-K A R A R- Davacı, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, ....04.2011 tarihinde yapılan genel kurulda, toplantı yeter sayısının sağlanmadığını, mizan, denetim ve yönetim kurulu raporları ile bilanço ve gelir gider hesaplarının gerçeği yansıtmadığını, davalı kooperatif kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığını, tasfiye ve ara bilançolar yapılmadan 2011 yılına ait bütçe yapıldığını, seçilen yönetim kurulu üyelerinin önceki yıllarda da yöneticilik yaptıklarını ve sürekli olarak tasfiyeyi geciktirdiklerini, alınan kararların yasa ve anasözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek, ....04.2011 tarihli genel kurulda alınan kararların iptali ile kooperatife tasfiye memurları atanmasını talep ve dava etmiştir....
*ın davalı kooperatifin daha önceki yıllarda görev yapan eski yönetim kurulu üyeleri olduğu , davalı kooperatif genel kurulunca seçilen en son yetkili yönetim kurulu üyelerinin ise ...,...,... olduğu ,Davalı Kooperatifin kuruluş gayesi olan faaliyetlerini yerine getirmediği, yalnız müşavirlik ve avukatlık giderleri ile Kooperatif merkezinin kira giderlerini karşılamak üzere aidat toplandığı, 31.12.2021 itibarı ile (-)375.810,40 TL Borca Batık olduğu ve arsanın ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/327 Esas KARAR NO : 2022/385 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/04/2022 KARAR TARİHİ : 08/04/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Alacak Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin dava dışı ....... Kimya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin ortağı olduğunu, 30.10.2013 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı ile ....... Kimya San. ve Tic. A.Ş.'nin yönetim kurulu üyeliğine ve yönetim kurulu başkan vekilliğine, davalı ... Kimya Ve Makina San. Tic. A.Ş. müvekkilinin muhalefetine rağmen oy çokluğu ile seçildiğini, Yönetim kurulunda ...... Kimya adına ...'ın hareket ettiğini, Yönetim kurulu üyeliğine getirilen ...... Kimya San. ve Tic....
Bunun açıklamasını yapması gerekiyor, T1 kendisi ile çelişki içindedir." dediği, 2015 yılı bilançosu ile gelir gider tablosunun 66 kabul oyuna karşılık 2 red oyu ile oy çokluğuyla kabul edildiği, 5. maddenin yönetim kurulunun ibrasına ilişkin olup Bakanlık temsilcilerinin denetim kurulu raporu okunmadan yönetim ibraya sunulamaz ikazı üzerine 7. maddede ibraya sunulması için geri bırakıldığı, 6. maddenin denetim kurulu faaliyet raporunun T4 tarafından okunduğu, 7. maddenin denetim kurulunun ibrası olup, denetim ve yönetim kurullarının ayrı ayrı ibraya sunulduğu, yönetim kurulu ile denetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmaksızın, yönetim kurulunun 64 kabul, 2 red oyu ile oy çokluğuyla, denetim kurulunun 65 kabul 2 red oyu ile oy çokluğuyla ibra edildiği, 8. maddenin kooperatifin taraf olduğu, yönetim ve denetim kurulları tarafından vekaleten yürütülen ve takip edilen davaların durumu hakkında, yönetim kurulu ve kooperatif avukatı Av....
Sayısı ile dava açıldığını, açılan dava derdest olup yargılaması devam ettiğini, tarafımızca işbu dava açıldığı halde yönetim kurulu üyeleri denetim kurulu üyeleri tarafından ibra edilmedikleri halde genel kurulda kanuna ve esasa aykırılık şekilde ibra edildiğini,Denetim Kurulu üyeleri görevde kaldıkları süre içerisinde kendilerine yüklenilen sorumluluklara uygun davrandıkları, yapmaları gereken tüm denetim işlerini en iyi şekilde ifa ettiklerini, denetim kurulu yukarıda değinildiği üzere yönetim kurulunu, kooperatifi zarara uğratan iş ve işlemleri nedeniyle ibra etmemesi nedeniyle Genel kurulda bulunan kişiler itibariyle oy çoğunluğu ve Yönetim Kurulu üyelerinin akraba , eş ve dostlarından oluşması nedeniyle Denetim Kurulu herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin faaliyet raporları ibra edilmediğini, Denetim Kurulu'nun ibra edilmemesi, ileri ki süreçte Denetim Kurulu üyelerinin hukuki sorumluluğuna yol açabileceği gözetilerek denetim kurulu üyelerinin herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin...
