Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mehir ediminin ifa edildiğini, taraflar arasındaki boşanma davasının halen derdest olduğunu, bağıştan rücu haklarını kullandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 1- Davacının mehir senedinden kaynaklı ziynet eşyası alacağı talebinin REDDİNE, 2- Davacının mehir senedinden kaynaklı eşya alacağı talebinin KABULÜ ile, bilirkişi Murad Küçüksaraç'ın 10/03/2022 tarihli raporunda değeri belirlenen, - 1 adet Yatak odası takımı (2.200,00 TL) -1 adet 6 Kişilik yemek masası takımı (2.200,00 TL) -1 adet grubu (2.100,00 TL) -1 adet Arçelik marka Buzdolabı (1.600,00 TL) -1 adet Arçelik marka Fırınlı ocak (1.100,00 TL) -1 adet Bosch marka Çamaşır makinesi (1.100,00 TL) -1 adet Bosch marka Bulaşık makinesi (1.000,00 TL) -4 adet 6 m2 Halı (600,00 TL) -1 adet 4 m2 Halı (100,00 TL) -1 adet 1x3 m....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 1- Açılan davanın KISMEN KABULÜNE, 2- Davacı tarafça mehir senedinden kaynaklanan alacak talebi olarak 61.050 TL ziynet eşyası bedeli ve 11.800 TL ev eşyaları bedeli olmak üzere toplam 72.850TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3- Mahkememizin 2019/24 D.iş sayılı dosyasında tespiti yapılan çeyiz eşyaları davacının uhdesinde bulunduğundan bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

Bu durumda; davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmaktadır. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....

    Somut olay bu ilke ve kavramlar ışığında değerlendirildiğinde, Eldeki dava mehir senedinden dolayı ziynet eşyasının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre, konunun ispat hukuku açısından ve yukarıdaki açıklamalar ışığında ele alınması gerekir. Davalılar 13.10.2011 günlü celsede senetteki imzaları kabul etmişler, davacı tarafın mehir senedindeki altınların takılmadığına yönelik beyanı karşısında teslim şartının gerçekleşmediğinden dolayı geçerli bir bağış aktinden söz edilemeyeceğini iddia etmişlerdir. Yukarıda vurgulandığı üzere, senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davalıların davaya konu mehir senedinde yazılı ziynet eşyalarına ilişkin taahhüdü yerine getirdiklerini yazılı delille kanıtlamaları gerekir. Ancak davalılar iddialarını yasal olarak ispatlayacak yazılı bir delil dosyaya sunmamışlardır. Mehir senedinden vazgeçildiğinin ancak aynı kuvvetteki belge ile kanıtlanması gerekir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2021 NUMARASI : 2020/388 ESAS - 2021/50 KARAR DAVA KONUSU : Mehir Senedinden Kaynaklı Alacak KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Ankara 7. Aile Mahkemesi'nin 2020/294 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, 300 gram altın yazılı mehir senedi olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Bu nedenle 20.000,00 TL mehri müeccel bedeli yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken aile mahkemesi sıfatı ile bakılarak davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu görülmüştür....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "Mehir senedi incelendiğinde; davalılar murisi İbrahim Binar'ın davacı T1 mehir senedinde yazılı altınları mehir olarak bağışlamayı vadettiği, altınları verene dek Karkın kasabasında bulunan 14 çiftçi dönümü tarlasının gelini Harunnisa'nın yedinde olacağının ve herhangi bir kira bedeli ödemeyeceğinin kararlaştırıldığı, mehir senedinin 29/04/1983 tarihli olduğu anlaşılmaktadır. Öncelikle davalılardan T7 T13 T10 davayı kabul beyanında bulunmuşsa da davalılar arasında murisin terekesinden kaynaklanan bir borç olması dolayısıyla zorunlu dava arkadaşlığı olduğu somut olayda gözetilmelidir. "..4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 640 maddesinin 2. bendi (eski Medeni Kanunun 581. maddesi) uyarınca, elbirliği ortaklığında mirasçılar sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler....

      HÜKÜM :Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Dairemiz karar tarihi itibariyle davalı tarafından mehir senedinden kaynaklı alacak davasına yönelik alınması gereken 837,68 TL nispi harçtan, davalı tarafından yatırılan 165,50 TL nispi harç ile 44,40 TL maktu harç toplamı olan 209,90 TL'nin mahsubu ile bakiye 627,78 TL'nin davalıdan alınarak, HAZİNE'YE GELİR KAYDINA, 3- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına, 4- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5- Dairemiz kararının tebliğ ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK'nın 362/1- a maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi....

        GEREKÇE : Dava, mehir senedinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup, ilk derece mahkemesinin kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı, mehir senedinde yer alan eşyalardan 80 gram altın ile yatak odası takımı dışında kalan eşyaların hiç alınmadığını, 80 gram altın ile yatak odası takımının ise davalılarda kaldığını, kendisine teslim edilmediğini iddia ederek, mehir senedinde yer alan eşyaların aynen ya da bedeline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, bir kısım eşyaların davacıda olduğunu, bir kısmını iadeye hazır olduklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava mehir senedinden kaynaklı alacak davası isteminden ibarettir. İlk Derece Mahkemesince davalı müteveffanın yerleşim yerinin Eskişehir ili olduğu, davalı tarafın süresi içerinde usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu, iş bu davada davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle mahkemesinin yetkisizliğine ve davaya bakmaya Eskişehir Aile Mahkemesinin yetkili olduğuna, HMK'nın 323 ve 331/2 maddeleri uyarınca yargılama giderlerinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine karar verilmiş, yetkisizlik kararı davacı tarafa tebliğ edilmesine rağmen dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği anlaşılmaktadır....

        UYAP Entegrasyonu