Davacı ile davalı ----- arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların bu sözleşmede müteselsil kefil olarak yer aldığı tarafların kabulündedir. Uyuşmazlık ise; kefalet sözleşmesinin eş rızası olmaması nedeniyle geçerli olup olmadığı, takibe konu kredilerden davalı kefillerin de sorumlu olup olmadığı hususundadır. ------- arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu'nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. Kefalet sözleşmesi kişisel bir teminat sözleşmesidir. Diğer sözleşmeler gibi kefil ile alacaklının karşılıklı ve birbirine uygun iradelerinin birleşmesi ile meydana gelir....
Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak da yine takip talebine konu olan ve borçlu tarafça itiraza uğrayan alacaktır. Zira aynı maddede itirazın haksızlığı borçlu açısından, takibin haksız ve kötü niyetli yapılması da alacaklı açısından tazminat müeyyidesine bağlanmıştır. (HGK 2017/(19)11-1309 Esas. 2021/377 Karar) 3-Bankalar tarafından kredi kartlarına uygulanacak azami faiz oranları 5464 sayılı kanun kapsamında TCMB tarafından belirlenmekte ve basın duyurusu yoluyla kamu oyuna duyurulmaktadır. 4-6098 sayılı TBK.’nın 583. Maddesine göre kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. 5-6098 sayılı TBK.'...
Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak da yine takip talebine konu olan ve borçlu tarafça itiraza uğrayan alacaktır. Zira aynı maddede itirazın haksızlığı borçlu açısından, takibin haksız ve kötü niyetli yapılması da alacaklı açısından tazminat müeyyidesine bağlanmıştır. (HGK 2017/(19)11-1309 Esas. 2021/377 Karar) 3-Bankalar tarafından kredi kartlarına uygulanacak azami faiz oranları 5464 sayılı kanun kapsamında TCMB tarafından belirlenmekte ve basın duyurusu yoluyla kamu oyuna duyurulmaktadır. 4-6098 sayılı TBK.’nın 583. Maddesine göre kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. 5-6098 sayılı TBK.'...
Kanunun 581 ve devamındaki maddelerinde kefalet sözleşmesi düzenlenmektedir. TBK'nın kefalet sözleşmesinin şeklini düzenleyen 583. maddesinin ilk fıkrasında "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır." hükmü getirilmiş ve kefalet sözleşmesinin geçerliliği bakımından şekli koşullar öngörülmüştür. Taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinde davalının bilgisayar yazısıyla yazılmış "müteselsil kefil" ibaresinin altında imzası bulunmakta ise de kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi ve müteselsil kefil olduğu el yazısı ile belirtilmediğinden taraflar arasında geçerli bir kefalet sözleşmesinin varlığından söz edilemeyecektir....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili; söz konusu protokolden kaynaklı olarak talep edilecek durumlar itirazın iptali davası ile ileri sürülemeyeceğini, taraflar arasında imzalanan protokolün niteliğinin tespit edilmesini, icra takibine dayanak olarak gösterilen protokolün teminat niteliğinde olduğunu, ancak sözleşmenin kefalet sözleşmesi mi yoksa garanti sözleşmesi mi olduğunun davacı tarafından belirtilmediğini, dava konusu protokolün garanti sözleşmesi değil kefalet sözleşmesi niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Yine davalı vekili; Yargıtay 3. HD 2017/15947 E. Ve 30.11.2017 tarihli ilamında bir sözleşmenin kefalet sözleşmesi-garanti sözleşmesi karşılaştırma kriterleri ile ilgili açıklamalarına atıfta bulunarak aradaki protokolün kefalet sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, TBK.'nun 583....
nin kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, Borçlar Kanunun 484. maddesi uyarınca kefilin sorumlululuğunun kredi sözleşmesinde belirlenen kefalet miktarı ile sınırlı olduğu, 29/11/2012 tarih 51031 yevmiye nolu alacak devir sözleşmesi ve ekindeki alacak dökümüne istinaden davacı olan Türkiye İ.Bankası ile LBT Varlık Yönetim A.Ş. arasında imzalanan alacak devir sözleşmesi gereğince dosyanın temlik alacaklısı LBT V. Yönetim A.Ş'ye devredildiği, davanın sübuta erdiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile Salihli 2. İcra Müdürlüğünün 2009/921 Esas sayılı dava dosyasına konu 18.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile temlik alacaklısı LBT V. Yönetim A.Ş'ye verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
A.ş. arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmeyi davalı/kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduklarını, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan taksitli ticari kredilerin öngörülen süresi içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiğini, 2-Kefalet Limiti ve Davalı Kefilin Sorumluluğu: Davalı kefilin/lerin sözleşmede gösterilen kefalet limiti toplamının 3.500.000,00 TL olduğunu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarının 702.221,90 TL'nın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle davalı kefilin dava DIŞI asıl borçlu şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı kefalet limitiyle sınırlı olarak (Çünkü kefil takip tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüştür de ondan) müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceğinin (lütfen bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m'nın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği) 3-Davacı bankanın TAKİP...
Kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu'nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. 6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz....
Davanın Kayseri 2.Tüketici Mahkemesi'nin *** Esas *** Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzii edildiği, takip dayanağı kredinin tüketici kredisi olmadığı, genel kredi sözleşmesi olduğu görülmüş, mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu Genel Kredi Sözleşmesi, *** tarihinde 818 Sayılı Borçlar Kanunu döneminde imzalanmıştır. O halde somut uyuşmazlıkta 818 Sayılı borçlar Kanunu hükümleri uygulanmalıdır. Kefalet sözleşmesi, 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 483. maddesinde “kefalet, bir akittir ki onunla bir kimse, borçlunun akdettiği borcun edasını temin etmeği alacaklıya karşı taahhüt eder” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. Müteselsil kefalet ise aynı Kanun’un 487. maddesinde yer almıştır....
Mahkemece, davalıların itirazlarının alacak toplam tutarı 4.144,13-TL miktar üzerinden iptaline, tahliye davasının konusuz kaldığına karar verilmiş, hüküm davalı kefil tarafından temyiz edilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 15/07/2013 başlanğıç tarihli, 1 yıl süreli kira sözleşmesini davalılardan ... kefil sıfatıyla imzalamıştır. TBK.nun 583. maddesinde "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır." hükmü bulunmaktadır. Takibe konu kira sözleşmesinde TBK.nun 583.maddesinde belirtilen şekil şartına uyulmadığından kefalet sözleşmesi geçersizdir....