Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu mehir senedi başlıklı sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin, dava konusu tarafların evlilik tarihinde düzenlendiği, davalı koca tarafından, mehir senedinde yazılı bulunan dava konusu eşyalar ile altının ileriye yönelik olarak davacı kadına bağışlanacağı sözünün verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; davacının talebi, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Dava konusu bağışlama vaadi yazılı yapılmakla geçerlidir. Davalı koca, mehir senedinde yazılı bulunan eşyalar ile altını vermeyi taahhüt etmiş olup somut delillerle davacıya teslim ettiğini ispat edememiştir. Senet metninden de davalının bahsi geçen eşya ve altınları teslim ettiği anlaşılamamaktadır. Ne var ki, davalı taraf delil listesinde yemin deliline dayanmış, mahkeme tarafından yemin delili hatırlatılmadan hüküm kurulmuştur....
Aile Mahkemesinin 2018/844 Esas sayılı dosyasında görülen boşanma davasının dava dilekçesinde ise davacıya ait eşyaların müşterek evde kaldığını bu nedenle eşyalar ile davalı ve babası tarafından imzalanan mehir senedinden kaynaklanan talep ve dava haklarının saklı tutulduğunun belirtildiği, dosya kapsamı ile dinlenen tanık beyanlarına göre de mehir senedindeki eşyaların düğün sırasında alınarak müşterek haneye konulduğunun anlaşıldığı, buna göre mehir senedinde belirtilen eşyaların evlilik sırasında alınması sebebi ile davacının talebinin mehir olarak ödenmiş bir alacağa ilişkin olduğu, bu talebin TMK 226 maddesi gereğince kişisel malın iadesi niteliğinde olup davaya aile mahkemesi tarafından bakılması gerektiği anlaşılmakla davacının istinaf talebinin kabulü ile TMK 353/1- a-3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak yargılamaya devam etmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/160 KARAR NO : 2023/324 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KULU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2022 NUMARASI : 2020/325 ESAS 2022/704 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Mehir senedinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Umut evlenirken düzenlenen mehir senedinin davalılarca ifa edilmediğini belirterek şimdilik 153.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 12/10/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, sadece aynen iadeye karar verilmesini talep etmek suretiyle harç ikmalini yapmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/06/2014 NUMARASI : 2013/436-2014/762 Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı K.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davalı Kenan'ın davacının boşandığı eşi, davalı Selettin 'in ise davalı Kenan'ın babası olduğunu, her iki davalının taraflar evlenmeden önce 24/07/2007 tarihli mehir senedini imzaladıklarını, mehir senedinde yazılı olan ve evlilik nedeni ile davacıya verilmesi gereken ziynetlerin davacıya teslim edilmediğini ileri sürerek; ziynetlerin bedeli olan 25.000.00 TL nin yasal faizi ile müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2015 NUMARASI : 2013/716-2015/257 Uyuşmazlık, mehir senedinden kaynaklanmaktadır. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının mehir senedindeki ev eşyalarını müşterek haneden aldığı, mehir senedindeki ziynetin ise davalılar tarafından elinden zorla alındığını ispatlayamadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müşterek haneden darp edilerek ayrıldığını, mehir senedindeki ziynet ve ev eşyalarını yanında götüremediğini belirterek davanın reddini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, mehir senedinden kaynaklanan alacak davasıdır....
CEVAP: Davalı vekili 06/02/2018 tarihli dilekçesinde özetle; Tarafların 2007 yılında evlendikten sonra aralarında çıkan şiddetli geçnimsizlik sonucu 2017 yılında boşandıklarını, davacı yan tarafından taleplerinde mehir senedine dayanıldığını, bu mehir senedinin geçersiz olduğunu, mehir senedinin 18/06/2007 tarihinde taraflarca imzalanmış oduğunu, genel hükümlere göre 10 yılık zamanaşımının dolduğunu, davanın esasına girilmeden önce zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davaya konu mehir senedinin mehri muaccel (hemen verilen) olarak düzenlendiği, tarafların senedi imzaladığı, senet içeriğinde açıkça mehir altınlarının davacıya teslim edildiğinin yazılmadığı gibi davacının da senedi teslim alan sıfatıyla imzalamadığı, mehri muaccelin evlenme nedeni ile verilen bir mehir olduğu ancak bunun mehrin davacıya teslim edildiği anlamına gelmeyeceği, hal böyle olunca senetten kaynaklanan edimi ifa ettiğini ispat külfetinin davalı tarafta olup, bunun senet kuvvetindeki bir belge veya yemin gibi kesin bir delille ispatlanması gerektiği, davalının senet kuvvetindeki bir belge ibraz edemediği, yemin delilini de kullanmayacağını beyan ettiği anlaşılmakla 200 gram mehir altını yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı kabul edilmiştir....
Bu durumda; davacı-karşı davalının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmaktadır. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/10/2014 NUMARASI : 2013/462-2014/678 Uyuşmazlık; mehir senedinden doğan alacağa vaki takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....