ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/716 KARAR NO : 2021/716 DAVA : MENFİ TESPİT (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/11/2019 KARAR TARİHİ : 26/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesi ile davacıların murisi olan ve 11/02/2016 tarihinde ölen ... ile davalı banka arasında yapılan anlaşma gereği murise kredi kullandırıldığını ve bu kredi için hayat sigortası yaptırıldığı, kredi borcunun bu sigorta kapsamında olduğundan mirasçı davacılara muhtemel icra takibini önlemek amacıyla davacıların borçlu olmadığının tespiti davası açmışlardır. Davalı vekili davacıların iddialarının herhangi bir mesnedi ve hukuki dayanağı olmadığından davanın reddini talep etmiştir. Davacıların murisine herhangi bir bireysel kredi, hayat sigortası sunulmadığını, davanın reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davaları sonunda verilen hüküm ve kararların, temyizen incelenme görevi 11.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ:Dairemizin görevsizliğine aynı konuda 11. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 16.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı Şirketin asıl borçlu ve diğer davalıların ise müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları genel nakdi ve gayrınakdi kredi sözleşmelerinin imzalandığı, davacı vekilinin sunduğu 16/02/2022 tarihli açıklama dilekçesi dikkate alındığında ; işbu dava konusu talebin yukarıda değinilen 2 adet genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, taraflar arasında imzalanan 217236 müşteri no'lu, 04/08/2016 tarihli ve 1.300,000,00-TL bedelli ve aylık % 1,18 faizli, 48 ay vadeli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcunun en son 04/11/2018 vadeli taksidinin ödendiği, 04/12/2018, 04/01/2019 ve 04/12/2019 vadeli taksit borçlarının ise; vadesinde ödenmediği, 236270 müşteri no'lu, 05/03/2018 tarihli ve 350,000,00-TL bedelli ve aylık % 1,48 faizli, 48 ay vadeli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcunun en son 05/11/2018 vadeli taksidinin ödendiği, 05/12/2018, 05/01/2019 ve 05/02/2019 vadeli...
Kredi sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasındaki amaç banka yönünden kredi borcunun teminat altına alınması olduğu kadar belli bir prim borcu getirmekle birlikte sigortalının da bunda menfaatinin olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde her iki tarafın da hak ve menfaatlerinin gözetilip korunması esas alınmalıdır. Kredi süresi içerisinde sigorta poliçesini yenileme sorumluluğu kredi kullanana ait olmakla birlikte yenilemeye ilişkin bildirim Yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun da kredi veren Bankaya ait olduğunun kabulü gerekir....
Mahkememizce, davalıların kredi sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluklarının belirlenmesi için bankacılık alanından uzman bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 11/04/2022 tarihli raporda, uyuşmazlığın davalı tarafından kullanılan taksitli ticari kredi ve kredili mevduat hesabından kaynaklandığı, sözleşmenin 2.7.1'nci maddesinde temerrüt faiz oranının en yüksek faiz oranının %50 fazlası olarak belirlendiği, bu oranın taksitli ticari kredi için %90, kredili mevduat hesabı için TCMB tarafından belirlenen %30,24 oranında olduğu, buna göre belirlenen alacak tutarının takip talebinde olduğu gibi yapılan 8.000,00-TL ödemenin mahsubu ile 93.539,60-TL asıl alacak, 2.080,02-TL işlemiş faiz, 13.145,25-TL asıl alacak, 98,02 TL işlemiş faiz, 109,02 TL BSMV, 245,12 TL masraf olmak üzere toplam 101.217,03-TL, 2 adet çek depo bedeli yönünden 3.200,00-TL olarak belirlenmiş, bilirkişi raporu dosya kapsamındaki sözleşme ve bankacılık uygulamalarına dayalı olarak doğru verilerle düzenlenmiş...
- K A R A R - Davacı vekili, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine davalıların kısmi itirazda bulunduklarını iddia ederek itirazlarının iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalıların toplam 20.025,41 TL'ye yönelik itirazlarının iptali gerektiği, alacağın likit bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak likit (bilinebilir, belirlenebilir) olup, davalı borçlunun haksızlığına karar verilen miktar üzerinden İİK'nun 67/2 maddesi uyarınca davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmolunması gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde bu talebin reddi doğru görülmemiştir....
- K A R A R - Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 48.783.70 TL.alacaklı olduğu, alacağın likit olmadığı, hesaplanması gerektiği gerekçesiyle davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacak likit (bilinebilir, hesap edilebilir) nitelikte olduğundan İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca hükmolunan miktar üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, bu yöndeki talebin reddi doğru görülmemiştir....
- K A R A R - Dava, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan davacı banka alacağının tahsili için kefil davalılar aleyhine girişilen takibe davalıların itirazın iptaline ilişkindir. Davalılar, davacı bankaya kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalıların 30.5.2006 tarihli tutanak başlıklı belgeyi kefil sıfatıyla imzaladıkları, bu nedenle sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 8.801.82.-TL. asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve faizin % 5 gider vergisi ile birlikte devamına, % 40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Ankara 8.Tüketici Mahkemesince; hayat sigortasının temelini oluşturan kredilerin tarımsal faaliyetleri sürdürmek amacıyla kullanılmış kredi olduğu, dava konusunun temelini oluşturan bu kredinin mesleki faaliyet sebebiyle alınmasından dolayı ve hayat sigortası sözleşmesinin bağımsız bir sözleşme olmayıp bankaca kullandırılan tarımsal kredi sözleşmelerine bağlı olarak düzenlenmesi karşısında uyuşmazlığın tüketici işlemi olarak kabul edilmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/09/2020 KARAR TARİHİ : 21/10/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILMA TARİHİ :... Mahkememizde görülmekte olan hayat sigortası nedeniyle tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; Muris ...'...