ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/414 Esas KARAR NO : 2022/858 DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) DAVA TARİHİ : 02/02/2021 KARAR TARİHİ : 29/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı------ kredi kullandığını, kullanılan krediye davalılar borcun ödenmesinin temini maksadıyla bono verdiğini avalist sıfatıyla bunlara imza attıklarını, kredi kullanan dava dışı şirket yanında bankaya olan asıl borçtan asıl borçlu gibi sorumlu olan davalıların müvekkilinin zararını da karşılamaları gerektiğini, davalılar adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul malların mahkemece tespit edilerek ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiğini, davacının malvarlığındaki eksilmeyi gidermeye yönelik tazminat niteliğindeki taleplerinin kabulüne, bu nedenlerle, davacının uğradığı zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 400.000...
Şti.) 02.10.2014 düzenleme tarihli 500.000,00 TL limitli ve 27.02.2015 düzenleme tarihli 1.000.000,00 TL limitli iki adet Genel Kredi Sözleşmesi imzalatıldığı, her iki sözleşmeyi davalı ... ve davacı ...'un, 27.02.2015 tarihli sözleşmeyi ilaveten davalı ...'un TBK'nın kefalet hükümleri doğrultusunda kendi el yazıları ile kefalet tarihi, kefalet türü ve kefalet limiti yazılmak suretiyle müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, davalı ...'un eşinin muvafakatinin alındığı, davalı ...'un ise borçlu şirketin ortağı olması nedeniyle TBK 584. Maddesi gereğince eş muvafakatine gerek bulunmadığı, davacının ve davalı ...'un kefalet limitinin 1.500.000,00 TL, davalı ...'un kefalet limitinin ise 1.000.000,00 TL olduğu, toplam kefalet limitinin 4.000.000,00 TL olduğu, kefalet limitleri doğrultusunda oranlama yapıldığında, davacının 1.500.000,00 TL kefalet limitleri dikkate alındığında 88.661,25 TL, davalı ...'un da 88.661,25 TL ve davalı ...'...
nin ise asıl alacak likit olduğundan asıl alacak olan 52.882,34 TL'nin %20'si oranında icra inkar tazminatının davalı ...'den alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davacı ile davalı arasında ve diğer davalı kefil ... arasında akdedilmiş olan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi ile Vade Matik Kart Sözleşmesi akdedildiğini, davalı borçlu şirkete krediler kullandırıldığını ve davalı kefilin de işbu ürünlere konu kredili mevduat ürünü ile cari hesap ürününe ilişkin kefil olduğunu, kefilin genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan ürünlere ilişkin kefalet tutarının 205.000-TL olarak, ... Kart Sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredi kartı ürününe ilişkin 55.000-TL kefalet tutarının belirtildiğini, davalı ... tarafından müteselsil kefil olarak imzalandığını, ...-...-... numaralı kredi kartının ......
Davalı limitin sonradan yazıldığını savunmuş ise de, ATK Fizik İhtisas Dairesinde alınan raporda, imza ve kefalet limitinin farklı kalemlerle yazılı olmasına rağmen hangisinin daha önce yazıldığının, diğer bir anlatımla yazı yaşının tespit edilemeyeceği bildirilmiş olup, sözleşme tarihinde dava dışı şirket ortağı olan davalının sözleşmeyi imzaladığı ve imzalanan sözleşmede kefalet limitinin belirli olduğu anlaşılmakla, geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunduğu kabul edilmelidir. Davalı tarafça itiraz dilekçesinde ibraz edilen Yargıtay ..... HD'nin 22/05/2007 tarih, .... Esas , ..... Sayılı kararına somut olarak uygun bulunmadığı, belirtilen kararda bir kefilin kefalet limitini sonradan diğer kefillerden ayrıştırmasının söz konusu olduğu görülmüştür. Diğer yanda davalının sözleşme sonrası dava dışı şirket ortaklığından ayrılması ile kefalet sözleşmesi geçersiz hale gelmez, diğer bir anlatımla geçerli şekilde kurulmuş olan kefalet sözleşmesinde istifa söz konusu değildir....
nin müteselsil kefil olduğu için borçlu ile birlikte tüm borçtan sorumlu olduğu değerlendirildiği kefalet sözleşmesinin eş muvafakatnamesi kısmında bilgi ve imza almaması ve diğer sair konular Mahkeme'nin takdirinde olduğu görüşünü bildirmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve devamı maddelerine göre tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklı alacak için ve madde 586 müteselsil kefaletten kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67'ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 581. maddesinde: "Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir." TBK.'nun 583. maddesine göre; " Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/520 Esas KARAR NO : 2021/292 DAVA : Alacak (Ticari Niteliteki Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 25/10/2019 KARAR TARİHİ : 24/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Niteliteki Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesiyle özetle; davalı------ diğer davalılardan ----------- ise ----- olduğunu, dava dışı------------ tarihinde,------------imzalandığını, asıl borçlu davalı --- diğer davalılar olan --------------davacı ile birlikte müşterek borçlu-müteselsii kefil olarak imza attıklarını, asıl borçlu davalı ---- kapsamındaki -----------tarihli, her biri----------------ödemediğini ve temerrüde düştüğünü, temerrüt faizinin işlemeye başladığını, daha fazla faizin işlememesi ve fer'i borçların doğmaması amacıyla davacının, kredi borcunun tamamını defaten ---- ödediğini, kredi borcunun sonlandırıldığını, -----tarihli protokol ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince...
Kefalet sözleşmesine ait düzenlemeler TBK'nın 15. Bölümünde 581 ve 603.maddeleri arasında düzenlenmiştir. TBK'nın 583.maddesi gereğince kefalet sözleşmesi yazılı olmalıdır. Ayrıca TBK'nın 596.maddesi gereğince, kefil alacak ve ifada bulunduğu ölçüde onun haklarına halef olur. Kefil bu hakları asıl borç muaccel olunca kullanabilir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/199 Esas KARAR NO : 2022/402 DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) DAVA TARİHİ : 21/06/2020 KARAR TARİHİ : 08/04/2022 YAZIM TARİHİ : 21/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2003-2008 yılları arasında Hac ve Umre organizasyonu yapan şirketlerde çalıştığını, davalının da benzer organizasyonlar yapan ... Limited Şirketinin sahibi ve yetkilisi olduğunu, söz konusu şirketin 23/01/2016-07/02/2016 tarihleri arasında Umre rezervasyonu olduğunu, ancak grubun kabul edilmediğini, müvekkilinin kefil olması durumunda grubun kabul olacağına ilişkin .... isimli şirket yetkilisinin kendisine ifade ettiğini, bunun üzerine davacının ...'...
Kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu'nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. 6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz....
No.lu Genel Kredi Sözleşmesi ve söz konusu sözleşmenin eki kefaletnamenin 10.000,00 TL limitli olarak davalı tarafça imzalanmasının devamı sırasında adı geçen dava dışı kişinin bankadan kullanmış olduğu taksitli ticari krediden kaynaklı olarak taksit geri ödemesini yapmaması nedeniyle borç tutarından kefalet limiti içerisinde kalan bedele ilişkin kısmının Mahkememiz davacısından talep edilmesi bakımından davacının hukuki yararının bulunduğu, bu kapsamda her ne kadar davacı tarafından asıl alacak olarak davacıdan 12.700,00 TL talep edilmiş ise de bu tutarın kefalet limitinin üzerinde olduğu, bu hususların karşılanması bakımından dosyaya sunulan ek raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu bu nedenle davalı tarafından her ne kadar aksi iddia edilmekte ise de bahse konu genel kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak dava dışı ...'...