"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında 2004 – 2005 yıllarında akdedilen sözleşmeler ile müvekkilince davalı kuruma faturalar kapsamında hizmet verildiğini, hizmetin ayıplı olduğu gerekçesi ile 818.430.96 YTL tutarlı müvekkilinin hak ettiği alacağın davalı yanca ödenmediğini, oysa ki müvekkili şirketin edimini eksiksiz olarak ifa ettiğini belirterek, 818.430.96 YTL ‘nin ilgili fatura tarihlerinden itibaren uygulanacak temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - KARAR - Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden doğan ayıplı taşınmaz imalatı iddiasına dayalı tazminat talebinden kaynaklandığından dosyanın temyiz incelemesini yapmak görevi Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesi'ne aittir. 23.07.2016 tarih ve 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, dairelerce görevsizlik kararı verildiğinde, ikinci dairece başka bir daireye gönderme kararı verilmeden dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Dairenin belirlenmesi için Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz incelemesi ile görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 08/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İş Mahkemesi ise, taraflar arasındaki işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan davanın mahkemelerinde başka bir esasla görülmekte olduğu, işbu davanın ise iş sözleşmesinden kaynaklanan bir dava değil, kişilik haklarının ihlali iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesinde, işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yerinin iş mahkemeleri olacağı düzenlenmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi'nin 02/12/2020 tarih ve 2018/713 Esas - 2020/620 Karar sayılı kararında; "Asıl dava; satıma konu ürünlerin ayıplı olduğu iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Birleşen dava ise; mal satım ilişkisinden kaynaklı bakiye alacak talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. 12/04/2017 tarihli satım sözleşmesi, satım sözleşmesinin ekleri olarak betimlenen ürünlerin teknik spektleri, teklif/ teknik dokümanları, teknik tanımlar, kalite belgeleri, ürünlere ait görseller, faturalar, ihtarname suretlerinin dosyada mübrez olduğu görülmüştür. Birleşen davada itirazın iptali istemine konu İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir. Taraf tanıklarının beyanları tespit edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının hizmet aldığını ikrar etmekle birlikte hizmetin ayıplı olduğu gerekçesiyle takibe itiraz ettiğini, hizmetin ayıplı olmadığını, davalının bu konuda herhangi bir ayıp ihtarında da bulunmadığını belirterek davanın kabulü ile davalının takibe itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep va dava etmiştir....
Davalı T5 vekili manevi tazminat yönünden ilk derece mahkemesinin bir karar vermediğini ileri sürmüş ancak ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında manevi tazminata ilişkin şartların bulunmadığını belirtiği, hükümde de bakiye taleplerinin reddine karar verdiği görülmektedir. Davalı T5 vekili diğer davalının işçisinin kusuru sonucu davacının aracına hatalı yakıt konulduğunu, bu nedenle müvekkiline husumet düşmeyeceğini ileri sürmüş ise de diğer davalının T5'nin bayisi olduğu, bu nedenle T5'nin sağlayıcı olarak bayinin sunmuş olduğu ayıplı hizmetten sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenler ile davalı T5 vekilinin tüm istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür....
Bu nedenle, mahkemece davacının manevi tazminat taleplerinin reddedilmesi yerindedir.Davacı vekili, manevi tazminatın tamamen reddi durumunda maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin manevi tazminat davalarında ücret başlıklı 10/3 maddesi; "Bu davaların tamamının reddi durumunda, avukatlık ücreti, bu tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur" hükmünü içermektedir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal iddiasına dayalı mal bedelinin iadesi ve manevi tazminat istemlidir....
Davalı tarafça verilen hizmetin ayıplı olduğu dosya kapsamı ve alınan bilirkişi heyet raporu, tekli bilirkişi raporları ve değişik iş dosyasında alınan raporlar ile sabittir ve davalı tarafça hizmetin eksiksiz ve ayıpsız yapıldığı ispatlanamamış ve buna ilişkin deliller dosyaya sunulmamıştır. Bu sebeple davalı tarafın hizmetin eksiksiz ve ayıpsız ifa edildiği savunmasına itibar edilmemiştir. Davalı ayıplı hizmet sebebiyle ödediği bedelin iadesini talep etmiş ve bu talebi araçtaki arızanın başka servislere yapılarak giderilmesi sebebiyle onarım hakkını kullanamayacağından ödediği bedelin iadesini istemesinin hakkaniyet uygun olduğu kanaatine varılmıştır....
Buna göre davalının takip konusu faturaları ticari defterlerine işlediği, davacının incelenen ticari defterlerinin ise usulü uygun tutulup birbirlerini doğruladığı, her iki taraf ticari defterlerinin birbirlerine uyumlu olduğu ve iki taraf ticari defterlerine göre takip konusu 5 adet faturadan dolayı davacının davalıdan 15.669,67 TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte davalı taraf, hizmetin ayıplı ve eksik verildiğini savunmuştur. 6102 Sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi tacirler arasındaki hizmetin ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir. Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır (Yargıtay 23. HD'nin 2016/991 Esas, 2018/5119 Karar sayılı kararı)....