Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, satın ve teslim alınan mobilyaların ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkindir. 6502 sayılı TKHK'nın 8.maddesinde ayıplı mal, "(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir. (3) Sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi veya montajının satıcı tarafından veya onun...

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 10.3.2006 Nosu : 131-87 Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, alım satım sözleşmesine konu kamyonetin gizli ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve fatura bedelinin faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın Tüketici Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya konu olan araç kasalı kamyonet olup, at taşımasında kullanıldığından davacının 4822 Sayılı Yasayla değişik 4077 Sayılı Yasanın 3/e maddesinde tanımlanan “tüketici” kapsamına girdiği kabul edilemez....

    Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi satışa konu malın ayıplı olması halinde; tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesini, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketicinin bu hakkını kullanabilmesi için satışa konu malın satış 2012/4839-10439 sözleşmesi yapıldığı anda ayıplı olması gerekir. Satışa konu cep telefonunun klonlandığı dosya içeriği ile sabittir. Ancak satış sözleşmesi yapıldığı anda telefonun klonlanmış olup olmadığı, satış sonrası tüketici tarafından klonlama yapılıp yapılmadığı, ayıbın gizli ayıpmı; açık ayıpmı olduğu, süresinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı konularında Tüketici Sorunları Hakem Heyeti ve mahkemece hiçbir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:......

      Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. (2) Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır. Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olmakla,buna göre:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç)İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

      Mahkemece, tarafların ticari defter ve belgelerinin birbirini doğruladığı, asıl davada takip konusu yapılan 17.854,95’lik alacak ile ilgili mutabakatın bulunduğu, davacı karşı davalının takip tarihi itibariyle davalı karşı davacıdan 17.854,95 TL alacaklı olduğu, davalı karşı davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği mallar ile ilgili yasanın öngördüğü şekilde ve sürede ayıp ihbarında bulunduğunu ispat edemediği, faturaya dayalı alacağın likit olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. (2) Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır." denmektedir. Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

        Takip dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davacı ile davalı arasında bayilik sözleşmesi imzalanmamış olduğundan bölge harcamaları adı altında talep edilen 39.062,22 TL. alacağın ve talebin hukuki dayanağı bulunmadığını, davacı tarafından iade ürün adı altında 41.090,00 TL. talep edilen alacak yönünden ise müvekkili şirket tarafından davacıya konsinye mal satışı yapılmadığından bu alacağın da talep edilemeyeceğini, davacıya bozuk ve mal ayıplı satıldığı iddiası ile ilgili olarak davacının yasal süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı gibi malın ayıplı olduğunu gösterir herhangi bir tespit yapılmadan aradan 8-10 ay geçtikten sonra davacının bu yönde ileri sürdüğü iddiasına itibar edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere göre; Davacının iddasının dayanağı olan bayilik sözleşmesi 25.09.2009 tarihinde davalı şirketi temsilen ... tarafından imzalanmış ancak ......

          Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının davalıya sattığı malın bedelinin 24.809,13-TL' lik kısmının ödenmemiş olduğu, davalının fatura tarihinden çok sonra malın ayıplı olduğu iddiasında bulunduğu ve ayıp iddiasını ispatlamaya yönelik delil de sunmadığı, davacının takip tarihine kadar davalıdan 275,66-TL işlemiş faiz talep edebileceği belirtilerek, davanın kısmen kabulüne, itirazın toplam 25.084,79-TL alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktardan devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine, asıl alacağın %40' ı oranındaki 9.923,65-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Noterliği'nin 27.01.2017 tarih ve ... nolu ihtarname ile ayıp ihbarında bulunduğunu, 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi hükmünde “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....

              Yargılama sırasında alınan 13.07.2015 tarihli bilirkişi raporunda; aracın sol arka kapısının ön kapı ile birleştiği bölümde boya kalınlık değerlerinin 110-187 micron arasında değiştiği, bu bölgeye lokal boyama işlemi yapıldığını, orjinal fabrikasyon boyası olmadığını, hasar kaydı bulunmadığından herhangi bir kaza nedeniyle boya işlemi görmediğini, lokal boya işleminin ilk bakışta anlaşılamayacağını ve gizli ayıp niteliğinde olup, araçta 700,00 TL değer kaybı oluşacağı mütalaa edilmiştir.Mahkemece,aracın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi kapsamında ayıplı olduğu ve davacı tüketicinin ayıplı maldan dolayı yasada belirtilen seçimlik haklarından aracın yenisiyle değiştirilmesini talep etmekte haklı olduğu, süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulduğu, ayıplı maldan dolayı satıcı ve ithalatçının tüketiciye karşı müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu