sıfatına haiz davalı şirkete ait olmadığının açık olduğunu, dolayısıyla davalıya ait olmayan bir bedelin müvekkiline iade edilmemesine karar verilmesi hakkaniyetli olmadığını ileri sürerek hataen ödenen 71.224,12 TL tutarındaki bedelin müvekkil şirkete davalı şirket banka hesabından direkt iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
şirkete ait olmadığının açık olduğunu, dolayısıyla davalıya ait olmayan bir bedelin müvekkiline iade edilmemesine karar verilmesi hakkaniyetli olmadığını ileri sürerek hataen ödenen 71.224,12 TL tutarındaki bedelin müvekkil şirkete davalı şirket banka hesabından direkt iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine İzmir 11. İcra Müdürlüğünün 2010/15898 sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, müvekkili şirketin 20/12/2010 tarihinde icra dosyasına ödemede bulunduğunu, ancak ödeme yapılırken faiz adı altında talep edilen 2.175,18 TL'nin de ödendiğini, temerrüt olmaması nedeni ile, haklı bir neden olmadan hataen ödenen bu paranın 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 61 ve 62. maddelerine göre ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini dava ve talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak, istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 75 m2 lik konut satın alarak 10.3.1999 tarihli taahhütnameyi imzalayan davalının, konutlarda yapılan inceleme sonucu tespit edilen şerefiye bedelini ve gecikme faizini ödemediğini öne sürerek 1200 dolar miktarındaki şerefiye bedelinin ve 1.504.115.200 Tl. gecikme bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, icap ve kabul çerçevesinde şerefiye bedelinin istenmeyeceğini bildirerek, davanın reddini dilemiş, karşı dava ile de, çevre düzenlemesi adı altında istenen bedelin hataen ödendiğini ileri sürerek hataen ödenen 650.000.000 Tl.nın 1.8.2000, 650.00.000 Tl.sını 21.8.2000 tarihinden faiziyle tahsilini istemiştir....
Dava, trafik kazası sonucu cismani zarara uğrayan davalıya, davacı tarafından düzenlenen poliçeler gereği ödenen bedellerden bir kısmının hataen ödendiği iddiasına ve sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayanan istirdat istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalıya hataen ödenen bedellerin, kazaya karışan hangi araç için ve hangi poliçeden dolayı olduğu konusunda, farklı beyanlarda bulunmak ve farklı bedeller bildirmek suretiyle istemde bulunmuş; mahkemece, davacının talebi ile dayanağı yeterince açıklığa kavuşturulmadan, alınan bilirkişi raporuyla davacının talep edebileceği bedelin 84.984,92 TL. olduğunun saptandığı; ancak, davacının 17.01.2013 tarihinde ilk ıslahı yapıp 34.200,00 TL. istediği ve 13.02.2014'teki ikinci ıslahın geçersiz olduğu gerekçesiyle, 34.200,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı ... tarafından gönderilen 07.05.2014 tarihli cevapta; ......
Mahkemece; davacının bu taşınmazın satışının resmi senet ile yapılmama sonucunun sözleşmenin geçersizliğini başından beri bildiği, bu haliyle haricen sözleşmenin yapıldığı 23.07.2008 tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödenen paranın iadesini talep etmesi gerekirken, bu süreye riayet etmediğinden, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davada; taşınmaz satış sözleşmesi ile ödenen bedelin, tapu devrinin gerçekleşmemesi nedeni ile, TBK'nun 77-82.maddeleri (BK'nun 61-66.maddeleri) gereğince iadesi talep edilmektedir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesine konu iş nedeniyle davalıya hataen ödenen iş bedelin iadesi istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak (istirdat) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak (istirdat) davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava ihtirazı kayıtla ödenen alacağın istirdadına ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde davalıların geçmiş dönem kiralarının eksik ödendiğinden bahisle 19.6.2009 tarihli ihtarname ile 11424 TL kira bedelini ödenmesini aksi takdirde tahliye davası açılacağını ihtar ettiğini, tahliyeye sebebiyet vermemek için ihtarname ile istenen bedelin ihtirazı kayıt ile ödendiğinden istirdadını istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 23016/519 Esas sayılı dosyasından müvekkili bankaya gönderilen yazıda taşınmaz üzerinde davacı yararına ipotek olduğuna ilişkin bir ibare bulunmadığı gibi müzekkereye tapu kaydının da eklenmediği, bu nedenle hataen kamulaştırma bedelinin davacı banka yerine taşınmazda hisse sahibi Gökhan Akar'a ödenmiş olduğunu, bu bedelin iadesi için İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesinde müvekkili banka tarafından Gökhan Akar'a karşı açılan davanın neticesinin beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 1....
dan paranın iadesi sürecinin başlatılması için davacı taraftan süre istendiğini, davacının 3 aylık süre verdiğini, davacının buna rağmen beklemeyerek davayı açtığını, Dava dışı ...'a ihtarname çekilerek bedelin iadesinin istendiğini, verilen sürede iadenin yapılmaması üzerine şahsa karşı İstanbul Anadolu 26.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/340 Esas sayılı dosya ile alacak davası açtıklarını, Hukuken talep edilebilir ve likit bir alacak olmamasına rağmen, itirazın kötüniyetle yapıldığı gerekçesiyle müvekkil aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesinin hatalı olduğunu." beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir. GEREKÇE: Dava, İİK'nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır....