Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine aynı kanunun 4-A maddesinde ''Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." hükmü düzenlenmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Eldeki davada davacılar, imalatçının ayıplı ifadan kaynaklanan zararlardan sorumlu olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebine yönelik eldeki davayı açmıştır.Somut uyuşmazlıkta, davalı imalatçı-üretici olup, davacılarda tüketicidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....

    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalıların satıcısı ve ithalatçısı olduğu otomobil lasitklerinin ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak açılmış olan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder....

      Hukuk Dairesi KARAR Dava, finansal kiralama yöntemiyle edinilen lazer cihazının ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 19. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava satılan aracın ayıplı çıkması iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davalılar yasal dava süresinin geçirildiğini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, arızanın kullanım hatasından ve özellikle yakıttan kaynaklandığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....

          Davacı vekili, tayin edilen manevi tazminat miktarının dosya içeriği ile uyuşmadığını, bu nedenle talep edilen 10.000,00 TL'lik manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden vekalet ücreti hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satın alınan malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 03.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava ,ayıplı araç tamiri sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Taraflar arasında ,davacı aracının davalı tarafça tamir edildiği,eser sözleşmesinin varlığı yönlerinden uyuşmazlık bulunmamaktadır....

            , mahkemece itirazları doğrultusunda davacının verdiği hizmetin ayıplı olup olmadığının tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği halde bu yönde rapor düzenlenmediğini, verilen hizmetin ayıplı olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmadığını, kaldı ki alacağın yargılamayı gerektirmesine rağmen mahkemece aleyhlerine icra inkar tazminatına hükmedildiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, ayıplı mal iddiasına dayalı olarak ayıplı malın iadesi ve alacak istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 30.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, satılan malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Davalı vekili, dava konusu lastiklerin ayıplı olmadığının saptandığını ve satıldıktan uzun bir süre sonra iadesinin kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece TTK.nun 25/3. maddesindeki öngörülen süreler içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu