Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.(Bknz. Yargıtay 14....

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, tüketici kredisinden doğan alacak için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı banka, davalıların murislerine ait ... borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteminde bulunmuş, davalı mirasçılar ise, murislerinin kanser hastası olduğunun davacı banka tarafından bilindiğini, ... kullananın yaşamsal riski karşısında sigortalandığını, riskin gerçekleşmiş olması nedeniyle ödenmeyen ... borcunun sigorta şirketinden talep edilmesi gerektiğini, murisleri ...'ın terekesinin borca batık olmasından, yani aktif terekesi olmayan murisin mirasını ayrıca reddetmeye gerek olmadığından, doğal olarak murislerinin mirasını reddetmiş sayıldıklarını, bu durumda borçtan sorumlu olmadıklarını savunmuşlardır. Mahkemece, muris ...'...

    CEVAP: Davalı özetle; Murisin erkek kardeşi Cengiz Tekin tarafından 2013/10 Esas sayılı dosyası ile tereke tespiti davası açıldığını ve terekenin tespit edildiğini, murisin ticari taksisini tedavi için sattığını, Mersin'deki evi murisin hastalığına iyi geldiği için alındığını kardeşleri ile murisin aralarının iyi olmadığını, çocukları olmadığı için eşi ile %50 hisse ile banka hesapları, taşınmazları olduğunu, banka hesabındaki paranın murisin rızası ile kullanıldığını, paraları murisin ölümünden önce çektiğini, murisin de çektiğini, taşınmazları izale-i şuyu davaları açarak davalının satın aldığını, murisin şuurunun her zaman yerinde olduğunu, davanın reddini talep etmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili Vergi Dairesi vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen davanın kabulü kararının hukuk ve yasalara aykırı olduğu gibi yerel mahkemece dava dosyasının yetersiz ve eksik inceleme ile karara bağlandığını, zaman aşımı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacıların süresi içinde mirası reddetmemeleri nedeni ile murisin borcundan sorumlu olacaklarını, bu nedenle kararın bozularak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mirasçıların murisin külli halefi durumunda olduklarını, külli halefiyette mirasçının, hak ve yükümlülükleri itibariyle tamamen ölenin hukuki durumu kazandığını, diğer borçları gibi vergi borcundan da aslen sorumlu olduğunu, mirasçıların, murisin yerine kaim olduklarından, vergiyi doğuran olayın mirasçıların şahsında gerçekleşmiş sayıldığını, mirasın hükmen reddinin miras bırakanın ölümü anında ödemeden âczi (borca batıklığı) açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise mümkün olduğunu, mirasçılar...

    den 14/01/2013 tarihinde kullandığı 26.500,00 TL bedelli kredi karşılığında tüm kredi ve faizlerini kapsayacak şekilde hayat sigortası yapıldığını ve bu nedenle de kendisinden sigorta parası kesildiğini, bu kredinin Ziraat Bankası tarafından yapılandırıldığını ve 24/10/2016 tarihinde kendisine 11.500,00 TL kredi verilerek kalan borcun kapatıldığını, bu kredinin de taksitlendirildiğini, murisin 15/08/2017 tarihinde vefat ettiği, bakiye kredi borcunun ödenmesi için davalıya 06/09/2017 tarihinde başvuru yaptıklarında sigorta şirketinin 17/10/2017 tarihinde verdiği cevapta ''murisin poliçenin düzenlenmesi sırasında ölümüne neden olan hastalığı gizlemiş olduğu'' gerekçesi ile ödeme yapmaktan imtina ettiğini, murisin 14/01/2013 tarihinde ölümüne neden olan bir hastalığı olmadığı gibi vefat nedeninin de akciğer korsinomu ve kalp yetmezliği sebebine bağlı ani bir ölüm olduğunu, murisin hastalığının mirasçılar tarafından bilinmediğini, hastalığın bilinmemesinin gerçeğe aykırı beyan olarak anlaşılmasına...

    Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince, murisin temsilcisi olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan temsilcisi olarak da şahsi sorumluluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....

      Somut olayda; mahkemece murise ait taşınmazların mirasçılardan ...’a devredildiği, murisin ölüm tarihinden sonrada icra takibine konu trafonun kullanılmasından kaynaklanan elektrik tüketiminin devam ettiği ve yine icra dosyalarında mirasçılardan ...’ın ödeme taahhüdünde bulunduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ise de murise ait taşınmazların 26.11.2011 tarihinde murisin sağlığında ölünceye kadar bakma sözleşmesi gereğince mirasçılardan ...’a devredildiği bu bakımından taşınmazların terekeye dahil olmadığı ve taşınmazların devredilmesinin terekeyi sahiplenme anlamına gelmeyeceği açık olduğu gibi murisin aboneliğinin olduğu ve murisin ölümünden sonraki dönemde trafonun mirasçılar tarafından kullanılmasından doğan elektrik borcunun murise ait borç olduğu düşünülemeyeceği için elektrik trafosunun mirasçılar tarafından kullanılarak elektrik borcunun devam etmesi terekenin sahiplenmesi anlamına da gelmez....

        Taraflar arasındaki menfi tespit davasının usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacılar vekili, davacılar murisinin 26.11.2013 tarihinde vefat ettiğini,murisin mirasının borca batık olduğunu ileri sürerek, muris tarafından kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibinde davacıların davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, tarafları aynı olan mahkemenin 2014/585 Esas ve 2015/97 Karar sayılı dosyasında mirasın hükmen reddine ilişkin kararın davacıların murisleri olan ...'...

          Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş ise de bu durum yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....

            Mahkemece yapılacak iş, murisin Akgün Taşımacılık Konfeksiyon ve san. ve tic. Ltd....

            UYAP Entegrasyonu