WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin yıllardır eczacılık yaptığını, Eczacılar Kooperatifi’nin uzun süredir üyesi olduğu, 1990'lı yıllarda ... şirketi aracılığıyla ile tüm riskleri içine alacak mahiyette hayat ve sağlık sigortası yapıldığını, daha sonra bu şirketin ... Sigorta A.Ş.'ye devrolduğunu, oradan da...Sigorta A.Ş. adını aldığını, müvekkilinin yaptırdığı hayat ve sağlık sigortası primlerini eksiksiz olarak ödediğini, halen de ödemeye devam ettiğini, müvekkilinin 2006 yılında kalp damar hastalığı nedeniyle ameliyat olması gerektiğinden, tedavi ve ameliyat giderlerinin hayat ve sağlık sigortasından karşılanması için davalı ...Ş.'...

    Dairemiz "can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar (rücu dâhil) sonucu verilen hüküm ve kararlara" bakmakla görevli ise de somut dosyada can hayat sigortası poliçesine dayalı açılmış bir dava olmadığı gibi davalının hayat sigortası poliçesi olduğuna dair bir iddianın bulunmadığı, davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı olduğu ve Dairemiz görev alanına girmediği anlaşılmıştır. 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 7035 sayılı kanun ile değişik 35. maddesi uyarınca, ceza ve hukuk dairelerinin numaraları ile aralarındaki iş bölümünün belirlenmesine ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin kararı gereğince, "Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden) (TBK m. 77 ila 82) davalar sonucu verilen hüküm ve kararlara" yönelik istinaf kanun yolu başvurularını inceleme...

    Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağını mirasçılardan talep etmesi TMK'nın 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturur. Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağını talep ve tahsil etmesi, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler....

      Mahkemece toplanan delillere göre; davacının davalı bankadan tarımsal kredi kullandığı ve sözleşme uyarınca davacıya hayat sigortası yapıldığı, 01/01/2011 tarihi itibariyle davacının hayat sigortasının yenilendiği, davacının kullandığı tarımsal krediye ilişkin borcunu 11/05/2011 tarihinde erken ödeyip kapattığı, ancak davalı banka tarafından hayat sigortası yenilenmesi nedeniyle 2.449,81 TL bakiye borcunun kaldığının bildirildiği, 17/02/2011 tarihli Tarımsal Krediler Daire Başkanlığı Genelgesi gereğince tarımsal kredi kullanacak 75 yaş üzeri kişilerin zorunlu hayat sigortası kapsamından çıkarıldığı, buna göre davalı bankanın sadece 01/01/2011-17/02/2011 tarihleri arasındaki 47 günlük hayat sigortası bedeli olan 259,56 TL'yi talep edebileceği, davalının fazladan ödenen 2.240,44 TL'yi iade etmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 2.240,44 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Davalı Finansbank AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı, kredi nedeniyle yapılan ödemelerin önceden tespit edilecek tutarlar olduğu, dava dilekçesinde dava değerinin vefattan sonra yasal mirasçılar tarafından ödenen tutar üzerinden veya kalan borç üzerinden açılması ve harcın da bu tutar üzerinden tamamlanması gerektiği, davacıların murisinin 27/08/2010 tarihinde 104.500- TL tutarında konut kredisi ve 5.500- TL tutarında tüketici kredisi kullandığı, konut kredisi kapsamında poliçeleşmiş bir hayat sigortası bulunmadığı, kredi kapsamında sadece konut ve dask sigortası tahsil edildiği, hayat sigortasının hiç tahsil edilmediği, poliçenin oluşmadığı, kredi kartından tahsil edilmesinden ilişkin talimata rastlanmadığı gibi kredi kartı kaydı da tespit edilemediği, hayat sigortasının meblağ sigortası olduğu, bankanın kredi sözleşmesi gereğince hayat sigortası yaptırma ve/veya yenileme zorunluluğu bulunmadığı, kredi kullananın hayat sigortası yaptırmak...

        hükme göre konut finansmanı ile ilgili olarak hayat sigortası, konut sigortası gibi yapılması isteğe bağlı sigortaların yaptırılmasının zorunlu olmadığını, muris ile Cigna Finans A.Ş....

        Dava, davacıların miras bırakanı ile davalı sigorta şirketi arasında gerçekleştirildiği iddia olunan konut kredisi hayat sigortasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi'nin .........

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/549 Esas KARAR NO : 2022/736 DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 23/06/2015 KARAR TARİHİ : 07/07/2022 Mahkememizden verilen 15/05/2018 tarih ve 2015/669 Esas 2018/455 sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesinin 23/11/2021 tarih 2019/2458 esas 2021/1741 karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin müteveffa ...'nın yasal varisleri olduğunu, müteveffanın ölmeden önce davalının hayat sigortalısı olduğunu, müteveffanın vefatından sonra ... Bankası ......

            Alaşehir Şubesinden kredi grup hayat sigortası kapsamına girmek için 14.01.2015 tarihli 981605 numaralı Finansör işletme Yıllık Grup Sigortası başvuru - bilgilendirme formunu imzaladığını, sağlık beyan formunu doldururken hiç bir hastalığının olmadığı yönünde beyanda bulunduğunu, bu beyanlar doğrultusunda müvekkili şirketin risk kabul yönetmeliği kapsamında değerlendirme yaptığını, sigorta teminatı verme noktasında karar aldığını, 14.01.2015 başlangıç 14.01.2016 bitiş tarihli 9816805 numaralı finansör işletme hayat sigorta yıllık grup hayat sigortası katılım sertifikasının imzalandığını, sigortalının müvekkili şirketi nezdinde sigortalı sıfatıyla yer aldığı diğer poliçenin ise 27.01.2014 başlangıç ve 24.01.2016 bitiş tarihli 8224227 numaralı finansör işletme uzun süreli grup hayat sigortası katılım sertifikası olduğunu, müvekkili şirketin sigortalının vefat etmesinin kendisine bildirilmesi üzerine tazminat değerlendirilmesinin yapılması için gerekli belgeleri topladığını, bu belgelerden...

            Davalı TÜRKİYE HAYAT VE EMEKLİLİK ANONİM ŞİRKETİ A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacılar krediden kaynaklı bakiye borcun sigorta şirketince ödenmesi yönünde bir talepte bulunmakta olup, sigorta şirketi Grup Hayat Sigorta Sözleşmesi ve Grup Hayat Sigorta Sertifikası kapsamında sadece sigorta bedeli ile sorumlu olduğunu, Hayat Sigortası meblağ sigortası olup, meblağ sigortalarında, sigortacının ödeyeceği tazminat miktarı, zarar miktarına bakılmaksızın poliçede gösterilen tutardan ibaret olduğunu, kredi sözleşmesi müvekkil Şirket ile davacı sigortalı arasında değil, sigortalı ile T6 Arasında akdedilmekte olduğunu, bu nedenledir ki, müvekkil Şirket kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını, müvekkil şirketin taraf olmadığı bir sözleşmeden dolayı borç altına sokulabilmesi söz konusu olamayacağı gibi, kredi ödemelerinin kredi sözleşmesinden kaynaklı olduğu gözetildiğinde, müvekkil Şirketten rücuen tahsil edilebilmesi de olanaklı olmadığını, bu nedenle kredi sözleşmesine dayalı olarak...

            UYAP Entegrasyonu