Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın kooperatif yöneticileri olduğunu, şahsi sorumluluklarının olmadığını, davacının davalılara gönderdiği ihtarnamede ifa için uygun süre verilmediğini, davacının dava konusu ettiği alacağa ilişkin icra takibi yaptığını, davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre, davacının üyelikten istifa etmeyip üyeliğinin devam ettiğini beyan ettiği, kooperatif tüzel kişiliğinin sona ermediği, davacının üyeliğinin de devam etmesi karşısında kooperatife ödemiş olduğu aidatları Kooperatifler Kanunu hükümleri gereğince talep edemeyeceği gerekçesiyle, davalılar ... ve ... hakkındaki davanın dava ehliyeti bulunmadığından reddine, davalı kooperatif hakkındaki davanın da ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili ve davalı kooperatif vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Asıl davada davalı vekili, 28.03.2009 tarihinde çekilen kur'a sonucunda kendisine düşen dairenin teslim edilmemesi nedeniyle müvekkilinin aidatlarını ödememeye başladığını, bunun üzerine kooperatif tarafından kendisine birinci ve ikinci ihtarnamelerin gönderildiğini, müvekkilinin, kooperatif üyeliğinin, ikinci ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihten bir ay sonra 19.05.2009 tarihinde kendiliğinden sona erdiğini, dolayısıyla bu tarihten sonra aidat ödeme yükümlülüğünün de kalmadığını savunarak, asıl davanın reddini istemiş ve açtığı karşı davada, kooperatif üyeliği sona eren müvekkilinin üye olduğu tarihten itibaren ödemiş olduğu aidatlar için şimdilik 4.000,00 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir....

      in kooperatif hisselerini devretmiş olduğunu, davalı kooperatif üyelik kaydının yapılması için ihtarname gönderildiğini ancak kooperatif tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını ileri sürerek dava dışı 3. şahsın kooperatif üyeliğinin iptali ile davacı şirketin kooperatif üyeliğinin kabulünü talep etmektedir. Her ne kadar davalı kooperatif, dava dışı 3. şahıs olan ...'in kooperatif üyeliğinin bulunmadığını savunmakta ise de, dava dilekçesi içeriğine göre dava dışı ...'in kooperatif üyeliğinin bulunduğu ve kooperatif hisselerinin devralınması nedeniyle davacının yeni üye olduğu iddia edilmektedir. Davalının kooperatif olup uyuşmazlığın 1163 sayılı Kooperatif Yasasından kaynaklandığı anlaşıldığından, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı vekili, davacının usulüne uygun olarak kooperatif üyeliğinden istifa dilekçesi vermediğini, kooperatif anasözleşmesinde üyelikten istifa şeklinin belirtildiğini, yapmış olduğu aidat ödemelerini peşin tahsil etme çabası içine girdiğini, davacının üyeliği sona erdikten sonra kendisine anasözleşme hükümlerine göre ödeme yapılabileceğini, muaccel olmuş bir alacağın olmadığını, davacı gibi başka üyelerin de daire almak için beklediğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

          Dosya kapsamından, davacı vekilinin mahkemeye sunduğu 07.06.2022 tarihli dilekçe ile "kooperatif üyeliğinin tespiti" talepleri yönünden feragat edildiği, dava konusu taşınmazların davacı adına tescili, mümkün değilse taşınmaz bedellerinin tahsiline karar verilmesi talebi yönünden davaya devam edildiği, davacı vekilinin beyanları gereğince Mahkemece "kooperatif üyeliğinin tespiti" talebi yönünden davanın tefrik edildiği anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, kooperatif üyeliğinin tespiti talebi yönünden davacı vekili tarafından feragat edilmesi nedeniyle davacı tarafın talebinin dava konusu taşınmazların davacı adına tescili, olmadığı takdirde bedellerinin tahsili isteminden ibaret olduğu ve gelinen aşamada ticari dava söz konusu olmadığından Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; -6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Konya 4....

