İstinaf Sebepleri Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza ilişkin olarak davalı idare tarafından acele el koyma tespit davası açılmadığını, hukuka ve kanuna aykırı şekilde dava açıldığını ve davanın yargılamasının 1,5 yıl sürdüğünü, el koyma ve davacıya bedel ödenmesi arasında yaklaşık 2,5 yıl gibi bir zaman geçtiğini, kamulaştırma bedelinin verilen sürelerde yatırılmaması sebebiyle davacının mağdur edildiğini, bilirkişi raporunda davacının geç işlemlerden kaynaklı faiz kaybının minimum 400.000,00 TL'den fazla iken yerel mahkemenin hukuki menfaat yoktur gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin anlaşılmasının mümkün olmadığını, davalı tarafın yargılamadaki makul süreleri fazlasıyla tükettiğini, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarının ve Anayasa hükümleri gereği davacının dava açma hakkının doğduğunu, acele el koyma bedelinin geç ödenmesi sebebiyle faiz isteminin yasal dayanağı olmadığını beyan edilmekle makul süre içerisinde müvekkilin taşınmazının karşılığının...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki acele kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, acele kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Olayımıza gelince davalı davacıya gönderdiği 19.6.2009 tarihli ihtarname ile kira bedelinin süresinde yatırılmadığını, bu nedenle sözleşmede kararlaştırılan aylık %8 akdi faiz şartı gereğince hesaplama yapıldığı, buna göre ödenmesi gereken Kasım 2007 tarihinden itibaren geç ödenen kira bedelleri nedeniyle temerrüde düşüldüğünü ve 11424 TL nin 30 gün içinde ödenmesini ihtar etmiştir. Davacı ihtirazı kayıt dermeyan ederek borcu ödemiştir. O nedenle davacı Borçlar Kanununun 62. maddesinde anlamını bulan borçlu olmadığı şeyi özgür iradesi ile veren kişi durumunda kabul edilemez. Kaldı ki davalı ihtarname ile davalının belirlenen bedelin ödenmediğini ve temerrüde düştüğünü ve 30 gün içinde ödemesi gerektiğini ihtar etmiş alacağının faiz alacağı olduğunu açıkça belirtmemiştir. Tahliyeye maruz kalmak istemeyen kiracının ihtirazi kayıt ile bu bedeli ödemiş olduğu anlaşıldığından ödediğini geri istemesinde bir usulsüzlük yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davada hüküm altına alınan alacağın geç ödenmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davada hüküm altına alınan alacağın geç ödenmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Kamulaştırma Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca mülkiyet tescille geçer. Tescil tarihine kadar, malik, taşınmazını kullanmaya devam ettiğinden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle 85.350 YTL faiz alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine, 17.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Munzam zarar faiz ile karşılanamayan zarar olarak tanımlandığından, davacının alacağının miktarı ile bu alacak nedeniyle tahsil edilebileceği faizin belli olması gerekmektedir. Bu nedenle ... 20.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/515 Esas ve 2008/33 Karar sayılı ilâmının kesinleşmesi beklenerek davacının ne miktar alacağının olduğu ve bu alacak miktarına ödenmesi gereken faiz miktarı da dikkate alınarak munzam zarardan doğan olacak miktarı hesaplanmalıdır. Bu hesapla yapılırken de, yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınmalıdır. Davacı şirket adına borçlandığı iddia edilen şirket ortakları hakkındaki icra takibi nedeniyle yapılan faiz ödemelerinin ve kredi kartı borç ödemeleri nedeniyle talep edilen munzam zararın, borçlanmanın şirket adına yapıldığı kanıtlanamadığından; ayrıca ticari itibar kaybı nedeniyle istenilen kar kaybı talebi de munzam zarar kapsamında değerlendirilemeyeceğinden reddi gerekir....
DAVA KONUSU : Ödenmesinden Kaynaklanan Faiz Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasında görülen, yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilama ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gönderilmiş olmakla incelendi....
faiz işletilir.” hükmünü getirmiş ve zamanında tamamlanamayan kamulaştırma bedelinin tespiti davalarında ödemenin yapıldığı tarihe kadar kamulaştırma bedeline faiz ödenmesi imkânını tanımıştır....
Maddesi uyarınca aylıklarının kesilerek, 18.10.2018 tarihinde yeniden bağlandığını, kurum işleminin yerinde olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. GEREKÇE:Dava faiz alacağı istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının aylıklarının geç ödenmesi nedeni ile aylıkların hakediş tarihinden aylıkların toplu olarak ödendiği tarihe kadar işleyen faiz alacağının ödenmesidir.Davacı tarafından kurum aleyhine açılın dava sonucunda; Ankara 5. İş Mahkemesi’nin 2015/306 esas 2017/7 karar sayılı dosyası sigorta başlangıç tarihinin 01.01.1978 tarihi olduğuna karar verildiği, bu kararın Yargıtay 21....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "...davanın geç ödenen aylıklar nedeniyle faiz talebine ilişkin olduğu, davacıya mahkeme kararına dayalı olarak topluca yaşlılık aylığı ödendiği, ancak bu ödeme sırasında geç ödeme nedeniyle faiz uygulaması yapılmadığı, geç ödemenin davalı kusurundan kaynaklandığı, davacının yaşlılık aylığının geç ödenmesinden doğan faiz alacağına ilişkin hakkını açtığı ilk davada dava dilekçesi ile ile sürmesi nedeniyle saklı tuttuğunun kabulü gerektiği, yasal, yeterli gerekçeyi içerir, denetime elverişli ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre birikmiş yasal faiz alacağının 11.294,82 TL olduğu anlaşıldığından, ıslah dilekçesi de gözetilerek davanın kabulüne karar vermek gerekmiş..." gerekçesiyle "Davanın KABULÜ ile, 1- Faiz alacağı 11.294,82 TL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, " karar verilmiştir....