KARAR Borçlu vekili, ilama bağlı olarak başlatılan takipte İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; takip dosyasında asıl alacak olarak belirtilen alacağın, dayanak ilamda kamulaştırma bedelinin faizi olduğunu, faiz alacağına faiz yürütülemeyeceğini açıklayarak icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01.04.2014 tarih ve 2010/357 Esas, 2014/470 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; hükmün c. Bendinde "..... TL’nin 04/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine“ karar verildiği, takip dosyasının incelenmesinden de alacaklının payına düşen kamulaştırma bedelinin dava ve karar tarihi arasında işleyen faizinin asıl alacak olarak işlemiş ve işleyecek yıllık % 9 yasal faizi ile birlikte talep edildiği, böylece faize faiz yürütüldüğü anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın 3000 TL kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazmınatın yasal faiziyle davalı kurumca ödenmesi talep edildiğini, dava konusu taşınmazlar üzerinden 380 KV Ermenek HES TM-Mersin TM enerji iletim hattının geçeceğini, TEİAŞ Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulunun 25/05/2010 tarih ve 14- 152 sayılı kamu yararı kararı alındığını, bu kararın Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının 03/06/2010 tarihli oluru ile onaylandığını, bu nedenle dava konusu taşınmazlara el atıldığı tarihteki vasıflarının tesbit edilerek el atma tarihindeki kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını ve kamulaştırma bedellerine en yüksek faiz üzerinden değil, yasal faiz üzerinden faiz yürütülmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21.05.2019 NUMARASI : 2015/576 ESAS - 2019/259 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Kamulaştırma Bedelinin Taksitle Ödenmesinden Kaynaklanan Faiz Nedeniyle) KARAR : Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 21.05.2019 tarihli karara karşı, taraf vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili dava dilekçelerinde özetle; davacıların Karaman İli Merkez İlçesi Mansurdede Mahallesi Dikbasan Sokak 584 Ada 3 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduklarını, davalının dava konusu taşınmazı 1995 yılında kamulaştırma yapmadan park haline getirdiğini ve o tarihten bu yana park olarak kullandığını, hissedarlardan T3 Karaman 1....
Davacı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, kurum aleyhine açılan kamulaştırma bedelinin artırılmasına ilişkin dava da 100.131.173.309 lira bedelin dava tarihi itibarıyla başlayacak yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği halde, tahsil için başlatılan takipte Anayasanın 46.maddesi uygulanarak ferağ tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek oranda faiz uygulandığını, içtihadın kamu alacakları için öngörülen en yüksek oranda faizin, kararın kesinleşme tarihinden itibaren başlatılacağı yönünde değişmesi nedeniyle, dava tarihi ile kesinleşme tarihi arasındaki süre için fazla ödenen 13.934.286.691 lira faiz alacağının istirdaden tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece "ödemenin o tarihteki usul ve yasaya uygun olduğu, kapatılmış takip nedeniyle fazla ödemenin geri istenemeyeceği" gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, kurum aleyhine açılan kamulaştırma bedelinin artırılmasına ilişkin dava da 108.665.866.768 lira bedelin ferağ tarihi (09.04.2001) itibarıyla başlayacak yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği halde, tahsil için başlatılan takipte Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin içtihatları doğrultusunda Anayasanın 46.maddesi uygulanarak ferağ tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek oranda faiz (aylık %7) uygulandığını, içtihadın en yüksek oranda faizin, kararın kesinleşme tarihinden itibaren başlatılacağı yönünde değişmesi nedeniyle, ferağ tarihi ile kesinleşme tarihi arasındaki süre için fazla ödenen 17.440.910.000 lira faiz alacağının istirdaden tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece "ödemenin o tarihteki usul ve yasaya uygun olduğu, kapatılmış takip nedeniyle fazla ödemenin geri istenemeyeceği" gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Kredi verenin bu hakkı kullanabilmesi için tüketiciye en az otuz gün süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması zorunludur. (2) Muaccel kılınan taksitlerin hesaplanmasında faiz, komisyon ve benzeri masraflar dikkate alınmaz. '' TBK'nun 120. maddesi ile "Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faiz oranı kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise , temerrüt faiz oranı hakkında akdi faiz oranı geçerli olur."...
Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 29.08.2019 tarih ve 2017/51 Esas, 2019/273 Karar sayılı kararı ilamlı icra takibine konu edilebilecek nitelikte bir karar olmadığını, 6-Takibe dayanak mahkeme kararının hüküm fıkrasında ise, kamulaştırma bedelinin iadesi yönünden belirlenmiş bir miktar, davalı idare lehine hükmedilen likit bir alacak bulunmamakta olup karar eda hükmü içermediğini, ayrıca kamulaştırma bedelinin iadesine ilişkin kısımda faiz konusunda da bir hüküm kurulmadığını, yani kamulaştırma bedelinin faizi ile birlikte iadesine de karar verilmediğini, 7-... bu nedenlerle anılan mahkeme kararı ilamlı icra takibine konu edilemeyecek nitelikte olduğu fakat gerek asıl alacak kalemi yönünden gerekse işlemiş faiz alacağı kalemi yönünden başlatılan takibin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 8-Dolayısı ile icra emrinde tahsili talep edilen alacak kalemleri yönünden takibe konu ilamın bir eda hükmü içermediği ve kararın bu kalemler yönünden ilam niteliğini haiz olmadığı iddiaları ile müvekkili aleyhine...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kamulaştırma bedelinin yüksek olduğunu, %4 kapitalizasyon faiz oranının yöre gerçeğini yansıtmadığını, münavebeye esas alınan ürünlerin verimlerinin yüksek, masraflarının ise düşük alındığını, dava konusu taşınmazın Askeri Yasak Bölgede olması nedeniyle değer düşüklüğü oluşacağını, kamulaştırma bedeline faiz yürütülmesi ile faiz tarihlerinin usulsüz olduğunu, tescil hükmünde, tapu kaydında yer alan sınırlandırmaların kamulaştırma bedeline yansıtılması hususunda karar verilmediğini belirterek yerel mahkeme kararının itirazları doğrultusunda kaldırılmasını talep etmiştir....
borcunu ödemekle mükellef olduğu, Sağlık Sigortası Genel Şartlarına göre poliçenin iptali halinde iptal tarihine kadar geçen güne ait prim ücretinin (gün esaslı) ödenmesinin gerektiği, davalı yanca poliçe kapsamında kısmi ödeme yapılmış olmakla ödeme yapılmayan günler karşılığı prim bedelinin davacı yan kayıtlarına göre 15.432,63 TL olduğu, davacı yanın 19/07/2018 tarihli ödeme talepli yazısının davalı yana 23/07/2018 tarihinde tebliğ olduğu, bu tarihten takip tarihine kadar 209,29 TL faiz işlediği anlaşıldığından işlemiş faize ilişkin talebin de yerinde olduğu, davalı yanın anılı borcu ödediğine ilişkin herhangi bir savunma ve delil ileri sürmediği nazara alındığında takibe itirazının haksız olduğu ve iptali gerektiğinden davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibe konu alacak davalı yanca da belirlenebilir yani likit olduğundan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde...