Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece bu istemin reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3—Taraflar arasında düzenlenen dava konusu abone sözleşmesinde ödemelerde gecikme olması halinde fatura bedeline 6183 sayılı yasada belirlenen gecikme zammı uygulanacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Bu sözleşmeler nedeniyle 6183 sayılı yasada öngörülen gecikme cezası istenemez. Ancak çoğun içinde az vardır kuralı uyarınca bu aboneliğe ilişkin alacağının geç ödenmesi halinde yasal oranda gecikme faizi istenebilir. Mahkemece bu sözleşme nedeniyle davacının yasal oranda faiz isteyeceği kabul edilerek, bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle davacı alacağı belirlenerek bulunacak miktara hükmedilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

    Buna göre dayanak arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde resmi şekil geçerlilik şartı olduğu ve noterde düzenleme şeklinde yapıldığı, bu sözleşmenin 14. maddesindeki gecikme tazminatı 19.04.2006 tarihli ek sözleşme ile yüklenici aleyhine 200 DM olarak değiştirilmiş ise de tadil eden ek sözleşme ile yüklenicinin durumu ağırlaştırıldığı ve adî yazılı şekilde yapıldığından geçersizdir. Arsa sahibi bu ek sözleşmedeki geçersiz olan gecikme tazminatını isteyemez. Yanlar arasındaki sözleşmenin 15. maddesindeki tazminata gelince bu tazminat 818 Sayılı BK’nın 106/II. maddesinde ifadesini bulan gecikme tazminatı olup maktu olarak kararlaştırılmıştır. Davacı taraf DM cinsinden gecikme tazminatı kabul edilmediği taktirde kira tazminatı talep etmek suretiyle maktu gecikme tazminatıyla bağlı olmaksızın rayiç kira bedeli üzerinden gecikme tazminatı istemektedir....

      Ayrıca kaçak elektrik kullanımı olan haksız fiile dayalı alacak talebinin alacağın hesaplanması açısından yargılamayı gerektirdiği,bu yönüyle likit olmadığı,davada icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır. Hukuk Genel Kurulu'nun ve Dairenin yerleşmiş uygulamasına göre; "Abonelik sözleşmesinde ödemelerde gecikme olması hâlinde, 6183 sayılı kanun da belirtilen gecikme zammının istenebilmesi için, gecikme zammına ilişkin şartın açık, anlaşılabilir ve oranları da belirtilmek suretiyle yazılması gerekir. Soyut olarak, salt kanun ve yönetmelik hükümlerine atıf yapılmış olması hâlinde gecikme zammı istenemez, abonenin sıfatına göre (ticari veya yasal) faiz istenebilir. Abonelik sözleşmesinde alacağın geç ödenmesi hâlinde 6183 sayılı kanunda belirtilen gecikme zammı uygulanacağına dair bir hüküm yoksa alacağa gecikme zammı değil yasal faiz ilave olunur." denilmektedir....

      Ancak takibe konu alacak kooperatif aidat alacağına ilişkin olduğundan, kat mülkiyeti hükümlerinin somut olayda uygulanması mümkün bulunmadığından, davalının bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. Diğer taraftan davacı kooperatif takipte aidat alacağı için yıllık % 18 (aylık % 1,5) faiz uygulayarak gecikme faizinin tahsilini talep etmiştir. Takip tarihi itibarıyla yıllık faizin % 12 olduğu dikkate alındığında, istenen faizin yıllık faizin yüzde yüzünü aşmadığı görüldüğünden, gecikme faizi için uygulanan faiz oranında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu doğrultuda yapılan hesaplamaya göre gecikme faizi 1.755,95 TL olarak tespit edilmiş, mahkemece de davacının bu miktar gecikme faizi alacağı olduğuna karar vermiştir. Ancak mahkemece davacının 1.755,95 TL gecikme faizi alacağı bulunduğu saptanmasına rağmen, davacının talebi daha azmış gibi, taleple bağlılık gerekçesiyle, daha fazla alacağa, yani 1.838,34 TL gecikme faizine hükmedilmesi de doğru olmamıştır....

