SONUÇ:Temyiz edilen hükmün 1. bentte gösterilen nedenlerle manevi tazminat yönünden ONANMASINA, alacak ve maddi tazminat davası yönünden 2. bentte gösterilen nedenlerle temyiz talebinin REDDİNE, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna, oybirliğiyle karar verildi. 23.10.2007 (Salı)...
de temerrüd tarihi olan 24/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacılar ..., ... ve ... için maddi tazminat talebi, mütevvefa için defin cenaze yol masrafı olan 250,00 TL alacak talebi, davacı ... için çalışamamaktan kaynaklı 250,00 TL alacak talebi ile tüm aile bireylerinin tedavi, yol ve ilaç giderlerinden kaynaklı 250,00 TL alacak talebi yönünden feragat nedeniyle reddine, davanın manevi tazminat yönünden kısmen kabulü ile davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminat, davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminat, davacı ... için 7.500,00 TL manevi tazminat, davacı ... için 7.500,00 TL manevi tazminat, davacı ... ... için 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 55.000,00 TL manevi tazminatı olay tarihi olan 02/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ... Turizm Ltd. Şti'den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermiş, hüküm davacı vekili ile davalı ... Tur. Sey....
Manevi zararın tespiti istemine ilişkin olarak; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 01.03.2006 tarih ve 2006/2-14 E, 2006/26 K. sayılı kararında ifade edildiği üzere manevi tazminat, zarar görenin kişilik değerlerinde bedensel bütünlüğünün iradesi dışında ihlali hallerinde meydana gelen eksilmenin (manevi zararın) giderilmesi, tazmin ve telafi edilmesidir. Zarar görene tanınmış olan manevi tazminat hakkı kişinin sosyal, fiziksel ve duygusal kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda öngörülen bir tazminat türüdür. Amacı ise kişinin, hukuka aykırı olan eylemden dolayı bozulan manevi dengesinin eski haline dönüşmesi, kişinin duygusal olarak tatmin edilmesi, zarar vereni bir daha böyle bir eylemde bulunmaktan alıkoyması gibi olguları karşıladığı bir gerçektir. Manevi tazminat, kişinin çekmiş olduğu fiziksel ve manevi acıları dindirmeyi, hafifletmeyi amaçlar. Bu tazminat bizzat yaşanan acı ve elemin karşılığıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * resmi evlilikleri olmayan taraflar arasındaki menkul eşyalara ilişkin alacak ve Borçlar Kanununun 49. maddesine dayanan manevi tazminat isteğine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 19.03.2008 (Çrş.)...
Öğretide ve Yargıtay Kararlarında manevi tazminat davasının kısmi dava olarak açılamayacağı, ıslah yoluyla da talebin artırılamayacağı benimsenmektedir. Manevi tazminat bir bütündür. Duyulan acı ve üzüntünün karşılığı dava yolu ile belirlenip karşı tarafa bildirildikten sonra arttırılması veya yeni bir dava açılarak istenmesi mümkün değildir. Manevi tazminatın takdirinde hakime çok geniş takdir yetkisi verilmiştir. Ödemenin uzaması, paranın değerindeki düşüşler, enflasyon nedeni ile alım gücünün azalması gibi etkenlerle hükmedilecek miktarın faizi ile birlikte tahsilinin, zararı karşılamaktan uzak olması, manevi tazminatın bölünerek istenmesini haklı göstermez. O halde manevi tazminat istemi, manevi tazminatın bölünmezliği kuralına aykırı biçimde kısmi veya belirsiz alacak davası olarak açılamaz ve manevi zararın HMK’nın 107. maddesine göre dava yolu ile tespiti de istenemez. Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacı ......
HMK nın 107. maddesine göre manevi tazminat davası belirsiz alacak olarak açılamaz ve manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi gereği de dava dilekçesinde gösterilen miktar sonradan artırılamaz. O halde, davacıya dava dilekçesinde talep ettiği------ ne kadarlık kısmının manevi tazminata ilişkin olduğu açılattırılarak, bu miktara hükmedilmesi gerekirken manevi tazminata ilişkin de belirsiz alacak açılabileceği kabul edilerek ------------ manevi tazminata hükmedilmesi doğru değildir." şeklindeki gerekçeyle manevi tazminatın maddi tazminat ile birlikte talep edilmesi halinde, talebin açıklattırılması, ona göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde, maddi ve manevi tazminat taleplerinin olduğunun beyan edildiği, ancak taleplerin ayrıştırılmadığı görüldüğünden, davacılar vekiline açıklama yapması için süre verilmiş, davacılar vekili vermiş olduğu dilekçede,--- maddi, ----- manevi tazminat talepleri olduğunu beyan etmiştir....
Dava değeri olarak 10.000,00 TL olduğunu, açtıkları belirli alacak davası niteliğindeki manevi tazminat davasının konusu tehdit sebebiyle manevi zararın tazmini istemi olduğunu açıklamıştır. İDM'nce manevi tazminat davasının kısmi yada belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı gerekçesiyle hukuki yarara ilişkin dava şartlığı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. (II) 7251 Sayılı Kanunun 7.maddesiyle değişik 6100 sayılı HMK.'...
Somut olayda, davacının işleteni olduğu ... plakalı aracın 01.03.2016 tarihinde karıştığı kaza nedeniyle (sigortalı olduğu dönemde) yapılan yargılama sonucu aleyhine manevi tazminat ve yargılama giderine hükmedilmiştir.Araç genişletilmiş kasko sigorta sözleşmesine göre manevi tazminat açısından 100.000,00 TL ve hukuksal koruma için 5.000,00 TL limitli teminat altına alınmıştır.Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 09.06.2017 tarihinde verilen kararı ile 25.000,00 TL manevi tazminata, manevi tazminat yönünden 3.000,00 TL, maddi tazminat yönünden 1.980,00 TL vekalet ücretine, 317,45 TL yargılama gideri ve 29,20 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verildiği, kararın istinaf aşamasından geçerek kesinleştiği, yargılama sırasında davanın sigorta şirketine ihbar edilmediği anlaşılmıştır. Sözkonusu Mahkeme ilamının Antalya ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki-alacak-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ipoteğin fekki ve alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına, tazminat yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Mahkemece, "...Davacı davalı ile aralarında 2015/161 Esas sayılı ceza davası görüldüğü ve davacının hakaret ve tehdit suçundan cezalandırılmasına karar verildiğini bu sebeple manevi zarar gördüğünü belirterek davasını ileride belirlenecek tutara göre artırmak üzere 10.000- TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davacı taraf her ne kadar belirsiz alacak davası olarak manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de; HMK'nın 114. maddesinde tahdidi olarak sayılan dava şartları arasında “kısmi dava ya da belirsiz alacak davası olarak açılamayacak bir davanın kısmi dava ya da belirsiz alacak davası olarak açılmış olması” sayılmamış olup özel kanunlarda da bu hususta bir düzenleme bulunmamaktadır. Manevi tazminatın bölünemezliği ilkesi gereği dava değeri sonradan bedel artırım ya da ıslah yolu ile arttırılamaz, sonradan tekrar talepte bulunulamaz, talepte bulunulsa bile arttırılan kısım mahkemece dikkate alınmaz....