ile ...’dan intikal edecek) miras payları yönünden (veraset ilamları gözetilerek) davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmadan yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca; dava, (miras bırakanların payları yönünden) miras payının devrine dayalı TMK'nin 677. maddesi uyarınca açılan miras payının iptali ve tescil isteğine ilişkin olup anılan madde hükmüne göre, yazılı olmak koşuluyla mirasçılar arasında yapılan miras payının devrine dair sözleşmeler geçerlidir. Bu nedenle muris ... adına kayıtlı taşınmazlar ile ilgiliden intikal edip hali hazırda iştirak halinde olan gayrimenkuller yönünden miras payının devri sözleşmesine değer verilmemiş olması da isabetli değildir....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; dava, tapu harici olarak miras payının yazılı devri nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin 01.09.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarihli, 564 ve 586 sayılı Bölge Adliye Mahkemeleri İş Bölümü Kararı gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı,(4721 sayılı TMK'nın 676, 677 ve 678 maddelerinden kaynaklanan miras taksim sözleşmesi ve miras payının devri sözleşmesine dayanan tapu iptal ve tescil davaları ile aynı yasanın 527 ve 528. maddelerinde yer alan miras sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,) işbölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Dolayısıyla dava dilekçesinde davacının 12.05.2000 tarihli sözleşmeyi “harici satış sözleşmesi” olarak nitelendirmesi hakimi bağlamaz. Gerçekten anılan sözleşme incelendiğinde, malik...’nın mirasçısı olan..... ...,... ...ve...’nın 585 sayılı parseldeki...dan intikal edecek paylarını davacıya temlik ettikleri görülmektedir. Bu özelliği itibariyle adi yazılı satış senedi 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 612. maddesi kapsamında; murisin ölümünden sonra aynı murisin mirasçıları arasında yapılan miras payının temlikine ilişkin olup 612. maddesi hükmü gereğince terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar kendi aralarında sözleşme yapabilirler ve miras payının temliki olarak adlandırılan bu sözleşmeler yazılı olmak koşulu ile geçerli olup bu şekilde temlik edenin miras payı temlik edilene geçer....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 16.01.2014 gün ve 504/8 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde, ...sayılı taşınmazın tapuda ..... adlarına kayıtlı olduğunu, taşınmazın kayıt maliklerinin ortak miras bırakanları ...'ndan miras ve harici taksim yolu ile intikal ettiğini, kayıt maliklerinden olan davalı ..'in dava konusu taşınmazda hiçbir hakkı bulunmadığını, kendisi başka taşınmazlardan pay aldığı için dava konusu taşınmazdan pay almadığını, kayıt maliki ... mirasçılarının aralarında yaptıkları harici ve rızai taksimde ..t'ın dava konusu taşınmazdaki miras payının mirasçılardan ...'na isabet ve intikal ettiğini açıklayarak dava konusu 189 ada 18 parsel sayılı taşınmazdaki davalı ...'nun payının iptali ile vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir....
Dava, tapu payının tapu dışı yolla satışına dayanılarak açılmış, iptali ile tescili isteğine ilişkindir. Kural olarak TMK.nun 706, BK.nun 213 ve Tapu Kanunu’nun 26. maddeleri uyarınca, tapulu taşınmazın satışı tapu sicil memuru huzurunda resmi şekilde yapılmalıdır. Bu durum geçerlilik şartıdır. Ne var ki; bunun dışında da bazı ayrık durumlarda tapu dışı satışlara hukuki değer verilmektedir. TMK.nun 677/1. maddesinde ayrık durum düzenlenmiştir. Anılan kanun maddesine göre; miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmenin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Somut olayda; davacılar vekili, davacıların yakın miras bırakanları ...’ın, davalıların yakın miras bırakanları ...’a ortak kök miras bırakandan kalan miras payını 19.3.1960 tarihli adi senetle satın ve devraldığını ileri sürerek pay iptali ile tescil isteğinde bulunmuştur. Söz konusu satış senedinde, satıcı ... dava konusu taşınmazlardaki hisselerini 2000 TL karşılığında alıcı ...’a satmıştır....
Mahkemece, 3402 sayılı Yasanın 13/B-b maddesinin taşınmazın tapulu olması, harici satış yapılması ve satışın kadastro tespitinden önce yapılması haline ilişkin olduğu ve kadastro tespitinden sonra yapılan harici satışların bu madde kapsamında kalmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hükmün esası davacı vekili ile vekalet ücreti bakımından ise davalılar, ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava konusu 1166 parsel tapuda tarafların miras bırakanı Ali Pala adına kayıtlıdır. Mirasçılar arasında bu taşınmazla ilgili olarak TMK 677.maddesi uyarınca düzenlenmiş miras payının devrine ilişkin yazılı sözleşme mevcut değildir. Bu nedenle mahkemece verilen red kararı sonucu itibariyle doğrudur....
Mahkemece, kadastro tespitinden sonra yapılan harici satış sözleşmelerinin geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 33. maddesi hükmü gereğince bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise hakime aittir. Somut olayda, davacının dayandığı 01.08.1984 tarihli adi yazılı satış senedi 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 612. maddesi kapsamında; murisin ölümünden sonra aynı murisin mirasçıları arasında yapılan miras payının temlikine ilişkin olup 612. maddesi hükmü gereğince terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar kendi aralarında sözleşme yapabilirler ve miras payının temliki olarak adlandırılan bu sözleşmeler yazılı olmak koşulu ile geçerli olup bu şekilde temlik edenin miras payı temlik edilene geçer....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, harici araç satımından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 18.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğinin 29.05.2019 tarih ve 5931 yevmiye sayılı feragatnamesinin düzenlendiğini, davadaki taleplerinin miras payının devri sözleşmesine dayandığını belirtmiştir. Bu haliyle; dava konusu uyuşmazlığın, 4721 sayılı TMK'nın 676, 677 ve 678 maddelerinden kaynaklanan miras payının devri sözleşmesi ile aynı yasanın 527 ve 528. maddelerinde yer alan miras sözleşmesinden kaynaklandığının kabul edilmesi gerekir. Dolayısıyla Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun iş bölümüne ilişkin kararıyla belirlenmiş Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi işbölümünün 16. maddesinde yer alan "4721 sayılı TMK'nın 676, 677 ve 678 maddelerinden kaynaklanan miras taksim sözleşmesi ve miras payının devri sözleşmesine dayanan tapu iptal ve tescil davaları ile aynı yasanın 527 ve 528. maddelerinde yer alan miras sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" ibaresi gereğince uyuşmazlığı inceleme görevinin 4....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2013/212 ESAS 2021/130 KARAR DAVA KONUSU : Miras Payının Devri Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptal-Tescil KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup yapılan ön inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin babası Bahri Karataş ile davalının babası Kemal Karataş'ın kardeş olduklarını, dava konusu yapılan ve miras hisseleri belirtilen taşınmazların müşterek muris Bilal Kabataş'tan miras yoluyla intikal ettiğini, Kemal Kabataş'ın vefatı ile bu yerlerin davalı'ya intikal ettiğini, Bahri Kabataş'tan da müvekkiline intikal ettiğini, kök muris Bilal'in vefatından sonra bütün mirasçıların bir araya gelerek miras taksim sözleşmesi yaptıklarını, davalının miras bırakanı Kemal'in kendisine miras yoluyla intikal eden hisselerini davacının...