        İcra takibine konu edilen alacak kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle gecikme tazminatına ilişkin olup, teslimde gecikilen sürenin ve sözleşmede kararlaştırılan rayiç kira bedelinin belirlenmesi yargılama yapılmasını ve bilirkişi incelemesini gerektirdiğinden ve esasen asıl alacak yönünden dava kısmen kabul edilerek davacının işlemiş faiz istemi de reddedildiğinden ortada likid bir alacağın varlığından sözedilemez. Bu nedenle davacının icra inkâr tazminatı isteminin reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, karar bu nedenle bozmayı gerektirmiş ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'nın 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

          TL gecikme zammı (%5) üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz (%9) uygulanmasına, dava konusu alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜ İLE, Antalya ... İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı icra takip dosyasına davalı tarafça yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin ... TL asıl alacak, ... TL gecikme zammı (%5) üzerinden devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz (%9) uygulanmasına, 2-Dava konusu alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’si olan olan ... TL İCRA İNKAR TAZMİNATININ DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, 3-Harçlar Kanunu ve Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken ......

            Mahkemece, davanın kabulü ile 49.258,36 TL'nin davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 22.10.2014 tarih ve 1800 E. 6518 K. sayılı ilamı ile, dava tarihine göre, 15.01.2008 tarihinden önceki döneme ilişkin gecikme tazminatı alacağının zamanaşımına uğradığı gözardı edilerek, davalı tarafın zamanaşımı def'ine ilişkin olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar da verilmeksizin, önceki davada saklı tutulan alacağın tamamına hükmedilmesinin doğru olmadığı, bu durumda, bilirkişiden ek rapor alınarak, dava tarihi olan 15.01.2013 tarihinden geriye doğru beş yılın sona erdiği 15.01.2008 tarihi ile 20.10.2008 tarihine kadar olan döneme ilişkin gecikme tazminatı tutarı hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiği belirtilerek, davalı yararına bozulmuştur....

              Davacı tarafın gecikme zammı alması gerektiği sonuç ve kanaate varılmıştır.Davacı tarafın dilekçesinde belirttiği gibi 1 elektrik faturası alacaklı olduğu Asıl alacağın 337,92 TL , Gecikme zammı bedelinin 21,61 TL , Gecikme zammı KDV’sinin 3,88 TL , toplam olarak 363,41 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. -------- e. sayılı dosyasında Asıl Alacak 328,67 TRY- Gecikme Faizi 9,25 TRY – 49,39 TRY Gecikme faizi ( 03/11/2015 ‘e kadar ) - KDV % 18 8,89 TL - Toplam Alacak 396,20 TL olarak hesaplanmıştır, hukuki ne nihai takdir Sayın Mahkemenindir. -------- ilamı gereği; Dava takip tarihi ile elektrik faturalarının bedellerinin ödeneceği tarihe kadar geçen sürede -------- kısa vadeli avans işlemlerine uyguladığı değişen oranlarda avans faizi uygulanması talebi hakkında hükmü bulunduğu, görüş ve kanaatinde olduğunun bildirildiği görüldü....

                Sayılı ilamı uyarınca ) gecikme zammı üzerinden takdiren % 40 oranında indirim yapılması gerektiği gibi,alacağın likit olmadığı gerekçesiyle; "1-Açılan davanın kısmen kabulüne, 2- İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü'nün ... Sayılı icra dosyasında 11.808,12 TL.asıl alacak, 8.604,43 TL gecikme zammı, üzerinde Borçlar Kanunu'nun 44.maddesi uyarınca %40 oranında indirim yapılarak 5.162,66 TL ve 1.548,78 TL işlemiş faiz yönünde davalıların takibe itirazının iptaline, takibin toplam 18.519,56 TL üzerinden devamına, asıl alacağa % 16,80 yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar gecikme zammı, gecikme zammına %18 KDV işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Dava konusu alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine" karar verilmiştir. Kararı davacı vekili ile davalı vekili istianaf etmiştir....

                  - K A R A R - Davacı tarafından ortak gider aidat borcu nedeniyle davalılar aleyhine başlatılan icra takibinde, borçlunun icra takibinin asıl alacak kısmına itiraz etmeyerek sadece faize yönelik itirazda bulunduğu ve bu kısma yönelik olarak icra takibini durdurması üzerine alacaklı tarafça itirazın iptalinin istenildiği, mahkemece icra takibinde sadece faiz olarak belirtilen aylık %5 faiz isteminin gecikme tazminatı olarak yorumlanarak, kat mülkiyeti kanunu gereği talep olması halinde hükmedilecek olan gecikme tazminatı hesabı yapılarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere itirazın iptâli davası müddeabihi, takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan bir eda davasıdır. Bu davanın takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı olarak ele alınması gerekir ve sonucu itibarıyla takibin devamına etkili bir davadır....

                    UYAP Entegrasyonu