Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Oto Kurtarma Yediemin Otopark Vinç İşletmeciliği Ltd. Şti. adına Kırşehir İcra Müdürlüğüne icra dosyalarına yediemin deposu olarak hizmet verdiği, ayrıca 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun'un İl Trafik Komisyonlarının kuruluş ve yetkilerini belirleyen 12. maddesi görev ve yetkiler başlıklı (b) bendinin 4. fıkrasına göre; ''Gerçek ve tüzel kişiler ile resmi ve özel kurum ve kuruluşlara ait otopark olmaya müsait boş olan arazi ve arsaları geçici otopark yeri olarak ilan etmek ve bunların sahiplerine veya üçüncü kişilere işletilmesine izin vermek,'' yetkisine ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin trafikten men ve alıkonma işleminin uygulanması başlıklı 125. maddesi, trafikten men ve alıkonma şeklini düzenleyen (A) bendi 1. fıkrası '' Kanun ve yönetmelik maddelerinde sayılan hallerde araçlar, muhafaza edilebilecekleri yer varsa, o yerde sahiplerine ve sahiplerinin huzurunda bir park yeri, otopark, garaj ve benzeri yerlerdeki sorumlulara teslim edilir. Gerekli hallerde tutanak düzenlenir....

    Aynı Kanunun 334. maddesinin ikinci fıkrasına göre ise tüzel kişilerin adli yardımdan yararlanabilmesi sadece kamuya yararlı dernek ve vakıflarla sınırlıdır. Kanunda adli yardımdan yararlanacak kişiler arasında sayılmadığı için sermaye şirketleri adli yardımdan yararlanamaz. Aynı Kanunun 336/2. maddesine göre de; adli yardım talebinde bulunacak kişi, yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; adli yardım talebinde bulunan davalı ... İletişim A.Ş’nin ticari şirket olması nedeniyle yukarıda anılan kanun hükmü gereği adli yardımdan yararlanma hakkı bulunmamaktadır. Bu durum karşısında davalı vekilinin itirazının HMK'nın 337/2. maddesi uyarınca kesin olarak reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin itirazının 6100 sayılı HMK'nun 337....

      Şikayetçi üçüncü kişinin, adli yardım talebinin değerlendirilmesinde; 6100 Sayılı Yasa'nın 334. maddesinde; “1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler” düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere yasada adli yardımdan mağduriyeti yasal merciilerce belirlenen gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği, sermaye şirketlerinin ise adli yardımdan faydalanamayacağı anlaşılmaktadır....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, davacı vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edilmiş, temyiz harçları yatırılmamış; davalı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmiş, istinaf harcı yatırılmıştır. 1-Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK’nın 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay'a da yapılabilir ve talep hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilebilir. Davacı vekilinin adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; adli yardımdan yararlanacak kişiler 6100 sayılı HMK'nın 334. maddesinde sayılmıştır. Anılan maddenin 1. bendine göre ancak gerçek kişiler, 2. bendine göre de ancak kamuya yararlı dernek ve vakıflar adli yardımdan yararlanabilir....

          Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 804,46 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 02/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            ın, nitelikli öldürme suçuna yardımdan ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak suçuna yardımdan mahkumiyetine dair kurulan hükümler yönünden; Mahkemece 06.06.2011 tarihinde sanık ... ve müdafiinin yüzüne karşı tefhim edilen hükümler ile ilgili sanık ...'nin 08.06.2011, sanık ... müdafiinin ise 09.06.2011 tarihinde sundukları süre tutum dilekçeleri ile temyiz isteminde bulundukları ancak tebliğnamede temyiz istemleri hakkında görüş bildirilmediği anlaşılmakla, sanık ... ve müdafiinin temyiz istemleri hakkında ek tebliğname düzenlenerek, Dairemize iadesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05/11/2012 gününde oybirliği ile karar verildi. 05/11/2012 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ...'ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ..., ... ve ... müdafii Avukatlar ..., ... ile ....'nın yokluklarında 08/11/2012 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı....

              ı kasten öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık ..., işbu suça yardımdan sanıklar ..., ..., ... ...., ..., görevliye hakaretten ve izinsiz silah taşımaktan adıgeçen sanık ... 'ın yapılan yargılanmaları sonunda: .... ile ...'in hükümlülüklerine, .... ile....'in atılı suçtan, ..... öldürmeye yardımdan beraatlerine ilişkin (...) Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 06/07/2007 gün ve 353/185 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı, sanıklar.... müdafii ile müdahil vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi....

                Yargıtay Hukuk Genel Kurulu adli yardımdan yasanın aradığı koşulları taşımaları kaydı ile gerçek kişilerin yanı sıra sermaye şirketlerinin de yararlanabileceğini kabul etmiştir. Adli yardımdan yararlanma kural olmayıp, istisnadır. Yasanın adli yardımdan yararlanacak kişiler başlıklı 334.Maddesine göre” Kendi si ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, haklı oldukları yolunda kanaat uyandırmak kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.” Davacının adli yardım talebi bu yasal düzenlemeye göre değerlendirildiğinde; Adli yardım talebinde bulunan “ ilgili harç ve masrafları ödeme gücünden yoksun olduğunu” usulünce kanıtlamalıdır. Davacı şirket sermaye şirketidir....

                  Asliye 1.Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalının yönetiminde iken, meydana gelen tek taraflı trafik kazasında hasarlandığını, olayda davalının kusurlu olduğunu ve hasarı tespit ettirdiklerini ileri sürerek, araç hasarı, değer kaybı, yakıt (mazot) bedeli ve kurtarma (çekici) bedeli olmak üzere toplam 46.469,00 TL.nın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, tazminat ödemesinin mümkün bulunmadığını ve davayı kabul etmediğini savunmuştur....

                    Davacı sigorta şirketi olup, davalı şirket ise aracın kurtarılması sırasında kusuru ile hasarın gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen araç kurtarma şirketidir. Uyuşmazlık, sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusursu ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun 21. Ve 22. Maddeleri gereğince İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu