Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 114 ada 24 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının tarafların miras bırakanları ...'ın veraset ilamındaki davacı ...'un miras payı oranında iptali ile iptal edilen kısmın davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine karşı bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemiyle açılmıştır. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın öncesinin kök muris ... ...'a ait olduğunu, murisin ölüm tarihi olan 1951 yılından önce sağlığında kendisine bağışladığını, bağıştan itibaren evlenerek köyden ayrıldığı 1956 yılına kadar taşınmaza zilyet olduğunu, sonrasında ise davalı tarafın haksız yere taşınmazı kullanmaya başladığını ileri sürmüştür. İleri sürülen bu nitelemeye göre kök muris ...'...
ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilşikindir. Davacı, miras bırakanı ...'ın 33 ada 85-60, 66 ada 25-32 parsel sayılı taşınmazların tamamını birlikte oturduğu oğlu davalı ...'e 4 ada 23-20 ada 5 nolu parseldeki 1/2 paylarını da torunu ...'a mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürüp, tapuların iptaliyle miras payı oranında adına tescil istemiştir. 33 ada 60 sayılı parsel bakımından davanın reddine, diğer taşınmazlar bakımından davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece "60 nolu parsel hakkındaki davanın da kabulüne karar verilmesi" gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak tüm taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca 60 parsel sayılı taşınmaz bakımından da davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur....
-KARAR- Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakanın 214 ada, 36 parsel sayılı taşınmazını mirasçıdan mal kaçırma amacıyla muvazaalı biçimde davalı torununa temlik ettiği anlaşıldığından mahkemenin kabul kararında bir isabetsizlik yoktur. Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ne varki; davalıya temlik edilen payın davacının miras payına isabet eden değeri üzerinden alınması gereken 629.99.-TL.nispi karar ve ilam harcından, dava açılırken peşin alınan 291.40.-TL.’nin mahsup edilerek, eksik kalan 338.59 .-TL harcın davalıdan tahsiline karar verileceği yerde, 1.620.00.-TL'nin davalıdan tahsiline şeklinde hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları bu nedenle yerindedir....
da yaşıyor olması ve işlemlerin nasıl yürüdüğünü bilmemesinden faydalanarak hileli hareketlerle her iki taşınmazın da kendi adına tescilini sağladığını, ev hanımı olan davasının taşınmazları alabilecek ekonomik gücünün bulunmadığını ileri sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde bedelinin miras payı oranında tahsiline, bu da olmazsa saklı paylarının ihlal eden tasarrufların tenkisine karar verilmesi istemiş, 08.02.2011 tarihli dilekçesi ile davasını tam ıslah ederek muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemiştir. Davalı, derdestlik ve kesin hüküm itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kesinleşen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/494 Esas dosyasında davacının davadan feragat etmesinin hile iddiasına dayalı eldeki davada kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davalarda dava değeri davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değerdir. Öte yandan, muris muvazaasına dayalı eldeki davada, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, her bir davalı yönünden ayrı değerlendirme yapılması gerektiği de ortadadır. Somut olayda, davalı ...'ya temlik edilen taşınmazın keşfen saptanan toplam 180.000,00 TL değeri üzerinden davacı ...'in 5/20 miras payına karşılık gelen değer 45.000,00 TL, davacılar ...'in 3/20 miras payına karşılık gelen değer 27.000,00 TL olup anılan değerlerin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.020,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır. Temyiz kesinlik sınırının içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 günlü 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebilecektir....
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değerdir. Öte yandan, muris muvazaasına dayalı eldeki davada, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, her bir davalı yönünden ayrı değerlendirme yapılması gerektiği de ortadadır. Somut olayda, davalılara temlik edilen taşınmazın keşfen saptanan toplam 228.786,00TL değeri üzerinden davacı ..., Habibe, Aynur, Yeter'in 6/64 miras payına karşılık gelen değer 21.448,68 TL, davacı ..., Hasan'ın 3/64 miras payına karşılık gelen değer 10.724,34 TL olup, anılan değerin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070,00-TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile; dava konusu ... plaka sayılı araçta davacı ...’ın miras payı oranında hak sahibi olduğunun tespitine, dava konusu bağımsız bölüm yönünden davanın reddine, birleştirilen davanın kabulü ile; dava konusu ... plaka sayılı araçta davacı ...’ın miras payı oranında hak sahibi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Mirasbırakan...’ın 05.12.1998 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak dava dışı eşi ..., davacı çocukları ... ve ... ile davalı çocuğu ... ve dava dışı çocuğu ...’ı bıraktığı, ... 14....
-KARAR- Davacı mirasbırakanın toplam 26 parça taşınmazını 07.03.1977 tarihinde davalı oğlu ... ile bir kısım davalıların mirasbırakanı oğulları ... ve ...’e bağış suretiyle temlik ettiğini, gerçek amacının bağış olmadığını, bu işlemlerin miras hakkını zedelediğini ileri sürerek iptal-tescil, olmazsa taşınmazların rayiç bedellerinin miras payı oranında tahsili isteğinde bulunmuştur. İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal-tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olarak açıldığı sonucuna varılmaktadır. Davada tenkis isteğinde bulunulmamıştır. Bilindiği üzere bağış geçerli işlemlerden olup, bağış suretiyle yapılan temlikler bakımından 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri yoktur....
HUKUK DAİRESİ Asıl davada davacılar, mirasbırakan ...’nin maliki olduğu 177 ada 1, 146 ada 2, 152 ada 3, 177 ada 8 ve 161 ada 2 parsel sayılı taşınmazların miras kaldığını, davalı ...'nın babası ve kadeşleri olan İbrahim’in intikal işlemleri için vekaletname aldığını, kardeşlerden mal kaçırmak amacı ile muvazaalı ve hileli işlemlerle taşınmazların davalıya devredildiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan ... adına tescile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi ile miras payı oranında iptal tescile karar verilmesini istemişlerdir. Birleştirilen davada ise, davalı adına kayıtlı 146 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1/5 payında vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak miras payı oranında iptal-tesciline karar verilmesini istemişlerdir....
Somut olayda, kabul kapsamındaki çekişme konusu 164 ada 22 parsel (½ payı) ile 382, 197 ada 2, 183 ada 18 parsel sayılı taşınmazların dava tarihi itibariyle keşfen saptanan toplam değeri 164.797,37 TL olup, bu değerden aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan her bir davacının 1/4’er miras payına isabet eden 41.199,34 TL’nin, 2019 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 58.800,00 TL’nin altında kaldığı, hükmün kabulle ilgili olarak davalı tarafından temyiz edildiği; öte yandan, ret kapsamındaki 266, 605, 1026 (1/2’şer payı) parseller ile 195 ada 1 parsel (8051/20336 payı) sayılı taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan toplam değeri 48.639,42 TL olup, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan her bir davacının 1/4’er miras payına isabet eden 12.159,85 TL’nin, 2019 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 58.800,00 TL’nin altında kaldığı, hükmün reddedilen kısımla ilgili olarak davacılar tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır....