Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalıların davacı kooperatif yönetim kurulu başkan ve üyesi olarak görev yaptıkları, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda davalı N.. A..'ın çalıştığı dönem içerisinde kasa devrini yapmadığı, ayrıca yapılmayan harcamaları yapılmış gibi gösterdiği, mükerrer kayıt tuttuğu, muhtelif zamanlarda kooperatif parası ile mal edindiğinin tespit edildiği, bu sebeple davacı zararından sorumlu olduğu, diğer davalıların ise kooperatifin yönetim kurulu üyesi oldukları, yönetim kurulu üyeleri olarak yönetim kurulu başkanlarının zimmetine sebebiyet verilmemesini temin için gerekli ihtimam ve özeni göstermedikleri, böylece görevlerini ihmal ettiklerinden kooperatif zararından sorumlu oldukları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı N.. A.. vekili ve diğer davalılar temyiz etmiştir....
Türk Ticaret Kanununun 410/2. maddesinde ''Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izni ile, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir.'' hükmü yer almaktadır. Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı kooperatifin 03/06/2012 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyeliklerine seçilen davacı ... ile dava dışı ... ve ...'ın .... Noterliğinin 02/07/2014 tarih ve ... yevmiye nolu istifanamesi ile davacı ... ile dava dışı ... ve ...'ın yönetim kurulu üyeliklerinden istifa ettikleri, denetim kurulu üyelerinin de bu tarihten önce 29/06/2014 tarihinde istifa etmeleri nedeniyle genel kurulu toplantıya çağıracak kooperatif organının mevcut olmadığı sonucuna varılması nedeni ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
ün Kooperatif yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, ...'ün davacı kooperatifte usulsüz işlerin olması nedeniyle yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, bir kısım üyeler ... ve ...'...
Arsa Ve Konut Yapı Kooperatifi ' nin 14/08/2010 tarihli olağan genel kurul toplantısında 3 yıllık süre için seçilen kooperatif yönetim ve denetim kurullarının 23/10/2018 tarihinde başlayan görev sürelerinin 14/10/2021 tarihinde sona erdiğini, kooperatifin 14/08/2021 tarihinde yapılan 2020 yılı olağan genel kurul toplantısında toplantı tutanağının 5. Maddesi gereği yönetim ve denetim kurulu seçiminin yapılmak istendiği ancak aday çıkmadığından seçim yapılamadığını, 25/09/2021 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında toplantı tutanağının 4. Maddesinde yazılı olduğu üzere yönetim ve denetim kurulları için aday çıkmaması nedeniyle kooperatif organlarının oluşturulamadığını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 98....
Somut olayda, davacı uğramış olduğu zararın kooperatifin tüzel kişiliği ve kooperatif yönetim kurulu üyelerinden tahsili istemiş ise de; dava dilekçesinde davalı olarak kooperatif yönetim kurulu üyelerini göstermediği, kooperatifi davalı olarak gösterdiği, söz konusu davanın hasımının davanın mahiyeti gereği kooperatif yönetim kurulu üyeleri olması gerektiği, dolayısıyla, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğundan kaynaklanan davalarda husumetin zararın oluştuğu tarihteki kooperatif yönetim kurulu üyelerine yöneltilmesi gerektiği, bu itibarla açılan davanın usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı anlaşıldığından, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur....
Ceza dosyasında emekli Sayıştay denetçileri tarafından düzenlenen 09/12/2003 tarihli raporda da; “davacı kooperatif yönetim kurulu başkanı ve kooperatifi temsile yetkili ...’in toplam 4.548,00 TL kooperatif aidatını tek başına ve 3.424,00 TL kooperatif aidatını kooperatifin sayman üyesi ... ile müştereken zimmetlerine geçirdikleri, zimmet fiilinin 1994 ila 2000 yıllarını kapsadığı, adi zimmet olduğu, ..., ... ve ...’ın KK’ya aykırı hareket ettikleri, ...’in de bu suça katıldığı, denetim kurulu üyeleri ..., ..., ... ve ...’ın denetim görevini yapmayarak görevlerini ihlal ettikleri” tespitinde bulunulduğu görülmüştür....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacıların, ödedikleri aidatları kooperatif ile yönetim ve denetim kurulu üyelerinden tahsilini istedikleri, davacıların daire verilmemesi nedeniyle daire karşılığı tazminat isteminde bulunmadıkları, kooperatif ortaklığından ihraç edilmeyen veya istifa etmeyen ortakların ödedikleri aidatları kooperatiften isteyemeyecekleri, davacıların kooperatiften alacağı bulunsa dahi yönetim ve denetim kurulu üyelerinin alacaktan şahsi olarak sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davalı kooperatife yönelik davanın esastan, yönetim ve denetim kurulu üyelerine yönelik davanın pasif dava ehliyeti bulunmadığından reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, kooperatifin ortağı olan davacılara konut verilememesi nedeniyle uğranılan zarara karşılık konut bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Husumet kooperatif ve yönetim kurulu üyelerine yöneltilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/474 Esas KARAR NO:2024/96 DAVA:Tazminat (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:26/07/2021 KARAR TARİHİ:13/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi ------ tarihinde davalı kooperatife üye olduğunu ----- tarihinde 1.000,00 TL bedel karşılığında kendisine iki adet arsa için ortaklık senedi verildiğini söz konusu arsaların murise teslim edilmediğini, murisin --------- tarihinde vefat ettiğini müvekkillerinin murisin vefatından sonra ---- yevmiye numarası ile ihtar çekilerek arsanın devri yahut arsa bedellerin iadesini talep ettiklerini ancak ortaklıktan çıktıkları beyan edilerek davalı tarafça talebin reddedildiğini beyan ederek murisin kazanmış olduğu hak gereği tarafına tanınan iki adet arsanın...
na müracaat edilerek genel kurul toplantı tutanağının tescili yönünde talepte bulunulduğu, kurumun red kararına karşı ise mahkemeye müracaat ile genel kurul toplantı tutanağının tescilinin sağlandığını, alınan kararların yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, 24.01.2010 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmün sayılmasına, olmadığı taktirde iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; genel kurul toplantısının yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin 8. ve 9. maddelerinin anasözleşmenin 35. ve 39. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece, iddia, savaunma ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatif denetim kurulu üyeleri ... ve .... tarafından, davalı kooperatif aleyhine 17.06.2012 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptali için açılan davada, mahkemece 2012/399 esas 2013/119 karar sayılı ilamı ile davalı kooperatif denetim kurulu üyelerinin pasif dava ehliyetlerinin bulunmadığı, yine davacı ile davalının aynı tüzel kişilik olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 2013/3540 Esas ve 2013/4432 Karar sayılı ilamında; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53 ve 81.maddelerinde yönetim kurulunun gerek bu sıfatla, gerekse tasfiye kurulu sıfatıyla genel kurul kararlarının iptali hususunda kooperatif aleyhine dava açma hakkı bulunduğu, bunun yanı sıra her ne kadar denetim kurulu üyelerinin kooperatifi davadan temsil yetkileri bulunmamakta ise de, bu durumun temsilcide yanılma olarak nitelendirilip kooperatifi iş bu davada temsil etmek üzere...