Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalı tarafça zamanaşımı def’i ileri sürülmüş olmasına rağmen, öncelikle öninceleme aşamasında bu hususun değerlendirilerek bir karar verildikten sonra tahkikat aşamasına geçilmesi ve tahkikat işlemlerinin sürdürülmesi gerekirken, zamanaşımı def’i değerlendirilmeden tahkikat aşamasına geçilip bilirkişiden rapor alınması ve sonuçta dava reddedildiği halde, davacının adli yardımdan yararlandığı gerekçesiyle yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmış olması doğru değil ise de temyiz edenin sıfatı dikkate alınarak bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan kararın ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan kararın ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 12/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK′nin 336/2. maddesinde ″Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır.″ hükmü ile aynı Kanun'un 334/1. maddesinde “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, adli yardım talepli olarak hükmü temyiz eden davalı ... Konut Yapı A.Ş. kayyımı hakkında yukarıda açıklanan yasa maddeleri uyarınca adli yardımdan faydalanabileceği yönünde kanaat oluşmadığından itirazın reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yargıtay 7....

        Bu hüküm uyarınca kanun yollarına başvuru sırasında yapılan adli yardım talebini incelemek ve sonuçlandırmak Yargıtay'ın ilgili dairesinin yetki ve görevine girmektedir. Mahkemenin yetki ve görevini aşarak kanun yollarına başvuru aşamasında yapılan adli yardım talebini inceleyip karara bağlaması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenle davalının adli yardım talebinin kabulüne dair 05.11.2013 günlü ek kararı kaldırılarak adli yardım talebi Dairemizce incelenmiştir. Adli yardım talebinden yararlanabilecek kişiler 6100 sayılı HMK'nın 334. maddesinde gösterilmiştir. HMK'nın 334/1. maddesine göre ancak gerçek kişiler, 334/2. maddesine göre de, kamuya yararlı dernek ve vakıflar adli yardımdan yararlanabilir. Bu hükümlere göre kamuya yararlı dernek ve vakıflar dışındaki tüzel kişilerin adli yardımdan yararlanmaları mümkün değildir. Bu nedenle davalı kooperatifin adli yardım talebi yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir....

          İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/01/2014 tarih ve 2013/68-2014/18 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı adına TPE nezdinde tescilli TR 2007-05056 Y nolu faydalı model belgesinin ( medikal arama kurtarma sırt çantası ) 551 sayılı KHK'nın 156/2. maddesi uyarınca yenilik unsuru taşımadığını, davaya konu faydalı modelin başvuru tarihinin 20.07.2007 olduğu ve bu tarihten 19 ay önce davalının çantayı 26.12.2005 tarihinde dava dışı ... Medikal Ltd. Şti'ye sattığını, bu firmanın da .......

            Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile; 4.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 12/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Adli yardımdan yararlanabilmenin şartlarını düzenleyen 6100 sayılı HMK'nın 334/1. maddesinde "Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler" denilmek suretiyle adli yardımdan yararlanabilecek kişilerle ilgili genel çerçeve çizilmiştir....

              ./2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 04/.../2013 günlü kararın Yargıtay’ca adli yardım talepli olarak incelenmesi davacı tarafından istenilmekle dosya içerisindeki belgeler incelenerek gereği görüşüldü. 6100 sayılı HMK madde 334 de “(...) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (...) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. (...)...

                7 adet tescilsiz 0 km ----- marka araçta maddi hasar meydana gelmiş olup, iş bu araçlarda meydana gelen hasarın ---- numaralı dosyası ile tespit edildiğini, davalı şirketin müvekkili şirket ili arasında bulunan personel tedariki anlaşması nedeniyle yanında çalıştırdığı davalı işçinin kusuru ile sebebiyet verdiği kazadan doğan maddi zararlardan sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin maddi zararına ilişkin olarak fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak koşulu ile zarar miktarının kesin tespiti ile eksik harcı tamamlamak kaydı ile HMK madde 107 gereğince belirsiz alacak olarak kurtarma bedeline ilişkin 4.130,00 TL ile diğer zararlar için şimdilik 10.000,00 TL olmak üzere toplam 14.130,00 Tl nin 26.04.2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  nun öldürülmesine yardımdan 5237 sayılı TCK 81, 39, 29, 31/2, 62 maddelerince 3 yıl 9 ay hapis cezası, - ...'in öldürülmesine yardımdan 5237 sayılı TCK 81, 39, 31/2, 62 maddelerince 5 yıl hapis cezası. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’un "maktuller ... ... ve ... ...’i öldürmeye yardım" suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, cezayı azaltıcı “maktul ... ...’i öldürmeye yardım" suçundan haksız tahrik ve takdiri indirim nedenlerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, bozmaya uyularak verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin eksik soruşturmaya ve sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 26/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu