Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki delillerden, davacının 23.9.1991 tarihinde davalı hesabına proje gereğince konut sahibi olmak amacıyla 2.500.000 TL para yatırdığı, davalının çıkardığı yönerge ve broşür de gösterilen konut dağıtımına ilişkin sıra ve puanlarının yetersiz kalması sebebiyle dava tarihi itibariyle davacıya konut tahsis edilemediği, bu icap ve kabule göre de taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşınmaz satışından kaynaklandığı anlaşılmamaktadır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre geçersiz taşınmaz satım sözleşmelerinde denkleştirici adalet ilkeleri uygulanarak davacının ödediği paranın ulaşacağı alım gücünün iadesi gerekir ise de; yargılama sırasında yürürlüğü giren 5543 sayılı kanun ile bu konuda ... düzenleme yapılmış ve mahkemece bu kanunun geçici 1. maddesi gereğince davacının ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile iadesine karar verilmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülmekte olan ayıplı mal satışından kaynaklı alacak davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin süre yönünden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp,düşünüldü. - KARAR - Dava ayıplı mal satışı nedeniyle oluşan zararın davalılardan müştereken tazmini istemine yöneliktir. Davalı ... Soya ve Tekstil Sanayi A.Ş. vekili davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... İç ve Dış Ticaret Paz.Ltd.Şti vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın her iki davalı yönünden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      HMK. m. 367/2) göre aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar ile taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe infaz edilemez. Takip dayanağı ilamda ''sözleşme öncesi tüketiciye bilgi formu verilmediğinden konut kredisi sözleşmesinin geçersizliğine, 51 nolu bağımsız bölümün davacıya satışına ilişkin taşınmaz alım satımına dair ön protokolün de kredi sözleşmesi geçersiz olduğundan geçersizliğine, 51 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptaliyle, davalı ... Yatırım İnş. Tur. Müh. Hiz. Pet. ve Tic. A.Ş adına tapuya kayıt ve tesciline'' hükmedilmiştir. İlamda taraflar arasındaki konut kredi sözleşmesi ve taşınmazın satımına dair ön protokolün geçersizliği tartışılmış tapu iptal ve tescil kararı ise anılan kredi sözleşmesi ve taşınmazın satımına dair ön protokolün geçersizliğinin doğal sonucu olup, taşınmazın aynı tartışma konusu yapılmamıştır....

        TL asıl alacak, 245,00 TL ihtiyati haciz masrafı ve vekalet ücreti ile 68,65 TL ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam ... TL alacağa yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, Hüküm altına alınan alacak (......

          KARAR Davacı, müteahhit olan davalıdan 06.08.2008 tarihli satış sözleşmesi ile bir villa satın aldığını, 150.000 İngiliz Pound'u tutarında ödeme yaptığını ancak inşaatın sürdürülemediğini, davalının 105.000 Pound iade ettiğini fakat bakiyeyi ödemediğini, sözleşme şartlarını yerine getiremeyen davalıdan bakiye 45.000 İngiliz Pound alacak ile 22.500 Pound ceza-i şart olmak üzere toplam 67.500 Pound'un davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, villa satışından kaynaklanan satış bedelinin iadesi ile sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili istemine ilişkindir....

            - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı borçlu aleyhine kendisinin ve diğer davalıların takip yaptığını, borçluya ait taşınmazın satışından elde edilen bedelin bütün alacaklara yetmemesi nedeniyle düzenlenen sıra cetvelinde davalı ...’in alacaklı olduğu dosyanın 1. sırada, ... ...nın alacaklı olduğu dosyanın ise 2. sırada yer aldığını, kendi alacaklı olduğu dosyaya pay ayrılmadığını, davalıların alacağının gerçek bir alacak olmadığını ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalıların sıralarının iptali ile 1. sıraya alacaklarının kaydının yapılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı ..., borçlu ile araç satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak ilişkisi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili, alacağının gerçek olduğunu, alacağa konu senetle ilgili borçluların ceza mahkemesinde yargılanarak ceza aldıklarını, bir kısım senet borçlusunun ise imza inkarında bulunduğunu, senette ismi olanlara borç vermesi ve kredi kartlarını kullanmaları nedeniyle alacaklı olduğunu savunarak...

              Hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen artı para, kredi kartı, ticari kredi asıl alacak miktarları takipte yer alan taleple aynı miktarları içerdiği gibi, ipotekli taşınmaz satışı nedeniyle yapılan tahsilat tarihinde hesaplanan banka alacağından önce satış tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi ve BSMV hesaplanarak yapılan tahsilattan anılan miktarlar düşüldükten sonra kalan tahsilatın asıl alacak miktarından mahsup edilmesi, temerrüt faiz oranının %41,04 olarak belirlenmesi de usul ve yasaya uygundur. Yapılan mahsup işlemleri incelendiğinde bilirkişi ek raporu sayfa 3'te satış tarihinde davacı bankanın ticari artı para ve Biz Card alacak miktarları mahsup sonucu sıfırlanmış ise de, ticari kredi nedeniyle bakiye 103.108,63 TL asıl alacak kaldığı usulüne uygun olarak hesaplanmıştır....

              a ait taşınmaz üzerine inşa edilen binanın davalı şirket tarafından yapıldığının, ancak karşılığında davalı şirkete herhangi bir nakit ödeme yapılmadığının belirtildiği, arsa sahibi ile müteahhit arasındaki sözleşme uyarınca kat karşılığı inşaat işindeki paylaşım oranının %50 olduğu, davalı şirkete bırakılan 3-4-6-9-10-13-14-17-18-19 numaralı daireler ile 23 ve 24 numaralı dükkanların müteahhit tarafından faturalandırılarak satıldığı, fakat davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının sunulmaması sebebiyle bedelin tahsil edilip edilmediğinin kesin biçimde tespit edilemediği, davalı ...’a ait arsa üzerinde inşa edilen binanın kat karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde yapıldığı, sözleşmeden kaynaklı %50 paylaşım oranına göre alınması gereken bağımsız bölümlerin satışından elde edilecek gelirlerin davalı şirket kasasına aktarılması gerektiği, davalı şirket yöneticilerinin bu hususta sorumluluklarının bulunduğu, kayıtların usulüne uygun olarak tutulmamasının yöneticilerin sorumluğunu gerektirdiği...

                Mahkemece başta geçersiz olan sözleşmenin tapu devri nedeniyle geçerli hale geldiği, davacıların sözleşmenin tarafı olmaması nedeniyle sözleşmeden kaynaklı talepte bulunamayacakları, sözleşmeye konu arsada imar sorunları nedeniyle inşaat yapılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, geçersiz arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca devredilen tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri M.K. m. 706. B.K.'nun 237, Tapu Kanunu m. 26 ve Noterlik Kanunu 60. madde uyarınca resmi şekil şartına uyulmadan yapılması halinde geçersizdir. Ancak sözleşme imzalanmasından sonra taşınmaz devri yapılması veya inşaatın reddedilmeyecek seviyeye gelmesi halinde şekle uyulmaması nedeniyle geçersizliği iddia edilemeyecektir. M.K. 692 maddesi uyarınca paylı malın tamamı üzerinde tasarruf yapılabilmesi için aksi kararlaştırılmamışsa hissedarların tamamının tasarrufa katılması gerekir....

                  Bilindiği üzere, harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarih 1939/2 esas ve 1940/77 karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.” Şu halde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabilir....

                    UYAP Entegrasyonu