Davalılar ..., ... ve ..., yapılan sözleşmede ve ödemelerde kusurlarının bulunmadığını, gerekli özenin gösterildiğini ve kooperatife zarar vermediklerini savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Diğer davalılar, davaya konu olaylarda bir kusurlarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davalılar ... ve ... yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine dair kararın davacı vekili ile davalılar ... ve ... tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nce sözleşmede imzası olmayan diğer yönetim kurulu üyelerinin de yasadan kaynaklanan müteselsil sorumlulukları gereği ortaya çıkan zarardan sözleşmede imzası olan yönetim kurulu üyeleri ile birlikte sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerektiği, davadışı... Ltd....
e tebliğ edildiği anlaşılmış olup, vekaletname ekinde müstenidatı eklenmediğinden vekaletnamenin davacı kooperatif denetçileri tarafından verilip verilmediği denetlenememiştir. Mahkemece, davacı kooperatifin en son denetim kurulu üyelerinin Ticaret Sicil Memurluğu'ndan sorularak tespitinden sonra, bu denetçilerin tamamı tarafından Av. ...'e denetçi sıfatıyla verilmiş vekaletname var ise sunulmasının temini, sunulamaz ise belirlenen denetçilere gerekçeli kararın ve davalı ...'ın temyiz dilekçesinin denetçi sıfatları belirtilerek tebliği ile işlemeye başlayan temyiz ve temyize cevap süresinin beklenmesi ve hükmün denetim kurulu üyelerinin tamamı tarafından süresinde kaleme alınması ve harcı yatırılması gereken temyiz dilekçesinin sunulması halinde temyiz dilekçesinin eklenmesi, temyiz dilekçesinin kararı temyiz etmeyen diğer davalılar ... ve ... vekili Av. ...'...
Yönetim kurulunun süresi sona ermiş olmasına rağmen, yeni bir yönetim kurulunun seçil(e)memiş olması veya yönetim kurulu üyelerinin istifaları ile kurulun boşaldığı ve yerlerini doldurma imkânının bulunmadığı hâllerde yönetim organının mevcut olmadığı kabul edilmelidir. " denilmektedir. Somut olayda, davalı kooperatifin yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görev süresi 2010 yılında dolmuş olup dava tarihine kadar da yeni üyelerin seçilemedikleri anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece yukarıda açıklanan bilgiler doğrultusunda değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Öte yandan, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59/3 maddesinde; "Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur" hükmüne yer verilmiş, 62/1. maddesinde ise yönetim kurulu üyelerinin görevleri belirtilmiş, yönetim kurulunun, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesi ve ortakların çıkarlarının korunması ile ilgili olarak yasalara, anasözleşme hükümlerine ve genel kurul kararlarına göre işleri titizlikle yürütecekleri ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda gereken çabayı göstermekle görevli oldukları açıklanmıştır. 62/3 maddesinde ise; "Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar" hükmüne yer verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre, 24.06.2007 tarihinde yapılan genel kurulda görüşülen, davalı kooperatifin bilançosu ile gelir gider hesabının gerçek mali durumu yansıttığı, buna ilişkin tüm belge ve bilgilerin üyelerce incelenmek üzere kooperatif merkezinde hazır bulundurulduğu, davadışı 27 numaralı üyenin durumunun karar nisabını etkilemediği ve iptal sonucunu doğurmayacağı, yönetim ve denetim kurulunun ibrasına ilişkin Kooperatifler Kanunu'nun 53. maddesi anlamında bir iptal sebebi saptanmadığı, kooperatif üyelerinin şahsi sorumluluğunu arttırıcı ve ek ödeme yükümü altına sokan bir karar alınmadığı, kooperatife ait arsaların satılması hususunda karar alınmasının kooperatifin sona ereceği anlamına gelmediği, yeni arsa alınmasının mümkün olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....