          Dosya kapsamından, davacı vekilinin mahkemeye sunduğu 07.06.2022 tarihli dilekçe ile "kooperatif üyeliğinin tespiti" talepleri yönünden feragat edildiği, dava konusu taşınmazların davacı adına tescili, mümkün değilse taşınmaz bedellerinin tahsiline karar verilmesi talebi yönünden davaya devam edildiği, davacı vekilinin beyanları gereğince Mahkemece "kooperatif üyeliğinin tespiti" talebi yönünden davanın tefrik edildiği anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, kooperatif üyeliğinin tespiti talebi yönünden davacı vekili tarafından feragat edilmesi nedeniyle davacı tarafın talebinin dava konusu taşınmazların davacı adına tescili, olmadığı takdirde bedellerinin tahsili isteminden ibaret olduğu ve gelinen aşamada ticari dava söz konusu olmadığından Konya ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; -6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Konya ......

            Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 14.03.2007 tarihinde kooperatif üyeliğine kabul edilen davacıların murisinin, 27.07.2007 tarihli yönetim kurulu kararı ile sermaye katılım bedeli, aidat ve arsa bedeli olarak hiç bir bedel ödemediği gerekçesi ile üyeliğinin iptaline ve 13.04.2008 tarihli genel kurulda da ortaklık kaydının silinmesine karar verilmiş ise de, bu tarihten önce 26.08.2007 tarihinde davacıların murisi öldüğünden ölen kişi hakkında genel kurulca verilen ihraç kararının geçersiz olduğu, bu nedenle ihraç kararına göre değerlendirme yapılamayacağı, yönetim kurulu kararı tebliğ edilmediğinden ölüm tarihine kadar muris üyeliğinin devam ettiği, ölümle ortaklık sıfatı sona erdiğinden, davacıların murisinin ortaklık payından doğan alacağının tasfiye usulüne göre hesaplandığı, davacıların murisinin davalı kooperatiften 19.265,25 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile bu miktarın 15.05.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal...

              Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 13/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; -Davacı T18 kooperatif üyesi olduğu, ancak 24/01/2017 tarihli dilekçesiyle üyeliğini dava dışı Hüseyin Kocakafa'ya devrettiği ve devrin yönetim kurulu tarafından kabul edilmesi sonucunda üyeliğinin sona erdiği, -Davacı T3 kooperatif üyesi olduğu, ancak 27/10/2015 tarihli dilekçesiyle üyeliğini dava dışı Pars Alüminyum Metal Ltd. Şti.'ye devrettiği ve devrin yönetim kurulu tarafından kabul edilmesi sonucunda üyeliğinin sona erdiği, -Davacı T2 kooperatif üyesi olduğu, ancak 02/02/2015 tarihli dilekçesiyle üyeliğini dava dışı Ahmet Altan'a devrettiği ve devrin yönetim kurulu tarafından kabul edilmesi sonucunda üyeliğinin sona erdiği, -Davacı T14 T14'nin kooperatif üyesi olduğu, ancak 10/06/2014 tarihli dilekçesiyle üyeliğini dava dışı Mehmet Mest'e devrettiği ve devrin yönetim kurulu tarafından kabul edilmesi sonucunda üyeliğinin sona erdiği, -Davacı, T11 Ltd. Şti.'...

              in kooperatif üyesi olduğu, ancak 24/01/2017 tarihli dilekçesiyle üyeliğini dava dışı ...'ya devrettiği ve devrin yönetim kurulu tarafından kabul edilmesi sonucunda üyeliğinin sona erdiği, -Davacı ...'ın kooperatif üyesi olduğu, ancak 27/10/2015 tarihli dilekçesiyle üyeliğini dava dışı ... Şti.'ye devrettiği ve devrin yönetim kurulu tarafından kabul edilmesi sonucunda üyeliğinin sona erdiği, -Davacı ...'ın kooperatif üyesi olduğu, ancak 02/02/2015 tarihli dilekçesiyle üyeliğini dava dışı ...'a devrettiği ve devrin yönetim kurulu tarafından kabul edilmesi sonucunda üyeliğinin sona erdiği, -Davacı ... Ltd. Şti.'nin kooperatif üyesi olduğu, ancak 10/06/2014 tarihli dilekçesiyle üyeliğini dava dışı ...'e devrettiği ve devrin yönetim kurulu tarafından kabul edilmesi sonucunda üyeliğinin sona erdiği, -Davacı, ... Şti.'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığından bahisle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatif yönetim kurulunun 27.12.2014 tarihli kararıyla üyeliğinin sona erdirildiğini, çıkarma kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek 27.12.2014 tarihli üyelikten çıkarma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu