan dolayı mirasçılar adına ad belirtilerek hisseleri oranında ayrı ayrı ihbarname düzenlenmesi gerekirken tek bir ihbarname düzenlenmesinin kanuna aykırı bulunduğu gerekçesiyle, dava konusu tarh ve ceza kesme işlemlerinin iptaline ilişkindir. V.U.K.nun anılan maddesinde; ölüm halinde mükelleflerin ödevlerinin, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçeceği; ancak, mirasçılardan herbirinin ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olacakları açıklanmıştır. Olayda da, murislerinin vergi borcundan dolayı davacılar adına, mirasçı sıfatıyla vergi tarh edilerek vergi cezası kesilmiş ve salınan vergi ile kesilen vergi cezası aynı ihbarname ile duyurulmuş olup; davacılar söz konusu tarh ve ceza kesme işlemini müşterek dilekçe ile dava konusu etmişlerdir....

          Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen kabulüne, takibin 6.810.40.- TL asıl alacak, 15.345.48.- TL gecikme zammı ve 2.762.18.- TL gecikme zammının KDV si olmak üzere toplam 24.918.06.- TL üzerinden devamına, asıl alacak ve işlemiş faizin % 40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 641/1. maddesinde; "Mirasçılar, tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar " düzenlemesi yeralmaktadır. Mahkemece, mirasçıların murisin borçlarından müteselsilen sorumlu oldukları gözardı edilerek, davalının borçtan miras payı oranında sorumlu olduğunu kabul eden bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir....

            Mahkemece, "... denetime açık hükme esas alınan 31/10/2019 havale tarihli bilirkişi Metin Altınkol tarafından düzenlenen raporda, muris Murat Özdemir'in vefat tarihine kadar iki taksit ödemesi yapıldığını, murisin vefat tarihi itibari ile kredisinden kalan anapara miktarının 49.821,00- TL olduğunu, murisin dava tarihi itibari ile krediden kalan anapara miktarının 11.795,33- TL, murisin bilirkişi rapor tarihi itibariyle krediden kalan anapara miktarının 6.083,03- TL olduğunu, murisin vefatından sonra üçüncü taksitten itibaren kredi için dava tarihine kadar ödenen 72 adet taksit miktarının 56.715,12- TL olup, 678,94- TL gecikme faiz ödemesi ile birlikte ödenen toplam miktarın 57.394,06- TL ödendiğini, murisin vefatından sonra üçüncü taksitten itibaren kredi için rapor tarihine kadar ödenen 80 adet taksit miktarının 63.016,80- TL olup, 681,41- TL ve gecikme faiz ödemesi ile birlikte ödenen toplam miktarın 63.698,21- TL ödendiğinin ifade edildiği, bilirkişi Filiz Gök ve Hasan Cebeci tarafından...

            Tüm bu açıklamalar nedeniyle, davacı mirasçı sağ eşin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacı da dahil bütün mirasçılar miras payları oranında sorumludurlar. Buna göre, somut olayda hüküm altına alınan tereke borcundan davacının da miras payı oranında sorumlu olduğu göz önünde bulundurularak temyiz eden davalıların miras payı oranında sorumlu olduğu miktarın hüküm fıkrasında gösterilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde alacağın tamamından davalıların müteselsilen sorumlu tutularak karar verilmesi doğru olmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu