WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ün faturalarının ödendiği, hatalı yapılan işlemden dava dışı ... yararlanmış olup davalının sebepsiz zenginleştiğinin de söylenemeyeceği, davacının dayandığı protokolün 8.5 maddesinin davalıya hataen yapılan ödemeler konusunda kayıtsız şartsız bir ödeme sorumluluğu yüklemediği, davalının bankanın bildiriminden sonra gerekli inceleme ve araştırmalarını yaptıktan sonra kendisinden kaynaklı bir durum olması halinde ödeme yapacağının değerlendirildiği, söz konusu işlemde davalı şirketin herhangi bir ihmal ve kusurunun bulunmadığı, ödenen bedelin davalı şirket tarafından iadesi halinde banka personelinin hatasından kaynaklı sorumluluğun davalıya yüklenmesinin hakkaniyete uygun olmadığı değerlendirilmekle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı tarafça davalıya hataen gönderilen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talepli alacak davasıdır. Davacı tarafça davalı şirkete 14/08/2020 tarihinde sehven banka havalesi yolu ile 71.224,12 TL ödeme yapıldığını, davacının dava dışı ....... Çözümleri ve Hizmetleri AŞ'den güvenlik hizmeti aldığını ve fatura düzenleyerek temmuz ayı güvenlik bedelini bu şirkete ödediğini düşünerek hataen davalı şirkete ödeniğinden bahisle paranın iadesini, iadenin mümkün görülmemesi durumunda tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça, davalının borca batık olması nedeni ile hesabının kamu haczi nedeni ile blokeli olduğundan bahisle banka hesabındaki para üzerine ihtiyati tedbir konulmasını yönündeki talebi mahkememizce haklı bulunarak % 15 teminat mukabilinde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir....

      Kararı davalı banka vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; söz konusu havalenin iadesi için, 11438 Sayılı Yurtiçi Havale İşlemleri Uygulama Talimatı’nın “V.B.Havalenin İptali” bölümünde “VB.1.f Hesaben ödenecek havalelerde, havale yollayıcısı bedeli henüz ilgili mevduat hesabına alacak kaydedilmemiş olmak koşuluyla, havalenin iptalinin talep etme hakkına sahip olduğu,havale tutarının alıcının mevduat hesabına alacak kaydedildikten sonra yollayıcının havaleden rücu hakkı ortadan kalktığı, alıcının mevduat hesabına alacak kaydedilmiş olan bir havalenin ancak alıcının yazılı onayı ile yollayıcıya iade edilecektir” hükmünün yer aldığı prosedürün işletilmesi gerektiğini, dava konusu olayda, EFT alıcısının vefat etmiş olmasından kaynaklı, söz konusu EFT’nin mirası reddetmemiş mirasçılarının tamamının yazılı onayı alınmak suretiyle EFT’nin iadesi mümkün olduğundan ve mirasçılardan ...’ın mirası reddettiğine dair bir bilgiye ulaşılamadığından davalı bankaca EFT’nin iadesi gerçekleştirilemediğini...

        Davalı, idare tarafından hataen yapıldığı iddia edilen paranın ancak ödemenin yapıldığı günden itibaren 60 gün içinde geri istenebileceğini, Danıştayın emsal içtihatlarının bu yönde olduğunu, esasen kendisine yapılan ödemelerde bir hatada bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, idare tarafından yersiz olarak ödenen tutarların ancak ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 60 gün içinde geri istenebileceği gerekçesiyle açılan davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir. Dava konusu alacak, davalıya fark tazminatı olarak ödenen tutarın hatalı hesaplanmasından kaynaklanan fazla ödemenin tahsiline ilişkindir. Dava konusu fazla ödemenin idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. TBK nın 77/1. maddesine göre, zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır....

          Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.12.2012 gün ve 2011/357-2012/1571 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Mahkeme kararının gerekçe bölümünde davanın tarafları arasında satış ve eser sözleşmelerinin bulunmadığı belirtilmiş, dava hataen ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdadı olarak nitelendirilmiştir. Bu durumda temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda anlatılan nedenlerle dosyanın temyiz itirazlarını incelemekle görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            KARAR Davacılar, murisleri tarafından harici satım sözleşmesi ile davalıya taşınmaz satışı yapıldığını, ancak tapuda devri yapılmadığı için davalı tarafından taşınmaz için ödenen bedelin iadesi istemi ile dava açıldığını ve mahkemece kısmen kabul kararı verildiğini, karar henüz kesinleşmeden icra takibi yapıldığından bu bedelin murisleri tarafından 3.600,00 TL olarak icra dosyasına ödendiğini, daha sonra temyiz sonucu verilen kararın bozulduğunu ve bozma sonrası verilen karar sonucunda başlatılan ilamlı icra takibi ile daha önceki ilam sonucu ödenen 3.600,00 TL mahsup edilmediği için mükerrer ödeme söz konusu olduğunu ileri sürerek; fazla ödenen bedelin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, murisleri tarafından davalıya mükerrer ödenen bedelin iadesi istemi ile eldeki davayı açmışlardır....

              - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile aralarında hiçbir sözleşme olmadığı halde müvekkiline bir takım basılı dergi ve yayın hizmeti sunulmuş veya ürün teslim edilmiş gibi faturalar keserek gönderdiğini, müvekkili tarafından da bir süre bu fatura bedellerinin hataen ödendiğini, durum fark edildiğinde müvekkiline gönderilen 06/01/2011 tarihli 14.675,00 TL bedelli faturanın iade edildiğini ve ihtarname ile ödenen bedellerin iadesinin istendiğini, varlığı kabul edilmemekle birlikte sözleşme var ise bu sözleşmenin tek taraflı olarak fesh edildiğini, davalının cevabi ihtarında itirazlarının ret edildiğini bildirdiğini belirterek, davalıya ödenen 41. 915,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ olunmasına rağmen, davalı taraf davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır....

                Mahkemece; sözleşme tarihinde taşınmaz ister tapulu ister tapusuz olsun sözleşme yerine getirilmediğinden davacıya ödenen bedelin iadesinin gerektiği, alacak miktarı likit olmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulü ile 2,50 YTL (2.500.000 TL) bakımından itirazın iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davada; taşınmaz satış sözleşmesi ile ödenen bedelin, tapu devrinin gerçekleşmemesi nedeni ile, TBK'nun 77-82.maddeleri (BK'nun 61-66.maddeleri) gereğince iadesi talep edilmektedir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....

                  Somut olayda davacı, davalıya ait okulda oğlunun burslu olarak eğitim görebilmesi için davaya konu taahhütnameyi vermiş ve aykırı davranış halinde taahhütnamede yazılı bedeli ödeyeceğini bildiği gibi, hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeden kendi iradesiyle ödeme yapmış olup, davacının hataen kendisini borçlu zannederek ödeme yaptığını kabule olanak bulunmamaktadır. O halde ödenen bedelin istirdatı istenemeyeceğinden, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 15.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Dava, yaz okulu bedellerini iadesi ile dönem içinde tekrar alttan aldığı dersler için ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının yaz okulu ücretinin iadesi istemine ilişkinde değerlendirme yapılıp hüküm kurulmuş olup, davacının dönem içinde tekrar alttan aldığı dersler için ödenen bedelin iadesi istemi istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Açıklanan yasa hükmü nazara alındığında mahkemece, davacının dönem içinde tekrar alttan aldığı dersler için ödenen bedelin iadesi istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu