Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usulüne uygun olup olmadığı, harcı yatırılan miktar yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanunu'nun 107 ... maddesi, 150 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri; 492 sayılı Kanun'un 30 uncu ve 32 nci maddeleri. 3....

    i kasten öldürme suçuna yardımdan elde edilen delillerin mahkumiyete yeter nitelik ve derecede bulunmadığı kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ...ve müdafiinin meşru savunmaya, katılanlar vekilinin sanıklar ... ve ...'ın tasarlayarak kasten öldürme suçlarından cezalandırılmaları gerektiğine, sanık ...hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının yerinde olmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle; Sanık ...hakkında maktul ...'...

      Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK’nın 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 336/3 maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay'a da yapılabilir ve talep hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilebilir. Davalının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; Adli yardımdan yararlanacak kişiler 6100 sayılı HMK'nın 334. maddesinde sayılmıştır. Anılan maddenin 1. bendine göre ancak gerçek kişiler, 2. bendine göre de ancak kamuya yararlı dernek ve vakıflar adli yardımdan yararlanabilir. Kamuya yararlı dernek ve vakıflar dışındaki tüzel kişilerin adli yardımdan yararlanmaları mümkün değildir. Davalı ticaret şirketi olup Kanun gereği adli yardımdan yararlanması mümkün bulunmadığından adli yardım talebi yerinde görülmediğinden talebin reddine karar vermek gerekmiştir....

        Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar ..., ..., ..., ... vekilinin adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Hükmü temyiz eden davalı .... vekili temyiz başvuru harcı ve maktu temyiz harcı yatırmış, adli yardım talebinde bulunmuş ise de, HMK 334. maddesinde adli yardımdan yararlanabilecek kişiler; gerçek şahıslar, kamuya yararlı dernek ve vakıflar olarak belirtilmiştir. Somut olayda hükmü temyiz eden davalının ticari şirket olması ve anılan yasa hükmü uyarınca adli yardımdan yararlanması mümkün görülmediğinden adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. 3-Hükmü temyiz eden davalı ... temyiz başvuru harcı ve maktu temyiz harcı yatırmış, adli yardım talebinde bulunmuş ise de, HMK 334. maddesinde adli yardımdan yararlanabilecek kişiler; gerçek şahıslar, kamuya yararlı dernek ve vakıflar olarak belirtilmiştir....

          GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : 1-Dava, kooperatif ortaklığına bağlı konutun teslimi, mümkün olmaması halinde tazminatın tahsili ve kira kaybının tahsili istemlerine ilişkindir. Karara karşı istinaf yoluna başvuran davalı kooperatif vekilince adli yardım talep edilmiştir. HMK’nın 334. maddesi, "(1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler....

            Aynı Kanunun 334. maddesinin ikinci fıkrasına göre ise; tüzel kişilerin adli yardımdan yararlanabilmesi sadece kamuya yararlı dernek ve vakıflarla sınırlıdır. Kanunda adli yardımdan yararlanacak kişiler arasında sayılmadığı için sermaye şirketleri adli yardımdan yararlanamaz. Aynı Kanunun 336/2. maddesine göre de; adli yardım talebinde bulunacak kişi, yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin kararında belirtildiği gibi adli yardım talebinde bulunan davalı-birleşen dosya davalıları şirketler yönünden; ticari şirket olmaları nedeniyle yukarıda anılan kanun hükmü gereği adli yardımdan yararlanma hakları bulunmamaktadır....

              Poliçede çekme kurtarma hizmeti belirli hallerde ücretsiz sağlanmaktadır. Davacı tarafından bu koşullar sağlanmadığından, müvekkil şirkete herhangi bir başvuru yapılmaksızın çekici ücreti talebinde bulunması poliçe özel şartlarına aykırıdır. Davacının daha ekonomik olmayan bir yol tercih etmesinden müvekkil şirketin hiçbir sorumluluğu bulunmamaktadır. Poliçede yer alan çekme kurtarma klozu aşağıdaki gibidir; çekme kurtarma klozu İşbu poliçeye ---- yardım teminatı verilmiş olup, poliçe ekinde belirtilen telefon numaralarına başvurmanız halinde aracınızla ilgili tüm çekme ve kurtarma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanmanız mümkün olacaktır. Arıza sonucu aracın hareketsiz kalması veya hareket etmesinin araç ve trafik kuralları gereği sakıncalı olacağı durumlarda poliçe süresince yılda bir defa olmak üzere çekimi temin edilecektir....

                Davacı tarafça, müvekkili şirketin 2018 Şubat-Aralık, 2019 Ocak-Aralık, 2020 Ocak, Şubat ve Mart ayları da dahil olmak üzere aradaki tüm aylara ait e-defter ve berat dosya kayıtlarının bulunduğu şirket muhasebe birimindeki bilgisayara erişim sağlanamaması üzerine başvuruda bulunulan Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yönlendirilen “Data Veri Kurtarma ve Adli Bilişim Laboratuvarı" tarafından düzenlenen 05.09.2020 tarihli raporda, müvekkili şirketin hard diskte bulunan verilerine 20/07/2020 tarihinde fidye virüsü, crptolocker dosya şifreleme ve korsan saldırı düzenlenmesi neticesinde, 2018 Şubat-Aralık, 2019 Ocak-Aralık, 2020 Ocak,Şubat ve Mart ayları da dahil olmak üzere aradaki tüm aylara ait e-defter ve berat dosya kayıtlarının zarar gördüğünün tüm veri kurtarma metodları denendiği halde kurtarılmasının mümkün olmadığının tespit edildiğini belirterek talep olunan yıllara ait e-defter ve berat kayıtları hakkında zayi belgesi verilmesi istemiyle talepte bulunulmuş ise de, davacı vekilinin...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Davacının 23.06.2016 tarihli temyiz dilekçesi ile kararı temyiz ettiği, ancak temyiz harç ve masraflarını yatırmadığı bu konuda davacı vekiline muhtıra gönderildiği, muhtıranın üzerine “adli müzaharetli” notu düşüldüğü, muhtıranın 08.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmekle birlikte, muhtıra ile talep edilen temyiz harç ve giderlerinin muhtırada tanınan süre içinde yatırılıp yatırılmadığına ve ayrıca davacının adli yardımdan yararlanıp yararlanmadığına ilişkin dosya içerisinde bir belge ve bilgi bulunmamaktadır....

                  Sist. ve Dan. Hizm. Ltd. Şti. vek. Av. ... ile davalı ... Bayii vek. Av. ... arasındaki itirazın iptali davasında davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - 1- HMK 334. maddesinde adli yardımdan yararlanabilecek kişiler gerçek şahıslar, kamuya yararlı dernek ve vakıflar olarak belirtilmiştir. Somut olayda hükmü temyiz eden davacının ticari şirket olması ve anılan yasa hükmü uyarınca adli yardımdan yararlanması mümkün görülmediğinden adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Hükmü temyiz eden davacı vekili tarafından Harçlar Kanununa göre maktu temyiz harcı ve temyiz başvuru harcı yatırılması gerekmekte olup bu eksikliğin tamamlanması için muhtıra çıkarılarak HUMK'un 434/3. maddesi uyarınca işlem yapıldıktan sonra, sonucuna göre gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi...

                    UYAP Entegrasyonu