Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralana aykırılık oluşturur. Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları (halefleri) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir....
İcra Müdürlüğü’nün 2017/8340 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı ile takibin durduğunu, kanuni avukatlık ücreti, takip sonrası faiz ve dosya masrafları hariç toplam alacak tutarının 17.946,68 TL olduğunu, davalıların aynı zamanda kredi borcunun hayat sigortası ile teminat altına alınmış olduğunu, bu yüzden alacağın talep edileceği yerin sigorta şirketi olduğunu iddia ettiklerini, ancak müvekkili bankanın vefat sonrası Halk Hayat ve Emeklilik A.Ş. ye hayat sigortası nedeniyle tazminat talebinde bulunduğunu, sigorta şirketinin müteveffaya 13/04/2017 tarihinde sigorta yapıldığını, yapılan tespit sonucu müteveffanın sigorta tarihinden önce kalp hastalığının olduğunu ancak müteveffanın bu konuda sigorta şirketine herhangi bir bildirimde bulunmayarak beyan yükümlülüğünü yerine getirmediğini bu yüzden tazminat ödemesi yapılmasının mümkün olmadığını belirttiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle...
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının babası müteveffa Ferudun Eriş’in 25/02/2020 tarihinde ihtiyaç kredi sözleşmesi imzaladığını ve alınan kredi sebebiyle T5 ile müteveffa Ferudun Eriş arasında hayat sigortası sözleşmesi yapıldığını, Ferudun Eriş’in 27/04/2020 tarihinde vefat ettiğini, davacı bankanın Ferudun Eriş’in vefatından 6 ay sonra ihtarname gönderdiğini, sonra da oğlu T3 hakkında Konya 10.İcra Müdürlüğünün 2021/10 esas sayılı dosyasında kendine gönderilen ödeme emrine itiraz ettiğini, dosya kapsamında banka tarafından müvekkilinden talep edilen borcun hayat sigortası sözleşmesinin içerisinde, babasının vefat etmiş olması nedeniyle sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini savunarak, davanın reddini, davanın Garanti hayat Emeklilik A.Ş.’ne ihbarını istemiştir....
, bu borcun hayat sigortası kapsamında davalı şirketçe ödenmesi gerektiğinin tespitine, ödenmiş olan bedellerin de tespit edilerek müvekkillerine iadesine karar verilmesini; murisin aynı zamanda Akbank T.A.Ş....
ın 13/11/2010 tarihinde vefat ettiğini, murisinin davalı bankadan kullanmış olduğu konut kredisi nedeniyle hayat sigortası yapıldığını ve söz konusu hayat sigortasından davalı bankanın kredinin tamamını tahsil etmesi gerektiğini, ancak davalı banka tarafından murisin ilk yıl hayat sigortasının yapıldığı fakat sonraki yıllarda sigortasının yenilenmediği belirtilerek borçtan sorumlu tutulduğunu, yaşının küçük olması nedeniyle kredi borcunun yakınları tarafından ödendiğini, bankanın hayat sigortası yada ferdi kaza sigortası yapması gerektiğini, kredi borcunun sigorta şirketinden tahsilini, sigortanın yenilenmemesinin sebebinin davalı olduğunu bu nedenle bankaya borçlu olmadığının tespitine, yakınları tarafından ölüm tarihinden sonra ödenen kredi borcunun 10.000,00 TL'sinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 27/01/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile de 29.564,33 TL yönünden borçlu olmadığının tespiti ile fazladan ödenen 16.499,57 TL'nin faizi ile birlikte istirdadına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan 11.5.2007 tarihinde konut kredisi kullandığını, isteği dışında bir yıllık hayat sigortası yapıldığını, başka çaresi olmadığı için haksız uygulamayı kabul ettiğini, 31.5.2007 tarihinde yönetmelik değişmesine rağmen bilgilendirilmediğini, hayat sigortası primlerinin hesabına borç kaydedilmeye devam edildiğini, 2.770,16 TL'nin haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürerek, istirdadına karar verilmesini istemiştir. Davalı, yapılan işlemlerde sözleşmeye aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre T.T.K'nun 1487/2 fıkrasınca hayat sigortası yaptıran muris ilk prim ödemesinden önce vefat ettiği anlaşıldığından tüm dosya kapsamı yasa hükmü dikkate alınarak sigorta sözleşmesi geçersiz olduğu için davacının davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıda belirtilen bent haricindeki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. .2-Dava, hayat sigortası sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; davacıların murisi olan ... 10.05.2012 tarihinde (3.000,00 TL tutarında, 18 ay vadeli, 3.456,00 TL geri ödeme tutarlı) ve 19.07.2012 tarihinde (1.750,00 TL tutarında, 36 ay vadeli, 2.278,73 TL geri ödeme tutarlı) davalı bankadan kullandığı krediler nedeniyle davalı sigorta şirketi ile aralarında 7.500,00'er TL teminatlı hayat sigortası poliçeleri düzenlendiğini, davacılar murisinin 05.09.2012 tarihinde poliçe teminat süresi içinde vefat etmesine rağmen davalıların tazminat taleplerini reddettiklerini belirterek murise kullandırılan ihtiyaç kredilerinin düzenlenen hayat sigorta poliçeleri nedeniyle murisin ölüm tarihi olan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Dava, kullanılan krediye bağlı yaptırtılan hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklı tazminat isteğine ilişkin olup, davalı bankanın yanı sıra sigorta şirketine de husumet yönetilmiştir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Murisin kullanmış olduğu krediler ile ilgili Hayat sigorta poliçelerinde davacı T1 adına dain ve mürtehin kaydı bulunduğu, davacı bankanın borçlunun vefatı üzerine kalan kredi borcunu iş bu hayat sigortası poliçesi kapsamında dava dışıAnadolu Hayat Emeklilik A.Ş....