Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Geçersiz sözleşmedeki fer'ilere ilişkin hükümler de geçersizdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davada Ankara 4. Tüketici ve 11. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 2. el telefon satışından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davanın 05.10.2007 tarihinde 310.00.- YTL. değer gösterilerek sulh hukuk mahkemesinde açıldığı, alınan ikinci el telefonun ayıplı çıkması nedeniyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Tüketici mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevleri 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanır. Somut olayda; uyuşmazlığın 2. el telefon satışından kaynaklandığı, 4077 Sayılı Yasa kapsamında bulunmadığı anlaşılmakla, davanın genel hükümlere göre Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

      Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/1117- 2014/745 E-K sayılı kararı ile hukuken geçersiz sözleşmelerin haksız iktisap kuralları boyunca tasfiye edilirken denkleştirici adalet kuralı ve hakkaniyet gözetilerek sözleşme tarihindeki satış bedeli olarak verilen paranın taşınmazın iadesini talep edilebileceği, geçersiz sözleşmeye dayanılarak yüklenici tarafından sözleşmeye konu taşınmaz davalı tarafından tamamlanarak davacıya teslim ya da tescil edilmediğinden, davacının kiraya ilişkin taleplerinin TBK 125. maddesi kapsamında müspet zarar kavramı içine girdiği, geçersiz sözleşmeye dayanarak asıl sözleşme geçersiz olduğundan buna bağlı olan cezai şarta ilişkin düzenlemenin de geçersiz olacağı, müspet zararın ancak binanın teslimi ve sözleşmenin ifa edilmesi ile gerçekleşebileceği, bu nedenle yapımı tamamlanmayan binadan dolayı müspet zarar talebi yerinde olmadığından, bu yönde verilen mahkeme kararı yerinde olup davacı istinaf taleplerinde haklı değildir....

      Davacıların, murisin hukuki işlem tarihinde fiil ehliyeti bulunmadığından geçersiz olduğunu belirttiği Kemer/Burdur Noterliği'nin 20/09/2012 tarih 324 yevmiye nolu taşınmaz alım satımı için verilen vekaletname uyarınca; murisin taşınmazlarını satma yetkisini kızı olan davalı Naciye Anapalı'ya verdiği, vekaletname tarihinde murisin 82 yaşında olduğu, noter belgesine dayanak Kemer 1 Nolu Aile Sağlığı Merkezinin 20/09/2012 tarih 77 nolu raporu ile taşınmaz alış satışı için vekalet vermesine engel halinin bulunmadığı, şuurunun yerinde olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır....

      Davacıların, murisin hukuki işlem tarihinde fiil ehliyeti bulunmadığından geçersiz olduğunu belirttiği Kemer/Burdur Noterliği'nin 20/09/2012 tarih 324 yevmiye nolu taşınmaz alım satımı için verilen vekaletname uyarınca; murisin taşınmazlarını satma yetkisini kızı olan davalı Naciye Anapalı'ya verdiği, vekaletname tarihinde murisin 82 yaşında olduğu, noter belgesine dayanak Kemer 1 Nolu Aile Sağlığı Merkezinin 20/09/2012 tarih 77 nolu raporu ile taşınmaz alış satışı için vekalet vermesine engel halinin bulunmadığı, şuurunun yerinde olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır....

      HD 2016/1580 esas 2016/3466 karar sayılı kararı), resmi şekilde yapılan satış senedinde ise gecikmeden kaynaklı bir cezai şart hükmü belirlenmiş olmayıp tapu da satış ve devrin yapıldığı tarihte yapı kullanım izin belgesinin bulunmadığı bilinerek devir işlemi yapılmış olduğundan davacının geçersiz sözleşmeye dayalı cezai şart niteliğinde kira kaybı talep edemeyeceğinden ve tapuda satış ve devrin yapıldığı tarih itibari ile taşınmazı bu hali ile yapı kullanım izin belgesi olmaksızın almaya kabul ettiğinden ve ayrıca bir ihtirazi kaydı bulunmadığından sonradan çekmiş olduğu ihtarname ile gecikmeden kaynaklı cezai şart talep etmesinin yerinde olmadığı dava tarihinden önce de yapı kullanma izin belgesinin alındığı anlaşılmakla davanın yerinde görülmediğinden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....

        Taraflar arasındaki uyuşmazlık;harici araç satışından kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir. 2918 Sayılı Yasanın 20/2-d maddesi uyarınca; trafik sicilinde kayıtlı bulunan araçların devir ve satışına yönelik sözleşmelerin resmi şekilde yapılması zorunludur. Resmi şekilde yapılmayan satış sözleşmeleri geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir....

          HD'nin benzer olaylarla ilgili emsal kararlarında , taşınmaz satışına ilişkin sözleşmelerin geçerlilik şartı olan resmi şekilde düzenlenmediği takdirde geçersiz olacakları ,sözleşme geçersiz olduğu için bu sözleşmede yer alan kaporaya ilişkin hükümlerin de aynı şekilde geçersiz olacağı, davalı tarafların , dava konusu ödenen kapora bedelinden sorumlu oldukları açıklanmıştır....

          Davalı vekili 22.01.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle, Davacının ilgili vekaletnamelerden de anlaşılacağı üzere işveren vekili olmadığını, davacıya belli konularda işvereni temsil yetkisinin verildiğini, işyerinin ve işletmenin yönetiminde bir görev verilmediğini, tüm yönetim işlerinin Kerem METİN'de olduğunu, Davacının bir taşınmaz satışından kaynaklı olarak emlakçı Serhat ÇEKER'e ödenen komisyondan pay istediğini, Kerem METİN'in durumu öğrendiğini, davacının savunmasını istediğini, davacının savunma vermek yerine agresif bir tavır alarak saldırma teşebbüsünde bulunduğunu, Cem KOÇTÜRK'ün jandarma ifadesinin davacıyı yalanladığını, davacının almış olduğu raporun gerçek dışı olduğunu, davacıdan 03.07.2017 tarihli ihtarname ile yazılı savunmasının istendiğini, davacının komisyon isteyerek görevini kötüye kullandığını, 10.07.2017 tarihli ihtarname ile de işine son verildiğini, Davacının fazla mesai yapmadığını, saat 11.00'den önce işbaşı yapmadığını, yıllık izinlerini kullandığını, davacının...

          İcra Mahkemesi'nce, davalı Vergi Dairesi'nin bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde haczi olup, ilk hacze iştirak edebileceği, davacının dördüncü sırada olması nedeniyle davalı yararına garameten yapılan paylaştırma neticesinde dahi sıra cetvelinin iptalinin sonucu değiştirmeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş; davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire'ce hüküm başlıkta yer alan gerekçelerle sonuçta "...mahkemece davalı Vergi Dairesi'nin bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerindeki haczinin geçersizliği, sıra cetvelinde yer alan diğer alacaklıların herhangi bir itirazının bulunmadığı ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinde gösterdiği alacak tutarı da dikkate alınarak bir karar verilmek gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddinde isabet görülmemiştir." gerekçesiyle karar bozulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu